Erkek düşmanları olarak bilinirler. Savaşcı ruha sahip olan bu kadınlar, erkekleri sadece neslini devam ettirmek için kullanırlardı. Bu kadınlar doğum yaptıktan sonra çocuk kızsa onu da savaşcı ruhuyla yetiştirir, erkekse çocuğun bi yerini kırar, engelli bırakırlardı.
"Bir erkek çocuk doğduğunda Amazonlar onu ortadan kaldırırlardı. Bazı söylencelere göre Amazonlar erkek çocukları babalarının yanına gönderirlerdi. Kimi söylenceler Amazonların acımasızca bu çocukları bir şekilde sakatladıklarını (örneğin gözlerini oyduklarını) ve ölmeye terk ettiklerini ileri sürüyor. (Bazen yoldan geçen iyi kalpli biri yaralı çocuğa acıyıp yanına alıyordu.) Kimi söylenceler ise erkek çocukların doğar doğmaz öldürüldüklerini iddia ediyor."
Hayranlık duyduğum üstün kadınlardır. izinizdeyiz analarım... Önümüze ışık tuttuğunuz, yolumuza yoldaş olduğunuz, fikirlerimizi biçimlendirdiğiniz için minnettarız...
Rivayetler der ki; az sayıda erkek çocuğun yaşamasına izin veriliyor ve bunlar kabilenin kölesi olarak yetiştiriliyor imiş. Şu güzelliğe bakar mısınız yaaa. Dünyada cenneti mi yaşadınız acaba? Yani 4.5 milyarlık dünyada kaçırdığımız altın çağa bakın...
Antik Yunan mitolojisinde sadece kadınlardan oluşan bir ulus olarak nitelenen, Karadeniz'in kadın savaçıları Amazonların gerçekten yaşayıp yaşamadığı bilim insanlarının kafasını uzun süredir kurcalıyor.
Modern tarihçiler, ilk kez MÖ 8. yüzyılda şair Homeros'un kayda geçirdiği Amazonların, efsaneden ibaret olduğunu varsayıyordu. Ancak 1990'larda arkeologlar, anlatıya konu olan iskit bölgesindeki savaşçı mezarlarında kadın iskeletleri bulmaya başladı.
Amazon kadınlarıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan, Stanford Üniversitesi'nden araştırma görevlisi Adrienne Mayor, buldukları iskeletlerden bazılarının, savaş yaraları olduğunu ve eski sanat eserlerinde Amazonlarla resmedilen silahlarla gömüldüğünü belirtti.
The Amazons: Lives and Legends of Warrior Women Across the Ancient World (Amazonlar: Antik Dünyada Savaşçı Kadınların Yaşamları ve Efsaneleri) isimli kitabın da yazarı olan Mayor, Livescience'a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: