sabahları sevmeyen insanın yakarışı bu. karanlıkları aydınlatmayı gündüzün iğrenç aydınlığında kaybolmaktan daha çok seven biri. ne de güzel saklıyorsunuz aydınlığa kararmış yüreklerinizi. oysa hepiniz korkarsınız geceleri. geceden de karanlıktır kokuşmuş kalpleriniz.
oysa iyiler geceleri sever. karanlıkta ışıldamak için bekler sabaha kadar. ateş böcekleri vardır ya. sabaha popolarındaki ışık yansa da göremezsiniz. oysa geceleri kralıdır dünyanın küçük ateşböcekleri. altı üstü bir böcektir ama onları bir de sürüyken görün siz.
nasıl da aydınlatırlar. çirkin de birşey aslında gördüm yakından. tüylü filan böyle.
koca memeli gün teyzelerinin, bir araya gelerek dedikodu sonrası mezdeke albümünü koyup, evin genç kızını ite çeke zorla oynatmaları ve sonrasında menopoz sonrası depresyon haliyle söyledikleri sözlerdir. (bkz: aman yarabbim nerdeyim ben)
(bkz: bir el atında arabayı kaldıralım)
genellikle uyku problemi çeken insanların hayat felsefesidir. ancak düğünlerde alkol fazla kaçınca da söylenen cok hoş bir okadar da anlamsızdır. çünkü bütün geceler mecburdur sabaha dönmeye.
alkol gırla akar sular seller olur.
muhabbet bağına girilir dostların gönlü bir olur.
aşk akar gözlerden, dillerden insan bir hoş olur.
işte o zaman inletmek gerekir sokağı caddeyi şehri aman sabahlar olmasın.
Sınav dönemi dileğidir.
sabahlar hemencecik olmasın ki halledelim konuları.
ya da sınav çıkışı, olan olduktan sonra içinizden kopar: " amaaannn sabahlar olmasın rampiki rampiki seneye bi daha alıcaz hobaaaa " şeklinde.
Durgunluğuyla yaşadığın gecede kalma isteği.
Gece iyidir güzeldir.
Günün koşuşturmacası içine girmeye hazır değildir insan.
Yaşamaya da pek hazır değildir ya zaten.