gecenin bir vakti uykumun en güzel yerinde kulak zarımı yırtarcasına beynimde uğuldayan o muhteşem, o eşsiz kıldığım sesin yanıma usulca bıraktığı bir çift kelamdır bu cümlecik...
evet; dışardan okunduğunda iki kelime on harften oluşan bir cümlecik; içine girildiğinde, ya da duyduğum anda beri içimde oluşturduğu duygulara bakıldığında lanet edilesi, hayatın içine edebilecek büyüklüktedir...
ne denir ki bu sözden sonra;
-sana alıştım bile... mi? ...!
hiç sanmıyorum...
her gün; her gece duymak için can attığın ses...
onun sesiyle uykuya dalıp, günün ilk saatleri itibariyle gününün güzel başlamasını sağlayan o ses kalkıp bir gece bu lafı söyler sana...
''alışma bana damla''
bre allah'ın cezası... bana verilen en güzel cezaydın sen, ne güzel cezaydın hem de...
ne günah işledimde allah seni bana vermişti... ah bir bilsem de yine işlesem o günahı... ah bir bilsem...
alışma bana, çünkü seni sevmiyorum aslında, sadece biraz zaman geçiriyorum ileride senden daha iyisini bulup seni sap gibi ortada bırakmak niyetim, ama alışıp salça olursan vicdan azabı çekebilirim demek istiyordur. foseptik beyinlidir.
"baglanma bana" lafının kardeşidir. kısaca "yakında ayrılırız bız ona göre ayagını denk al" demenin üstü kapalı halidir. karsı taraf söylerken siz ona aşıksanız eger sıctıgınızın resmidir. ask acısı, hayal kırıklıgı sizi beklemektedir kapıda.
alışkanlıkların aşkın katili olduğunu bilen sevgilidir.
alışma bana, yalnızca aşk kal.
alışmış bir sen istemiyorum.
aşk yalnız senle güzel.
sensiz bir aşk istemiyorum.
aşkım bile yalnız senle güzel.
alışma bana ne olur.
aşık halimiz her şeyden daha güzel.