kim bu kadın ya? kim bu kadın? allah'ın bangadeşiymiş kimsin arkadaş sen? ajan mısın nesin bu memleketin içine girip bir yerlere gelebiliyorsun? kimsin yahu sen? bu kadar kolay mı bu memlekette televizyona çıkıp memleket meselesi hakkında atıp tutmak bu kadar kolay mı? bu kadar kolay mı gazeteci olmak bu memlekette? ne kadar yazık yahu ne kadar yazık.
yarı bangladeşli yarı türk olan ama yüzde yüz şaşkın olan gazete habertürk yazarı. tamam anladık yarı türksün ama ekranda açık açık apo denen yaratığı savunmak ne la. yok apo yıpranmasınmış vir vir vir. bir de basın kulübünde sözü kesildiğinde çocuk gibi "tamam ya konuşmuyorum siz konuşun" demesi yok mu of ki ne of.
taraf yazarı olması nedeni ile kendisinden tarafsızlık gibi bir düstur beklemediğim şahıs.
türkçesinin çok iyi olduğunu düşünenler siz bu hanım yerine başka birini izliyorsunuz sanırım.
bugünkü yazısında osman baydemir için kullandığı sözler aşağıdadır:
----------alıntı---------
Baydemir öteden beri iki toplum arasında gittikçe derinleşen uçurum üzerine kafa yoran ender kürt siyasetçilerden biri.
Bunun en çarpıcı örnekleri arasında Baydemir'in başkanlığının ikinci döneminde Trabzoun'un çayırbağı beldesine hediye ettiği itfaiye aracını sayabiliriz. Beldede herhangi bir yangın söndürme aracının olmadığını öğrendikten sonra Baydemir jet hızıyla bir itfaiye arabası tahsis etmişti. ardından başına gelmeyen kalmamıştı. diyarbakır belediyesi'nin adını taşıyan 21 plakalı itfaiye arabası defalarca polisler tarafından durdurulmuş, aracının bomba taşıdığına dair ihbarlar yapılmıştı. yetmiyormuş gibi aracı baydemir'den rica eden belediye başkanı hilmi köroğlu, jandarma istihbarat tarafından sorgulanmıştı. köroğlu "sırf o aracı diyarbakır'dan aldık diye sorgulanıyoruz. o araç geldikten sonra dört yangına anında müdahele ettik, vatandaşlarımızı yanmaktan kurtardık" diye isyan etmişti. 2010 yılında yaşanan trajikomik olaylar zinciri medyada da geniş yankı bulmuştu. ne var ki üzerinde halen "diyarbakır" yazılı itfaiye arabası çayırbağında hayat kurtarmaya devam ediyor.
ne güzel bir hikaye değil mi?
ama güzelim demagoji yapacaksan türkçe'yi biraz daha doğru kullanarak yap olur mu?
"iki toplum arasında gittikçe derinleşen uçurum üzerine kafa yoran ender kürt siyasetçi" ye örnek adamın hediye ettiği itfaiye aracı olmaz.
cümlenin başı ile örnek uyumsuz. cümleye "hizmet ederken türk kürt ayrımı gözetmeyen" şeklinde başlasan "vatana hizmette bölge farkı gözetmeyen" desen daha iyi yağlama yapabilirdin.
anlayamadığım "jet hızıyla" tahsis nasıl oluyor? yazar bunu nereden biliyor? benzetme de biraz absürd olmuş.
"ardından başına gelmeyen kalmamıştı" cümlesinde özne yok. o zaman insan baydemir'in mi başına birşey geldi? diye düşünüyor. ama cümlenin devamından itfaiye aracı ve itfaiye aracı hediye edilen belediye başkanından bahsedildiği anlaşılıyor.
tekrar söylüyorum lütfen propoganda yaptıracaksanız, uzun vadeli planlarınız için kamuoyu oluşturacaksanız bunu (en azından) türkçeye hakim birileriyle yapın! olmadı editör'ün kulağını çekin!
ayrıca güzelim sendeki eski konsept, yeni konsept bdp'lilerin etkinliğini düşük gösterip apo'yu yüceltmek.
çalışmıyorsun bak dersine! artık öcalan'ı bize yarın "türk kürt (pardon sen iki toplum diyordun değil mi? türk ve kürt kelimelerini ağzına almamak adına) sorununun çözümü konusunda özverili çalışmaları bulunan bir siyasetçi" şeklinde lanse edersin.
hala halka ve müslümanlara hakaret etme sevdasında. yavrum siz bu kafaya sahip olduğunuz sürece erdoğan daha çok rekorlar kırar. allah akıl fikir versin veya neye inanıyorsan artık.
en enerjik anımda bile o konuşurken uyuyabileceğim kadın. bakışlarıyla, sanki gazetecilik yapmıyor da düğünde damadın yengesi rolünde takıları sayıyor hissiyatı veriyor.
Taraf gazetesi yazarı olup, olay yaratacak sözlere sahiptir:
Düşman belledikleri nice orospuyu sosyal medya aracılığıyla hedef tahtasına oturttular. Bizleri s-ke, s-ke öldüreceklerini ilan ettiler demiştir. (bkz: http://www.gazeteport.com.../179004/bizleri-s-ke-s-ke ---)
osusuruktan tayyare gazetecisidir. daha konuşmaktan, cümle kurmaktan acizdir. konuştuğu konuların arka planında bilimsel bir derinlik vs yoktur. oğuz haksever tarafından matah bir aydın, gazeteciymiş gibi ikide bir gözümüze sokulur. ayrıca azılı bir türk ve türkiye düşmanıdır.
Basın kartı iptal edilmiştir. gazeteci kimliği altında terörist seviciliği yapanın zaten bu ülkede işi yoktur. Umarız bu karara sinirlenir defolur gider.