Türkiye'de ilk ve sanırsam tek mumya müzesini bünyesinde bulunduran il. Garip bir sıcaklığı var ama yine de o şehri çevreleyen dağlar bir üzerime üzerime gelmedi değil.
amasya isminin pek az kişinin bildiği acıklı bir öyküsü vardır.
kemal ile fadime birbirlerini çok seviyorlarmış. ancak fadime'nin ailesi fadime'yi kemal'e vermiyormuş. sebebi ise kemal'in fakir olmasıymış. her neyse,kemal askere gitmiş. bunu fırsat bilip,fadime'yi oranın önde gelen aşiret lideri olan,pislik mi pislik bir herif ile evlendirmişler.
kemal askerden döndüğünde fadime'nin evlendiğini duymuş ve kahrolmuş. bu gerçeği kaldıramayıp,oranın meydanında kendini asmış. hemen bu olayın haberini fadime'ye yetiştirmişler. fadime de meydana koşmuş ve kemal'i öyle görünce kahrolmuş. o da kendini asmış.
halk ise bu olay kendilerine ders olsun diye,"buraya artık kemalvefadime adını verelim" demişler.
o da yıllar içinde değişe değişe günümüze amasya olarak gelmiş.
Dağların arasında sıkışmış olsa da güzel bir yer Amasya. Ha yaşanacak kadar canlı degil ama gözlemim şu çokta sıkıcı sayılmaz. Ali kaya restorantı meşhurdur.
Acemi Askerliğimin bir bölümünü geçirdiğim tugayın bulunduğu , soğuktan kulaklarımın soyulduğu , o zamanlar yemek yemek için bir lokanta bulamadığımız şehir. iki ay önce gittiğimde ise tamamen değişmiş , modern bir havaya dönmüş olduğunu görünce şaşırdığım küçük karadeniz şehri.
iş için neredeyse 3 aydır yaşadığım şehir. amasya çöreği ve adını öğrenemedim* ince uzun bir tuzlu, hamur işinin ana vatanı. çok güzel, tarihi dokusunu, özellikle şehir merkezinde, koruması sebebiyle anadoludaki ender kentlerden birisi. şehrin nüfusu sadece 100.000 civarından olmasına rağmen mevcut iki anacaddesinin çok dar olması sebebiyle buralarda trafik genellikle sıkışık. galiba bu caddelerden alışkanlık, halk diğer yollarda da aheste bir şekilde araba kullanıyor. emniyet kemeri, hız ve yayalara öncelik gibi konularda duyarlılık bir hayli yüksek.
harşena dağındaki kral mezarları ve kalesi, ferhat dağındaki ferhat ile şirine atfedilmiş aşıklar parkı ve parktaki su kanalları, şehir müzesindeki mumyalar, şehrin minyatür müzesi, 2. beyazıt külliyesi ve bahçesinde külliye inşaa edilirken* dikilmiş iki çınar ağacı gibi bir çok şeyiyle görülmeye değer bir şehir.
ancak şehirdeki araçların bir çoğunun farları ayarsız olduğu için akşam saatlerinde araba sürmek biraz can sıkıcı.
gezip görmek icin gidilmesi durumunda 3 gün içerisinde rahat rahat gelebileceğiniz bir şehir. küçük olmasına rağmen buram buram heryeri tarih kokar(içerişehiri, amasya kalesi, kral kaya mezarlıkları, hazeranlar konağı, sultan bayezid camiisi vs). yani bu parantez içerisindeki örnekleri şehire serpistirirsek bayağı bir yer kaplıyorlar öyle diyeyim. kısacası şehir gezmek icin çok güzel bir yer. henüz dışarıdan gelipte beğenmeyen birisini görmedim.
eğer yaşamak içinse pekte yaşanılacak bir şehir değil(yani gençler için). emekli şehiri diyorlar zaten. diğer büyük şehirlerdeki bazı üniversiteri gezip görünce insan diyor lan bizim memleketin neyi eksik diye *. fakat insanları çok iyidir. bunuda belirtelim. halden anlayan, yardımsever insan çok. bu arada belediye başkanımız da yozgatlıdır. evet bana gore bu gülünesi bir durum.*
Osmanlı yükseliş dönemi şehzadelerinin büyük bölümü bu şehirde sancak beyliği yapmıştır, yapısı itibariyle son derece sert ve dağlık bir coğrafyaya sahip olmakla beraber 3-4 belkide daha fazla verimli ovaya sahip olması sayesinde önemli bir tarım şehri olmuştur, amasyanın elması, semaverleri ve alemleri çok meşhurdur.
Alem:Cami minarelerinin tepesine takılan ay-yıldız şeklindeki süsleme, a uzatılmadan okunuri aalem kelimesiyle alakası yoktur.
