Bursanın Osmangazi ilçesinde oturan motor ustası amca , 13 yaşındaki yeğenini ilk cinsel deneyimini yaşaması için bir hayat kadınının evine götürdü. Evden çıkınca durumlarını şüpheli gören ve mahallede devriye gezen polis, amca-yeğeni çevirdi. Amca durumu anlatınca, evdeki kadın da gözaltına alındı. Kadının transseksüel olduğu ortaya çıktı.(habertürk gazetesi)
haberi ilk okuduğumda amcanın kız yiğenini pazarlama amacıyla götürdüğünü düşünüp dehşete düştüğüm daha sonra erkek yiğenini götürdüğünü okuyunca daha bir şaşkına dönüp hiç anlam veremediğim haberdir.
şimdi haberi analiz ettğimizde ortada kendiside çok büyük sayılmayan 24 yaşında bir amca, 13 yaşında bir yeğeni var. amca yeğenini çocuk yaşta olmasına rağmen kendisi ne kadar yaşadı bilinmez ama tecrübe yaşasın diye geneleve götürüyor. genelevedeki kadın ise transseksüel çıkıyo. bu amca ve genelevdeki transseksüele 18 yıl ağır hapis cezası isteniyor. bu haberi okuyan bazı yorumcular cem garipoğlu ve 5-6 kişiyi öldüren bir katille aynı oranda ceza istenmesini biraz abartı bullmuş, eleştiride bulunuyorlar.
şimdi hatırlarsanız 12-14 yaşlarında 4-5 çocuğun tehdit ve zorlamayla kız çocuklarına tecavüz ettiğini, hatta konuştuklarından korktukları küçük kız çocuklarını öldürdükleri haberlerini daha geçenlerde okuduk.o haberde kendimde dahil birçok kişi çocuklardan çok aileleri eleştirmiş çocuk yaşta 4-5 kişilik bir grubun nasıl bir suç örgütü gibi kız çocuklarına tecavüz ettiğini ve öldürdüklerini sorgulamıştık.
bu haberde de yine birçok insanın canını yakacak hatta insanın canına kıyacak potansiyelde bir insanın yetiştirilmesine teşvik edildiğini görüyoruz. demekki çocukların aileleri bu şekilde oluyor, mükafat için geneleve götürülüyor daha çıplak kadın bile görmemiş çocuklar transeksüel ne olduğu bilinmeyen orta bir cinsle beraber oluyor. o mal amca ne olacağını tahmin ediyordu acaba gerçekten çok merak ediyorum, çocuk yaştaki yiğenini milli ettiği için kendisine madalya takılacağını mı, yiğeninin ona çok minnetar kalacağını mı?
özetle tehlikeleri kendi elimizle yetiştiren de bizim toplumumuz, bundan zarar görüp feryat figan edenda bizim toplumumuz. kimi suçluyor, kimin cezalandırılmasını istiyoruz. herkesçe bilinen bir gerçek değilmi halen daha küçük erkek çocuklarının geneleve gitti diye sırtı sıvazlanan gurur duyulan,kız çocukları sınıf arkadaşına gönül verdi mektup yazdığı gerekçesi ile abi ve babasından korkup namusunu lekelediği düşüncesi ile intihar eden.
eleştiri yaparken herkes önce kendisini yoklamalı, sonra tekrar sormalı 18 yıl hapis çok mu diye. karşımızda asla acınmaması gereken , insanları ve geleceği zehirleyen bir hayvan var. en ağır ceza verilsin ki geneleve teşvik tabusu kendilerine zarar verince zemininden zarar görsün.
bu ülkede gerçekleşmesine şaşırılmaması gereken olay. bir yandan kızlara namusunuzu koruyun kızlığınızı koruyun derler, erkeklerle sevişene or.spu yaftası yapıştırıp kötülerler; diğer yandan erkeklere olabildiğince kızla sevişmesini söyler, bu yönde destek verirler. erkek sevişmezse de ibne misin olm? erkek değil misin olm? gibi aralarında alaya alırlar.
ama o değil de; en çok 12,5 esprisini yapamayacak olması sorundur herhalde. 13 esprisi yapar artık.
aynı coğrafyada tecavüze uğrayan kız yeğeninin ölüm fermanını da veren amcadır.
ne yazık ki, bu topraklarda erkek yeğensen geneleve götürürken seni amcalar dayılar, yine o topraklarda kız yeğensen eğer, sen doğduğunda kız doğdu lafıyla sessizliğe bürünür ortam.
öncelikle cezası neyse çekmeli, tabii verilen ceza abartılı ölçüde olmamalıdır. şimdi bakıyorum herkesin aklında bu tarz olaylara karşı bir önlem alma düşüncesi var. bir kere bu devirde kimse kimseye kolay kolay akıl filan veremez. bu insanların bu tarz sapıklıklar yapması dolayısıyla hiçbir şekilde şu gün şu saat şu tuhaf yüzyılımız itibariyle önlenemez. sonra bu adam köylü müdür yoksa boğazda yalıları filan mı vardır, nedir kimdir yani bu adam? olur böyle vakalar türk polisi yakalar diyerek konuyu kapatmak gerekir. ama bence televizyonlarda fatmagül ün suçu ne gibi ahlaksız diziler yayınlandığı sürece bu tarz haberleri de sık.. sık.. napacağız? tabii ki göreceğiz.