hepsi bir festivali andırıyor geniş bir açıyla baktığımızda...
pahalı markaların, masraflı reklam ve kampanyaları, ihtiyacından daha çok yemek için ucuzluktan yararlanmak çabasındaki "menü" yaşamlar, "kola" ve "patates" seçimini büyük boy yapanlar ve yaşamak için iş hayatlarından izin alanlar...
hepsi, organizasyonu boktan bir festivali andırıyor. standların, önündeki kuyruklar, boynunda asılı tezgahında sigara satan kızlar ve daha nicesi.
ana sahnenin önündeki mahşeri kalabalığı anlamak zor. hepsi de insan soyundan geliyorlar ve zevkleri, sapkınlıkları, tercihleri, yaşadıkları soylarının yüzünü güldürecek türden. oysa uzaktan ve sönük gelen bir müzik sesi çalınıyor kulağıma ve eyvah, alternatif sahnede hayat en güzel şarkılarını çalmaya başlamış.
o kadar kaptırmıştım ki kendimi bunca gürültü ve hengame arasında kalmışları seyretmeye, dikkatimi onlara vermeye az kalsın hayatı kaçırıyordum. bereket, erken farkettim hatamı ve şimdi yeniden sevdiğim şarkılara kulak verebiliyor, bir kaç samimi sevdik ile beraber alternatif sahnenin önünde soluk alıyor ve hayata kulak veriyorum. ne mutlu ki erken farkettim eşekliğimi...
takım elbise, pek de çekici bir sahne kostümü gibi durmuyor. iş hayatı, buradan eksi puan alıyor en başta. mikrofona bağıran bir vokal, kulağıma hemen her zaman fazla itici geliyor ve ana sahnedeki siyaset, bu yüzden katlanılmaz bir hâl alıyor benim için. peki ya magazin? sahneye yakışmıyor bile bana sorarsanız. hiç birisi, en azından "bana göre" değil. eskiden bu tip festivaller biraz daha çıkarsız olurdu. standların yerine, kendi hazırladıklarımızı aramızda takas ederdik. birisi eline gitarı alıp da hayatın, en güzel şarkılarını çalardı belki. ve ana sahnede de hayatın, en güzel şarkıları çalınırdı farklı müzisyen ve gruplarca. hayat ise headliner olarak gün sonunda sahneye çıkar ve bizleri, kendisine yeniden hayran ederdi.
şimdi günlük kirası minik bir servet olan yemek-meşrubat standları var konser alanını çepeçevre sarmış olan. spor arabalar, tek gecelik aşklar, gazete sayfalarında bile gündüz vakti faaliyete geçirilmiş abuk intiharların haberleri var.
ve alternatif sahnede hayat, en güzel şarkılarını çalıyor. saçlarım, sakallarım uzuyor yeniden, bakışlarım bir anda parlıyor ve etrafımda tek bir stand kurulmamış. ben, hayatı dinliyorum. "ayıp" diyen dünümün büyüklerine inat edercesine parmağımla göstererek...