ağaç yaşken eğilir sözünü desteklercesine, kendimi bilmeden aldığım, ve de o zamanlar bile adamakıllı piyasada olmayan walkman'larda, kasetçalarda, ama gece ama gündüz defalarca dinlediğim, şimdiki sevgimin kaynağı olan; sezen aksu - gülümse
erkin koray-devlerin nefesi. gerek albümün kapağı gerekse o vakitler her siyah giyene satanist muamelesi yapılmasından dolayı büyükler tarafından 'ne o lan satanist mi oldun?' gibi geyiklere maruz kalmıştım..
raks marka 1 adet 60 lık bir boş kasettir. bu kaseti kendi zevkime göre doldurdum, zamanla zevkler değişmeye başladı. defalarca sildim sonra tekrar doldurdum. halen tekrar tekrar silip dolduruyorum.
evdeki kasetlerin haricinde, benim özel isteklerimle alınmış olan ilk kaset ricky martin'dir. yazıklar olsun bana, gidip o herifin orjinal kasetine para verdirmişim.. o zamanlar çocuğuz işte kardeşim, "la copa de la vida"'yı duyunca gaza geliyoruz..
babaya yalvarılarak alınan kaset. tabi bunun devamı gelecektir. taa ki mp3 denen zımbırtı çıkana kadardır. sonuçta avantajlı çıkan babadır. artık kaset masrafından kurtulunmuştur.
bu arada ilk alınanı modern talkingdir. o yaşta daha adını bile telaffuz edememekteyimdir. sırf kuzen(o kendini bilir*) onu al dedi diye alınmıştır. ama çok sevilmiş ve bağımlılık yapmıştır..**
cd çağının başlamadığı zamanlarda çok popüler olan kasetlerin ilk alınanıdır.kişi için özel bir anlam ifade eder,çünkü alınan ilk kasettir,biriciktir,en kıymetlisidir ve gerisi çorap söküğü gibi gelir.(manowar-the hell of steel-1994)