hüzünle sarılışımızdır.
kuş uçmaz, kervan geçmez, uzak memleketlerde iş güç kovalarken hayatın aktığını anlarsın ya. aynı anda bebekler doğar. yetişkinler illa bişeylerin peşinde koşarlar ya, sende ne güzel hayatım var benım derken, gözlerini açarsın ya karanlığa, farkedersın ya o an.
ömür kısa.
işte o an oluyor. ben anlıyorum alıştığım şeye aslında alışmadığımı. kuşlar uçmuyor o zaman içimde ancak kanat çırpıyorlar. sonra bir zaman sonra unutuyorum varlıklarını. sanırım onlara da alışıyorum. ya da alıştığımı sanıyorum. kısır döngüye devam ediyor içimdeki diğer ıssız şehirler.
valla lan. bak sen şimdi o kadar senedir giyiyorsun alışkınım sanıyorsun, hiç olmayacak bir yerde birden bi götüne kaçar bi testislerini sıkıştırır ulan bi rahat bırakmaz uyuz eder insanı.