düz yazı olarak yazdığım karalamalardır.bazıları ağır feryat içersede , malum şahsı unutmada etkin rol oynar.
bir fasıl ;
Ah be sevdalım , sevmezdim de seni gözlerin gözlerime denk geldi,rüzgarına aldandım.ben zaten kırılmaya yüz tutmuş çürük,çiçeksiz bir daldım.küçük bir yelinle kırıldım.rüzgarınla uzak diyarlara taşındım,yine yalnız bir göçebeydim, fırtınana kapıldım gittiğim her yere ismini bıraktım,gördüğüm her çiçeğe kokunu bıraktım ve konuştuğum her böceğe gözlerini anlattım.Ondandır ki baharlar böyle güzel geçer gönlümde ama sen bana hep kışları yaşattın..
Sanki bir kaynağın çağlayarak akışını ve yudum yudum su içerek sussuzlugunu gideren bir adamı hayatta tutan soluk alışını duyar gibi olurdum her seslenişinde , önemi yoktu kime veya neye seslendiğinin , bir kelimen yetiyordu içimde ki seni çılgınlar gibi yaşatmaya ve beni yaşatmana ama şimdilerde çok durgun, suskun bir yalnızlık büyütüyor beni şefkatli ellerinde ,yenilenmek üzere uykuya yatıyorum.uyandığımda gitmiş ol,uyandığımda her şey değişmiş olsun,çünkü ben atacağım üstümden bu gri tonları,bu da kendime yeminim olsun
ve olsun..
her şeyde biraz sen,her sen de çaresiz bir ben,her şarkıda kırmızı bir tat,her baharda yağmura inat güneşler olsun..
olsun..
bunlar da hayatımın bilmem kaçıncı mevsiminde,kendimi yine kandırışlarımın sebebi olsun...
kendime hep geç kalışlarımın ve aldanışlarımın bedeli olsun..
Televizyonun Başındaki Uyuşuk Herif
işsizdir ve yorgundur çünkü o
ve yapacak hiçbirşey olmadığımdan
izlenir televizyon
koltukta uyursun
bırak,gözlerini yumsun
sabaha kalanlar
sabaha kadar
bir hiçliktir işte böyle hayat
işte ben o
televizyonun başındaki uyuşuk herif http://www.antoloji.com/t...ndaki-uyusuk-herif-siiri/
.
Amatör kötü demek değildir. Ustalaşma yolunda bir adımdır.
Melankolik duygular içerisindeyim
Şarap gibiyim yıllandım
Ağlasam arkasından dön diye beni duyar mı?
Faydasız boşuna sesim kısılır
Gittiğini gördüğüm an yere yığılırım
Gitsem mi kalsam mı
Bilemiyorum ayrılık koyuyor
Kimbilir şimdi kimlerin gözlerini boyuyor
Onlar senin vücuduna sahip olmaya çalışırken
Ben kalbine aşık oldum kendine soruyorum
Yeter artık iyice yoruldum
Bitsin bu ızdırap
Ayrılık arefesinde acıyı dindirmez şarkılar
Tek direncim sensin
Bunu bilmelisin...
Sen yokken simit atmam aç kalsın martılar
Gözler ağlamaktan sel misali sulansın.
Yalan kuyusu gözlerime bulansın
Şu coğrafyayı dar edip anlatmaya çalışan öğretmenler utansın.
Bizimki sıradan aşk hikayesi değildi
Leyla ile Mecnun , Ferhat ile Şirin , Tahir ile Zühre
Ben sana gelmek için çöllere düşmedim,dağları delmedim, sevda yüzünden de ölmedim henüz
Ölüme meydan okudum , dünyayı avuçlarımın içine aldım , depremler yarattım , saçlarına yıldızlar yağdırdım.
Gecelerime çıkıveriyordun gökkuşağı misali
Sen su damlasıydın evet evet
Hani şu her şeyin başlangıcı olan
Benimde başlangıcım oldun
Seninle sonsuz olmak isterdim hep ama
Deniz aşırı gözlerine bakmam da yeterliydi bana
Onlara baktığımdaysa; ufuklarda bayramlar olurdu , binbir gece kutlamalar yapılırdı , masallara konuk olurduk
Gülümseyişinse yeni bir günün başlamasına yeterdi
Saçlarının kokusunu kıskanırdı denizler
Teninin kokusuna imrenirdi çiçekler
Sinirlendirirdin o vakit rüzgarı , doğaya karşı geldiğin için, bizi yerle bir etmek isterdi
işte ben o zaman kükrerdim tayfama
Yelkenler fora !
kadın sokağa çıkma acelesiyle
çantasına evin anahtarlarını koydu
belki arabayla giderim diyerek
araba anahtarlarını da koydu
fırsat bulursam makyaj yaparım diye düşünüp
makyaj malzemelerini ve saç maşasını da koydu
hava biraz serin gibiydi
çantasına bir de hırka ile şal koydu
yetmez deyip montunu da koydu
kadın çantası değil mi, bana mısın demedi
midesi kazınmıştı az evvel
ya acıkırsam diye düşünerek
sabahtan kalma yarım bisküvi paketini de koydu
kuru kuru yenmezdi tabi o
bir şişe de su koydu
evde yalnız kalınca canı sıkılırdı
kedisini de koydu çantasına
gittiğim yerde sularım dedi
ve pencere kenarındaki çiçeği de koydu
çanta da çantaymış he
bana mısın demedi bu kadar ıvır zıvıra
sanki kadın bir şey aradığında bulacaktı içinde
bir an kolu kopacak gibi oldu
ama kadın ha babam koyuyordu