Eğer trafikteysem deli gibi panik olmama sebep olan sestir. Birde etrafımda araba çoksa '' Ya arkadan gelirse şimdi, ya bu taraftan geçerse? Ya yol açamazsam? Ya benim yüzümden yetişemezse? '' diye strese girerim, o an kocaman dünyayı yönetmek bile daha kolay gelir. Sonuçta içindeki insanın hayatı söz konusudur.
kabusumdur benim... bu sesi her duyduğumda tek bir kare gelir aklıma; ben ambulansın ön koltuğunda elime tutuşturulmuş iki tüp ilaçla, annemde arkada... aylardan kasım, çok soğuk ve yağışlı bir hava ve trafiğin sağlı sollu bize yol açtığı o görüntü... o siren sesini her duyduğumda hem bu kare geçer gözümün önünden hem de içindekiler gelir aklıma...
her duyduğumda tüylerimin diken diken olmasına sebep olan sestir. kim bilir hangi hayat için çalıyor o siren, kim bilir hangi hayat o ince çizginin üzerinde diye düşünürüm hep. en büyük fobimdir belki de o sesi duymak, soğuk ve acı bir sestir.
hep ürpertir beni. yine bir hayatın eşiğine gelmiş birisi diye düşünmeme sebep olur. umarım geç olmadan yetişir hastaneye diye dua ettirir farkında olmadan.
ne zaman bu sesi duysam aklım başıma gelir.hayalime de şöyle böyle şeyler gelir...burnunda oksijene bağlı biri. genelde orta yaşın hemen üstü. çevresinde yakınları endişeli. başında beyaz önlüklü bir hemşire ayrıldığı eski sevgilisini düşünen asık suratı ve kalp ritmine bakan anlamsız gözleri. ambulans boşken bile sirenlerini öttüren bıyıklı göbekli piç amblans şöförü. bir de ambulansın peşine takılan trafik leşleri...
trafıkte gıderkene bı bakmışsın o içi bi hoş eden ses,bırden herkesle beraber yol verirken ambulansa şoförün gayet keyifli gittiğini görüp hayatın alışılmış hallerinden bır kez daha nefret etme durumunu yaşatan an...
parkta otururken yaşlı bir teyzenin ağlamasına neden olan böğürtü.
kim bilir içinde yıllardır biriktirdiği, zamanın süzgecinden geçirerek unuttuğu, hangi ciğer acısını hatırlattı, kim bilir. her göz yaşında biraz daha gün yüzüne çıkıyordu acısı. her göz yaşı biraz daha törpülüyordu geçmişi. ambulans'ın sesi yaklaştıkça tutunacak dalı kalmamış gibi sımsıkı tutuyordu oturduğu bank'ı.
bazı işgüzarların işine gelip ambulans'ın arkasına takılarak araçlarını kullanmalarına sebep olan ses, bu uyanık insanlara sesleniyorum önnüzdeki araç can taşıyor ya siz!!!...
(bkz: trafik canavarı)
bir gün aynı ses eşliğinde hastahane yolunu tutcağımı düşünür, düşündükçe tüylerimin elektriklenmişcesine diken diken olduğunu hissederim. gıcık, iç burkan, sinir stres sahibi eden bir ses olduğunu dile getirip yazarım. her yazdığımıda, yazarken dile getirmediğimide farz sayarsak konunun bu noktadan sonra da dağildiğini görür kısa ve öz keserim..