Suriye'de yaşanan iç savaşın belki de en saf açıklaması.. Küçük kız çocuğunun gözlerindeki korku ve acı..
'Annem de sevinmişti bugün başıma bir şey gelmeden eve gelebilmeme..'.
içimi ince ince doğrayan bir çocuk sözü. izlerken dayanamadım, bir daha izleyemedim.
dünyanın neresinde olursa ve hangi milletten, dinden olursa olsun, savaşın ortasında bir çocuk görsem, kendi çocuklarımdan utanıyorum. ama nasıl bir utanç...
çok mutlu olduk diye mi oldu bu diye soruyor. çok mutlu olmasının sebebi de, o günde eve sağ salim gelmesi.
sikerim adaletini de bu mudur her çocuk eşittir, yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır diyen çocuk hakları sözleşmesinin maddelerinin gereği.
çevrenizde '' türkiye suriyelileri ülkeye almayacaklardı bok ettiler ülkeyi'' diyen insanlar varsa ve videoyu izledikten sonra kendinizi sorguluyorsanız,ve üzülüyorsanız suç sizde değil,suç bunu yaşamaya mecbur kılınmışlar da da değil. asıl suç bunu böyle olmasını sağlayan ve göz yumanlar da.
ahiret yoksa, ilahi bir adalet yoksa, bu zulümün bu acımasızlık bu hayal kırıklıklarının ve yoksulluğun mimarları yaptıklarının hesabını vermeyecekse, ben nasıl saygı duyayım sana söyle bana?
allah(c.c) var. Olmalı! ilahi bir adalet olmalı!
Bu çocuğun annesinin kursağında kalan mutluluğun hesabının sorulmayacak olması, bunu yapanların yanına kalacak olması ihtimali bile kanımı donduruyor, içimi çürütüyor..
Şimdi bi sigara yakıcam. Ve diyicem ki;
- üzülme çocuk, bir gün gözlerini hayata yumduğunda annenin sana aldığı o güzel kıyafetler ve pijamalar hiç olmadığı kadar temiz, annende hiç olmadığı kadar mutlu şekilde senin yanında olacak inşallah...