Nasıl bir milletiz biz anlamadım, bir konu hakkında illa son derece emin olacağız;
-Ben hazırım, ışınayabilirsiniz artık!
+Abi bizde ışınlanma teknolojisi yok!
-Hiç mi yok? illa bir hiç lafı çıkacak ağzımızdan.
8 senedir onu her gördüğümde, sesini duyduğumda heyecanlanıyorum. içimi bir pişmanlık kaplıyor aşkımızı yaşayamadığımızdan dolayı ama sonra konuşuyoruz. Konuştukça ikimizinde dünyasının ne kadar farklı olduğunu anlıyorum. Sonra diyorum ki ben bunu mu sevmişim ya diyorum. O an içimde bitiriyorum ama 2 gün sonra tekrar onu özlediğimi fark ediyorum. Nasıl bir döngü bu anlamadım. 8 senedir bu ruh hali içerisindeyim. Onunla olmuyor ama onsuz da olmuyor.
alışkanlık hem iyi hem de kötüdür. şöyle ki alışacak kadar çok zaman geçirmişsinizdir ve kötü tarafıyla karşılaşmamışsanız bu iyidir.
ancak alışkanlığınızı bir şekilde yerine getirmediğiniz de bu büyük rahatsızlığa,acıya dönüşür.o nedenle alışkanlığa alışmış bi bünyeden uzak durmalı..
ne çok alışkanlığım varmış meğer. bilgisayar başına oturduğum anda msni açmak çevrimdışı gözüksem bile, her gördüğüm aynaya bakmak, evden çıkmaadan önce takılarımı takıp eve tam girdiğim anda o takılardan kurtulmak, bacak bacak üstüne atarak oturmak, uyku gelse bile gece onikiden önce uyumamak, insanlara güvenmek bunun hata olduğunu bile bile. insan her şeye alışıyor. insan en çok kendine alışıyor. en çok kendisine yabancı oluyor.
alışkanlık ne kötü şey.
bundan bir ay öncesine kadar saat kullanmazken derdimi telefon ekranı, bilgisayar ekranı gibi daha teknolojik şeylerle halledebiliyordum. saatim oldu. çok da elzem bir şey değildi yani, olmasa da olurdu. alıştık işte, bir gün takmasam boş hissediyorum şimdi. hiç olmayacak anlarda içimden saate bakmak geliyor. işin garip tarafı; biliyorum ki 3 gün takmasam o saati, yine alışacağım saatsizliğe.
işte böyle sözlük.
kötü şey, kötü.
insan her şeye de alışır mıymış yahu?
"terkedip gitmek kolay alışkanlık kalır sadece geriye
ve bir tek o koyar." *
sevgi bittikten sonra bile, ayrılık hala acıtıyorsa... bu durumun sebebidir.