+ yazarmısınız ?
- nerede ?
+ tabi ki uludağ sözlükte !
- ben sözlük bilmiyorum yalnızca dağ olan uludağı biliyorum.
+ öylemi peki çıkmaya ne dersiniz ?
- sizle mi yoksa dağ olana mı ?
+ çok şekersiniz.
delikanlı - (hevesle)yani çıkabilirmiyiz?
güzel kız - (gülerek)tabi neden olmasın?
delikanlı - öyleyse hadi!
güzel kız - siz kaça çıkıyordunuz?
delikanlı - hö?
güzel kız - ben beş'e çıkacam.
(güzel kız asansörün düğmesine basar, asansör yukarı haraket eder)
(telefon)
- yaw 2 saattir sinemanin onunde bekliyorum hani buluscaktik
+ ama...
- ama mama yok nerdesin kizim ektin mi beni ya daha ilk randevuda
+ ne rand...
- yok artik unuttun mu daha neler? hadi giyin gel bekliyom seni
+ ...!?
"alternatif derken klişe olmamak adına dozunu kaçırıp karşı tarafı sakat bırakmanın alemi yok.. biraz özen gösterip ince düşünerek daha önce konuştuklarınızdan ya da karşı taraf için önemli olan bi şeyden yola çıkarak etkilemek istediğiniz kişinin kalbini kazanabilirsiniz."
allen j. grey, sf:13, royality yayınları, fenasalladım, london.
hikayemizde hikaye olması için gerekli unsurlar; kahramanlar, bir adet kız ve erkek, mekan; bursa'da herhangi bir cafe, zaman; öğleden sonra 4 suları..
yazı yazmaya meraklı olan hanım kızımız daha önceden kafadansallama tekniğiyle yazmış olduğu hikayeyi er kişiye okutmuştur.. hikayede yeşil biber doğrayan, sevdiği için yemek pişiren erkeğin bi kadında yarattığı hezeyanlara dem vurulmuş, içteki minnet duygusunun kadının başını döndürdüğünden bahsedilmiş, küçük şeylerden mutlu olan kadın hakkında ufak bir hikaye yazılmıştır..
er kişi bu yazıyı unutmamış ve çıkma teklifinin arasında hanım kızımızın gözlerinin içine bakarak hiç beklemediği bir anda; "hikayendeki yeşil biber doğrayan adam olmak istiyorum" demiştir..
ee bu kadar ince düşünülmüş, ayrıntıları unutmayan insanın karşı tarafı en zayıf yerinden kıskıvrak yakalamasının ardından kim hayır diyebilirki.
- sizinle tanışabilme hatta ileride sevgili olabilme ihtimalini göz önünde bulundurursak eğer, bu ihtimalin tam olarak kaça tekabül edebileceğini bana söyler misiniz ?
- %0
- oldu o zaman.. *
kızla erkek arkadaşça konuşurken...
-sana çıkma teklifi etsem ne dersin ?
+nası yani ?
-diyorum ki benimle çıkar mısın ?
+aaa nereye çıkıcaz ?
-lan sen sandığımdan da salak çıktın xD
bu konuşmadan sonra kız erkeğin yüzüne bakmaz erkek hiçbir şey kaybetmiş olmaz hatta bence kazanmıştır.
nedendir bilinmez ama hatunların yurtdışı diyince dilleri sarkıyor;halbuki hayatımda bir kere gitmedim sadece kültürün yabancısı değilim,bu kadar düşmemeli insanoğlu.
-şimdi sana 3 tane soru soracağım. ilk iki soruya vereceğin cevaplara göre üçüncü soruyu soracağım. hazır mısın?
+evet.
-ilişkide olduğun biri var mı?
+yok
-peki senin ilgi duyduğun ve görüşmek istediğin biri var mı?
+yok
-o halde 3. soruyu sormama gerek yok. sen akıllı bir kızsın.
+bir hafta içinde haber veririm. *
öncelikle çıkma teklifi edilecek kızın çevresindeki kişilerle dostluk kurulur. O kişilerden kız hakkında bilgi toplanılır ve yeterince bilgi toplanıldığında kıza göre en uygun yerde çıkma teklifi edilir. Cevap reddedilirse erkeğin hiçbir şansı kalmamış demektir. Sonradan ne kadar ısrar ederse etsin cevap değişmeyecektir.
pardon, bi saatiniz varmıydı acaba?
- yok!
- yarım saat de olur, hatta 15 dakika.
- hö? ne?
(biri tanışma heveslisi, diğeri işbirlikçisi olmak üzere iki kişi konuşmaktadır, hedef konuşmaları duyabilecek şekilde konuşlanmıştır)
1- yok abi o değil diyorum..
2- o ya.. baksana kaş, göz. aynı. kesin eminim o.
1- ya hayır o daha uzun boyluydu sanki
(bu noktada dişi kişi kıllanır, bir iki bakış atar ama pek aldırış etmez)
2- ya her iddiasına varım o. gidip sorucam.
(2 dişinin yanına gider)
2- ya afedersin. sen şu starın güzellik yarışmasında 2. olan kız değil misin?
dişi- (kızarır, utanır, şımarır) hihi..yok hayır, benzettiniz sanırım..(smileyler havada uçuşur)
2- evet, düşündüm de sen daha güzelsin zaten (ve akabinde akşam yemeği)
[başarı yüzdesi : %86.25]
dişi dondurma yerken yanına gidilir
-yalayabilirmiyim
-hayır
- o zaman dondurmandan yaliyim.ehehe
-çat
[başarı yüzdesi : %0]
-pardon bayan, at gibisiniz
[basari yuzdesi: 100% travesti dayagi]
+ merhaba, daha once tani$madik ama bu tani$mamiza nasil engel olabilir dunyanin bile giderek kureselle$tigi bir donemde?
- ha?
+ yani diyorum ki pekos bill nasil da dovdu o kizilderilileri helal olsun vallahi.
- ya bu sacma laflarla bir yere varmayi umuyor musun cidden?
+ ba$ka onerilerin varsa dinlemeye hazirim ?
- mavi ekran
1998 yer atlas pasajı önü. liseli kız sürüsü ortama dolar. belli ki bir pislik peşindedirler. içlerinden biri çevredekilerin şaşkın bakışları arasında kurbanının boynuna atlar.
- atillaaaaaa
kurban bir saldırıyı önceden tahmin ettiği için çoktan hazırlığını yapmıştır. kızı belinden tutarak tren istasyonlarında görmeye alıştığımız şekilde döndürür.
- naber ayşee? nerelerdesin gözükmüyosun ne zamandır.
(beklediğinden çok farklı bir tepkiyle karşılaşan dişi bir de havada iki tur dönmenin etkisiyle iyice sersemlemiştir.)
- şey ben ayşe değilim
- siktir et ben de atilla değilim zaten.
(kız çuvallamanın verdiği utançla arkadaşlarının yanına dönerken, diğer kişi kendini olayın sonuna yetişmiş kız arkadaşla girilecek herhangi bir diyaloğa hazırlamaya başlamıştır)
- kimdi o kız saruman
- adını bilmiyorum ama ayşe değilmiş.
x dişisi y erkeğine çarpar ve akabinde
x-pardon
y-önemli değil
x-resmen üstüne çıktım
y-önemli değil bana sık olur zaten
- deminden beri bakışıyoruz, bakışmak mı istiosun tanışmak mı?
- bakışmak
- şu köşeye git ve beni ordan izle o zaman.
a-siz yenisiniz galiba?
b-hayır 6 aydır burda çalışıyorum ben.
a-aa öyle mi? ben daha ilk defa görüyorum sizi...
b-evet geçen sefer de aynısını söylemiştiniz..
a:.....
(sınıfta güzel ve ders kaçırmayan bir kızın yanına gidilir)
-eöhm pardon ya ben bi kaç ders kaçırdım da acaba notlarını fotkopi çektirebilir miyim?
-olur
-de beni şimdi acelem var mesela ben akşam çektirsem yarın sana geri veririm
-yarın nasıl bulacaksın beni
-sakıncası yoksa telefon numaranı verirsen ben yarın ararım
-hmm tamam
(böylece hem kızla tanışılır, hem de telefon numarası alınır)
-pardon, meraba, cengizi tanıyor musunuz acaba?
-?! hmm, bir düşüneyim... sanırım tanımıyorum.
-peki, o zaman tanışalım ben cengiz. sizin ism..
-...
-naber nasilsin
+ on dakikadir yuzume bakiyorsun bunu mu buldun ?
-ne bulaydim ?
-oo kisa sac yakisiyormus sana
+affedersin de niye tanisiyormus gibi yapiyoruz?
-ben o evrelerde syorum
+ha tamam o zaman adin neydi senin ?
erkek: pardon bayan ateşinizi alabilir miyim?
pırasa:alışın kuvvetliyse alabilirsin canım
e:?? fakat fakat ???
-merhaba beraber yürüyelim mi ?
-hayır
-peki koşsak olur mu ?
isyankar tanışma modeli :
-pardon, merhaba tanışabilir miyiz?
-hayır.
-ama niye?
-hayır dedik ya.
-ya ben senle aynı evde oturmuyorsam, aynı okulda okumuyorsam, aynı arkadaş grubumuzda yoksa, nasıl tanışacam söyler misin?
-farkındaysanız bi saattir sizi kesiyorum?!
-hö??!!
erkek elinde tuttuğu bardaktaki sudan bir yudum alır ve karşısındaki kadına:
-su çok güzel, gelsene.
der. sonrasında ne olur ne biter hiçbir fikrim yok açıkcası.
once cakmak yakilarak kizin oturdugu masaya yaklasilir, ve kizin ayaginin altinda biseyler ariyormus edasiyla telasli telasli yerlere bakilir, olaylar gelisir:
-napiyosun sen sapik?
-ya ariyorum bulamiyorum bi turlu alla alla
-ne ariyosun?
-tanismak icin bahane..
sigara icmeye cikan erkek, uzun sure kestigi kiza en sonunda uzaktan gulumseyerek seslenir:
e - merhaba
k - ... (suratini cevirir gider)
e - (kizin arkasindan) yersin i$te boyle merhabayi (sigaradan bir nefes daha alir, arkada$lar yarilmi$tir)
e-seninle tanismak icin bi bahane bulmam gerekiyomu sence?
k-?!
otobüse elimde pilavla binmem sonucu ortaya çıkan deneme..
çift katlı otobüsün en arkasına geçip otururdum.
bir iki kaşık yememle beraber hemen önümdeki kız kalkıp bir ön sıraya geçti...
arkadaşa dönüp;
ben: kokudan kaçtı galba yaw?
kız: (dönerek ve gülümseyerek) hayır çok rüzgar geliyordu o yüzden kalktım.
ben: peki. bir kaşık istermisin?
kız: ?? ee hayır
ben: e peki sakız veriyim o zaman,
kız: tamam bak ondan alırım...
ben: hehe al bakalım. bu arada ben x.
kız: ben de y memnun oldum
-aa ne güzel broş bu böyle?
-pazardan aldım, 3 milyon
e-pardon bayan, telefon numarami kaybettim, sizinkini alabilir miyim?
k-?!?!?!
o sihirli soruyu bin türlü alakasız şeyler arasında gizleyerek yöneltmek:
-havalar da nasıl soğudu değil mi aysel?
-evet feyyaz, üşüyorum valla.
-ya hem soğuklar, hem sınavlar, hem şu hayat. ne olacak bilmiyorum.
-of of sorma feyyaz, ben de gerginim o konularda.
-bazen diyorum ki, alıp başımı gideyim buralardan.
-aman bee, nereye gideceksin ki.. dönüp dolaşıp yine geleceksin sonuçta.
-hmm doğru aslında. aaa şu çocuğa bak, kaşlarını çatınca ne komik olmuş di mi?
-hihihihi evet!
-benimle çıkar mısın?
-hihihihi evet! ha ne?
-olleeeyyy!
-dur bakalım noluyo?
-akşam seni alırım. saat sekizde. byeee.
-ama...
Arkadaşmısındır sevgilimsindir belli değildir.Erkek sinemaya götürür.Filmin en can alıcı sahnesinde elini tutmuş omzuna yaslanmıştır.Sanırım çıkma teklifi olmadan çıkılmıştır hatta çoktan yol alınmıştır.