daha ne kadar amasra olarak kalacak ve daha ne kadar anımızı gizleyecektir bilinmez zira akepe amasra'ya da el atmıştır. yakında bir bakan çıkıp amasra diye bir yer hiç olmamıştır amasya ile karıştırıyorsunuz derse şaşırmayın. (tıpkı Allianoi gibi)#9627769
yerli halkının şiddetle kurulması planlanan santrallere karşı çıktığı doğa harikası yer. bilhassa amasralılar kurulacak santralin tabiata ve insanlara büyük zararlar vereceğini yörenin kalkınmasını sağlayan turizmi baltalayacağını düşünüyorlar bu sebeple insanları bilinçlendiren bildiriler dağıtıp miting yapıyorlar.
buradan tüm kalbimizle amasralıları destekliyor ve istanbul'dan da bu santrale hayır diyenlerin olduklarını o güzel insanların bilmesini istiyorum sözlük. bırakın bu güzellik bozulmasın. oradaki canlılar kanserden radyasyondan etkilenmesin.
dış dünyanın tüketim çılgınlığından ve trafiğinden sanki doğal bir şekilde korunmuşçasına masum ve güzel kalmış ilçemizdir... gandalf'ın shire'a geldiğinde söylediği gibi "iyi ki de öyle kalmış"'tır...
eğer bir yaz ayında ziyaretine giderseniz, amasrayı ayaklarınızın altına seren tepeyi aştığınızda, doğa güzelliğiyle sizi kendine aşık etmesi an meselesidir. bu yaz gününde amasranın her yerini gezebilir ve bir nevi çıplak ayak toprakta yürürcesine temizlenebilirsiniz. benim önereceğim şey ise bu arınma ve gezinmenin sonrasındadır...
akşamüstü yaklaşırken tüm günün yorgunluğunu atabileceğiniz ve (ister tatil deyin ister kaçamak) gezintiyi süsleyebileceğiniz bir akşam yemeği için sahilde bir balık lokantasında yer bulabilirseniz şanslı olduğunuza inanın... eğer bulduğunuz yer cam kenarındaysa ve akşam güneşinin göz kırpan yakamozuyla denizin tüm güzelliğini ayaklarınızın altına seriyorsa evet siz çok şanslısınız... ve; tüm amasra yorucu bir günün ardından batan yaz güneşinin kızıllığına bürünerek güne veda ederken, balığınız önünüzde ve buzlu rakınızdan bir yudum alıyorsanız, hayatınızın bundan sonraki döneminde "ben gerçekten yaşadım" dediğinizde, bu cümlenin içi boş olmayacaktır...
yarın gideceğim için muhtemelen bu gece heyecandan uyutamayacak olan cennet şehir. bir çok şehir gezdim fotoğraf çekiyorum ama içimden bir ses burayı gördükten sonra dönme orada kal diyor.
çeşm-i cihan adıyla da bilinir . bu isim fatih sultan mehmetden gelmiştir . bartın merkezde oturan öğrenciler için kaçamak yeridir . hayalperest ve han bar 'a gidilebilir . ağlayan ağaçta balık ekmek şahanedir . mutlaka tekne turuna çıkın . merak edenler gönderilmemiş mektuplar filmini izleyebilir .
ne didim, ne marmaris, ne kuşadası, ne çeşme bunlar hep aynı formatta tatil beldeleridir. hep birbirine benzerler. sıcaktan kavrulmaktan zevk almaya çalışır gidenler altınkum plajında havlu serecek yer ararlar kalabalıktan denize girdiklerinde kıyı kesimin sıcaklığını hissederler lakin o sıcaklığın nedeni başbaşkadır. akşam bir mangal yakalım rakı balık yapalım derler doğru düzgün bir balıkçı bile bulamazlar bu yerlerde. klimasız sabah olmaz 50 faktör kurtarmaz nazik cildinizi kalabalığın içinde plajlarının kaybolursunuz. didime gidersiniz bir sonraki sene nereye gitsem dersiniz ama amasraya giden bunu demez çünkü amasra kendine aşık eder adamı. amasra bir tutkudur, amasra gerçek huzurdur. beni oraya gömün dedirten bir şehirdir.
fatih sultan mehmet'in fetih için gittiğinde gördüğü ve aşık olduğu diyar. lalasına bizzat şöyle sormuştur. ''lala lala, çeşm-i cihan bu mu ola ?'' *
şu anda bartın'ın ilçesi olan amasra, mutlaka görülmesi gereken yerlerden. gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
çeşmi cihanda mutlaka yemek yenmeli. salataları sanat eseri gibi. balıklardan hiç söz etmiyorum bile. manzarayı en iyi şekilde yakalamak adına en üst katı tercih edilmeli.
ayrıca ağlayan ağaç yerlilerinden öğrendiğim kadarıyla uydurulmuş bir şey.
güney ve ege de gitmedik yer bırakmayan biisi olarak söyleyebilirim ki amasra başka çok başka. ayrı bir doğallığı insana verdiği pozitiflik ve motivasyon sizin için uzun süre yeterli olucaktır ayrıca yazın tekne kiralama fiyatları da çok uygundur, çok güzel mekanları vardır en bilinen yer çeşm-i cihan olsada arz-talep konusunda yetersiz kalmasından mı bilemiyorum fakat bizi çok memnun bırakmamıştır balık yemek için salaş yerleri tercih etmenizi şiddetle öenerebilirim bide sevdiceğinizle gidiyorsanız tadından yenmez amasra'nın. bir de son olarak mutlaka amasra dan safranbolu'ya geçmenizi öneririm 45 dakikalık yol hayatınız boyunca görebileceğiniz en güzel yollardan birisidir caddenin iki kenarındaki ağaçların caddenin üstünde buluşması inanılmaz bir görüntü olarak hafızalarınızdan ömür boyu silinmeyecektir.
büyümesi kabaktadı veren şirin ilçe. 10 sene önce süper manzaraya sahip eviniz apartmanlarla çevrilir. balkonda mendirek, büyük liman, deniz manzarası karşısında kahvaltı yada rakı alemi yapmak hikaye olur.
Apartman yapımına izin verilmemeliydi. tek yada ikişer aylelik safranbolu stili evler çok yakışırdı o doğaya. birde amasranın altı kum. her tarafa apartman dikmeleri benim tuhafıma gidiyor.
yaşamı güzel, çok canlı bir yer nekadar ufak olsada. insanın oradan çıkası gelmiyor. ben çok yerler gördüm Paris maris gibi çok havası atılan. bu amasranın olayı daha zevkli geliyor insana. yaz, midye tava, deniz, akşamlara akmak ve her yerden eve 5 dakikada varmak. çok sağlam bir eğlence yapısına sahip. tabi güneydeki gibi çok modern, gösterişli ve zengin atraksyonlara sahip değildir. amasrada başka bölgelerde sade seçkinlerin ve zenginlerin oturabildiği yerlerde normal gelirli vatandaşlar yaşıyor. amasrayı özel kılan bu.
Kışın çekilmezmiş o ayrı tabi. genede oradan avrupaya göçmek ağır koymuştur. hayat onlara güzel.
