şimdi ben kendime kafatasçı, faşist falan da dedirtmek istemem ama bu millet baya baya türk milletidir haceli.
o "geleneksel takı merasimine geçiyoruz" diyen şarkıcı abimin anonsluyla, az önce yersiz ve seviyesiz vicuut hareketlerine sahne olan piste tüm ahali hücum ediyor.
hemen düzgün bi sıra oluşturuluyor. asıl önemlisi, vergi kuyruğunda, bilet kuyruğunda, fatura kuyruğunda her türlü kaynamaya teşebbüs eden insanımız takı kuyruğunda kesinlikle nizami olmayan bi harekete imza atmıyor. herkes sırasını, yerini biliyor.
hani bi klişe var ya: "abi avrupalı, önce birbirine saygı duyuyor. öyle sıra gaspetmece, arkadaşın önüne seyirtmece ve akabinde gelen sıra kavgası, avrupada yaşanmıyor." aha işte bunu söyleyen lavuk gelsin bizim takı merasimimize baksın. o lavuğun da ayrıca amına koyim, yıllardır kendimzden soğuttular bizi lan. gerçi hepsi amerikanın oyunu diyolla.
aldığı hizmetin karşılığını ödemesi gereken kimseler, devlet zorunlu kıldığı için ödemesi gerekenler bir de yani, devler baskısı mevzu yani neyse işte... onlar sıraya girer, faturaydı aidattı bilmemneydi öderler. bu gayet normaldır. bir hizmet alınmış ve bedel ödenmiştir.
işte düğünlerde, takı merasimindeki inanılmaz mantık hatası burda başlamaktadır. efendim bizi çağıran sizsiniz, evlenen sizsiniz, gecesi renkli geçicek olan sizsiniz, ardından bir de tatil çakıp cilalı cilalı bilmemne yapıcak olan sizsiniz... e niye faturayı biz ödüyoruz? hayır damadı yahut gelini misafirlere bir tur vereceksiniz de bizim mi haberimiz yok? bana ne senin oğlun mala vurucaksa? bana ne senin kızın vurduracaksa? bana ne. yani bize ne! ha bir de bütün bunlar yetmiyormuş gibi takı takan iyi niyetli misafirleri sıraya sokup bekletiyorsunuz. karşılığında bir hizmet alsak neyse, sırayada razı olunur yani. ama o siktir boktan düğün pastası için değmez.
benim fikrim, takı merasimi düğünden bir gün sonra olsun ve damat misafirlere altın taksın. ''dün gecem süperdi. alın benden size bahşiş'' hesabı. bak onda sıraya girerim.