alt kültürün dünyaya egemen olması ve çöküş

entry6 galeri0
    1.
  1. coktur bu konu hakkinda yazmaya niyet ediyordum kismet buguneymis.

    dunyamizda ve ulkemizde ustkultur dedigimiz sey ne yazik ki oncu olmasi gereken alt kulture benzeyerek iyice gumburdedir.

    bence bunun birinci nedeni dunyada elisitist dusuncenin tu kaka edilmesi ve halkcilik adina lumpenligin parlatilmasidir.

    klasik dunyada kultur nuvesinin olmazsa olmazi olan sanat belli bir zumrenin tekelindeyken kisi eger sanatci olmak istiyorsa belli metodlar ve kaliplar disina cikamazdi. eserini kaliplar icinde icra etmek zorunda kalirdi ve suphesiz cok agir bir bedel odeyerek bir tedrisattan gecerdi. ama acinin meyvasi guzel olmasina sebebiyet verirdi. ama bence kisi varolan kisitlamalar ve kaliplar icinde sikisip saksiyi calistirmasi icin gerekli baskiyi yapardi ve sonuc mukemmel olurdu.

    gelgelim ki insanlik oyle bir noktaya geldi ki artik sanat oldu ve insanlikta olmeye basldi. bence sanat ne zaman gebermistir? Marcel Duchamp denilen merhum inegin pisuar resmini ahanda sanat budur diye yutturmasi demesiyle bitmistir. gerci kendisin bir amaci vardi sanati insan zihinine geri dondurmek istiyordu ama oncelikle varolani yikmak gerekiyordu. onun icinde elinden geleni yapti ama yerine ne konulacagi bilinemedi. ardillari ise tuvalet kagidini iste sanat budur diye yutturdular ve geri zekali alicilar bu supruntulere essek yukuyle para toka edip ihya ettiler bugunlere kadar gelindi iste.

    ozgurluk bir lukstur kullanmasini bilmeyene. ne yapacagini ne edecegini bilmeyen kimseler ve kendisini iyi bir tedrisattan gecirmeyecek, avantadan lavantadan kose donuculer, en kisa yolun aslinda en uzun yol oldugunu farkedemeyenler, vermeden almak isteyenler alt siniflardir.

    cogunlukla hayati nasil laga lugaya getirip de sakalima bakarimciligin bir yansimasi olan bu olgu bu yasadigimiz post modern cag denklemine getirdi bizleri.

    ulkemizde su oss denilen sayisal lotodan gecip universiteye kapagi atmak kadar kolay birsey yoktur. hele ki o universiteyi bitirmek kadar birsey yoktur. cunku bir kac bolumu haric tutarsak biraz calisma biraz da saksiyi calistirma metodu universiteyi bitirmek cocuk oyuncagidir.

    peki ogretim kalitesi ne haldedir? suphesiz bomboktur. cunku herkese egitim veregim diye kalite o kadar cok asagi cekilmistir ki akademik cevreler bezginlikle bikkinlikla biraz da universitelerin siyasi partilerin paf takimi olmasi sebebiyle kamplasmasi nedeniyle herseye bosvermislerdir. biraz iyi taninan akademik personel disaridan gelen vakif universiteleri tekliflerini baliklama atlar ve takarim memeuriyete demektediler. suphesiz haklilar sen yillarca oku dirsek curut nufus memuru muamelesi gor. bilimsel tartisma alani olmasi gereken sidikli riza pasa ilkogretim okuluna donsun. bu ahvel seriatte kiyak bir teklifi ben de havada kapardim dogrusu.

    avantaciligin kol gezdigi diyarlar nedense hep geri kalmis ulkelerdir. bu ulkelerde kimse yasamak istemez ve solugu daha medeni memlekette almak icin turlu turlu hokkabazliklar cevrilir.

    mesela londrada cinli, pakistanli, afrikali, hintli, vesaire kalabaliklarin hucumuna ugramistir. en boktan isleri gorurler bu kisiler. bulasikcilik, tezgahtarlik, kenef bekciligi vesaire gibi islerle hayatlarini idame ettirirler.

    gocmen mahalleri tehlikelidir ve genelde esnafi uckagitcidir. istanbul ekseninde baktigimizda mesela umraniye, yenibosna gibi yerlerde degil yasamak yurumek bile zordur.

    cunku toplumlarin alt kesimleri - ister irk olarak diyin ister ekonomik durum olarak diyin- asagilik komplesklerine gark olmuslardir. cunku ne calisip hayat standartlarini yukseltecek melaikelere maliktirler ne de bunun azimleri vardir.

    lumpendirler. bir cogu kimi nasil kaziklasam yahut ulkemizdeki gibi hazine arazisini yagmalayip ilk belediye seciminde tapu sahibi olmayi bekler. bunun sonucunda ise dilencilik yapmanin bin bir yolunu bulurlar. guvenilmezdirler parani malini yurutmek binbir turlu firildak cevirirler.

    peki olan kime olur? olan vaktinde calismis cabalamis calmadan cirpmadan servet kazanan tikir tikir vergisini odeyen vatandasa olur. bunun en iyi ornegi kacak elektirik kullanan abonelerin parasini namuslu vatandaslarin odemesidir.

    asagilik komplekslerinden dolayi bu kitleler kendilerini kabul ettirmeye calisir. mantikli ya da mantiksiz bir sekilde.

    ayrimciliktan dert yanarlar ama ben kurtum ben zenciyim ben suyum ben buyum diyerekten. varolan statukonun acmis oldugu ucuruma kendileri daha cok acarlar.

    entelyalians da bunlar destek olur. serdar turgut'un rokoko entelektueler dedigi bu kisilerin ozellikleri sudur:

    1- içinde yaşamakta olduğun toplumda 'Sıradan' diye tanımladığın çoğunluğun üstünde göreceksin kendini. Gündelik hayatın sorunlarından kopuk yaşayacaksın. O gündelik yaşam ve sıradan insanlardan hayal kırıklığı duyacaksın. Bunun toplumdan nefret etmeye kadar varmasına izin vereceksin.

    2- Hayata kötümser bakacaksın. Hiçbir şey seni kolay mutlu etmeyecek. Kolay tatmin olmayacaksın.

    3- Bu kopukluk nedeniyle toplumun önem verdiği bazı değerlere rahatça saldıracaksın. Bunu bir hak olarak kabul edeceksin,

    4- Sergilediğin bu duruşunu kompanse etmesi için, sürekli olarak toplumda sahip çıkabileceğin ezilmişler arayacaksın. Dikkat edin; bu samimi bir taraf olmaktan değil, kişisel bilincini rahatlatmak için yapılıyor olacak.

    5- Sahip çıkılan kitle proleterya olabildiği zaman işler nispeten kolaydı. Türkiye'de hemen bütün Marksistlerin entelektüel sıfatına uyan insanlar olduğunu unutmayalım. Proleterya politik bir sınıf olarak ortadan çekilince rokoko entelektüel kendisine 'sahip çıkacağı' yeni gruplar aradı ve buldu. Kadınlar, azınlıklar, eşcinseller, transseksüeller, (ÖDP seçim bildirgelerini hatırlayın) fahişeler (seks işçileri) yeni proleterya olarak tanımlanabilir.

    bu kollanan sinifin en ise yaramaz nuveleri ben suyum ben buyum derler ve sadece kendi etnik kimlikleri ile varolma savasini verirler. en buyuk silahlari ise aglakliktir.

    mesela buyuk adam kucuk ask denilen film bunu buyuk bir husniyetle yapmistir. dandik bir senaryo dandik isleyis bol bol sirinlik yapan kucuk kiz bir de artik emekli olmus hayatinin son perdesini yasamak uzere olan, gumburdemek uzere olan tiyatrosu kapanmasin diye herturlu ise baliklama atlayacak iki isim buldun mu oh ne ala memleket. afferdiniz ama ben de gerekli butceyi alip boyle bir film cekerim hatta degil altin portakal portakal bahceleri alirim yahu. ay cok guzel film diyenlerin kafasina akira kurosawa'nin dersu uzala filmiyle ziplarim.

    haydi diyelim ki bu film muspet bir ornekti. adi uzerine bir film.

    peki yilmaz erdogan'a ne buyrulur? senelerce once ferhan sensoy'un yanindan dehlenip sonra da o zamanlar buyuk bir yildiz olan yasemin yalcin'a dayanip ilk firsatta ona elveda diyip rokoko entellerin gaziyla senelerce kendi meslektaslarina calisma arkadaslarina sirtini dayamadi mi? calisma arkadaslari onu birakip tek basina kalinca cok guzel hareket bunlar deyu ortalama bir halk evinin tiyatrosunun dogaclamasindan daha yaratici olmayan bir takim eblehlikler arz ediyor. bir de sanki moskova devlet tiyatrosu direktoruymus kasilmasi var ki en hafif deyimle komik.

    madem daldik konuya iyice derinlestirelim. mesela ben ince memet kitabini sanki summehasa
    kuran-i kerim ile bir tutan ineklere acirim. yasar kemal iyi bir uslupcudur ama iste o kadar. daha fazla degil. hikayeleri, romanlari ve ozellikle de ince memet kitabi bir takim yamukluklar iceriyor. neymis bir yamukluklar derseniz eger cunku soyguncuya toprak reformu yaptıran mantiktir. bu suretle zaten bunu pusula yapan kisiler ne yazik ki hayatlarinin baharinda pisi pisine olduler. hos kitap midir ince memet? ilk cildi hostur ve uslup acisindan iyidir ama 3. hele de 4. cilti felakettir. ilk ciltin karbon kopyasi gibidir.

    simdi bunu herhangibi bir yerde soylesem bazi milliyetci olmadigini soyleyen ama milliyetciligin hasosunu yapan - bunu solculukla bulamayi unutmazlar nedense- bazi kisiler benim kaz kafali bir fasist oldugumu sanattan ve edebiyattan ancak bir lahana kadar anladigimi soylerlerdi. elhamdurillah sanattan anliyorum tedrisat yillarimda bildiri dagitip slogan patlarak yahut kahvede okey tahtasi cilaasi hakkinda uzamanlikla gecirmedim gittigim okullarin kutuphanelerini okuyarak somurdum dusundum tasindim sordum arastirdim.

    filmlerde bir replik vardir. zencinin teki isinde gucunde olan bir adami mihlar polis tarafindan sorguya alinir. polis efendi gibi konusur fuck you der bizim marsik extra olarak polisin anasinida karistirir bu filliyatina. poliste bunu bir guzel oksar. oksama seansi bittikten sonra marsik sen bana bunu zenci oldugum icin yapiyorsun der.

    iste bu isler de o hesap sen tut ne mutlu turkum diyene adama moda agzina geleni soyle sonra cevap vermek icin agzini actigi zaman ona giydirdikce giydir. sanki cok degil en kabadayi 10 sene once ilkokul bahcesinde andimizi soyleyen cocuk degillermis gibi. yahu arkadas herseye muhalefet olacagim derken ineklik ediyorsunuz haberiniz olsun.

    mesleksiz yiginlarin koseyi donmek icin kullandigi bir attir siyaset. akilli olanin, bedel odeyip meslek sahibi olanlarin ve calisip kazananin pek umurunda olmadigi attir siyaset.

    benim canim ulkemde meslekten once gelir siyasi dusunce. etnik kimlik din ve hatta mezheple beraber gelir.

    kisi ben falanca isle ugrasiyorum demez oncelikle ben suyum bu partiye oy veriyorum ve etnik kimligim sudur diyerek benim gibi olmayanlar inektir der.

    politik dogruluk akimi diye birsey vardir. klasik ve elitist dusunceye ve elestiri icin kullanilan kelimelere damgayi yapistirir pis fasist diyerek ve inekliklerine devam eder.

    hic aklina gelmez neden benim yasadigim bolge mezbelelik de diger insanlarin yasadigi yer cillop gibi. sanki baska bir sorun yokmus gibi cillop yerlerde yasayanlarin gundemine sokar. bu turkiyede cok oldu sanki cok buyuk bir problemis gibi baslik parasi, zalim aga, pust muhtar dovlet babo bize bakmiyor edebiyati fazlasiyla yer kapladi. bunun sonucunda ise cillop gibi yerler mezbelige dondu.

    canim istanbul'un en nadide yerleri bir donem bet sesli turkucu bozuntulari ile doldu. adam akilli lokanta kalmadi hepsi kebapci lahmancuncu oldu - bazen hile bazen de tefeci taktigi ile uzerine oturulurdu genelde- ve ne yazik ki renkli istanbul sehirler arasi otobusler bayagiligina bulandi ve ben bu durumdan son derece rahatsizim.

    simdi bazi dallamalar benim elitist oldugumu soylecek. evet elitistim ve muhafazarim. guzellikleri muhafaza etmek icin insan muhafazakar olmalidir. kelimenin gercek anlami ile guzellik konusunda yobaz olmalidir. ben buna inanirim. cunku siz halk saksakciligi yapacagim diyerek her turlu taponlugu bastaci ederseniz ve guzellilerin uzerine iserseniz
    eski evleri yakip otopark yapan yamyamlar gibi davranirsaniz ustune ustluk iyi yahut kotu
    bu ulkenin hizmetlerinden faydalanip hainlik ederseniz askerine kursun sikar ve bayragini
    yakarsaniz ne denilebilir ki size? ama bunun da sonuclarina katlanacaksiniz cunku her sucun bir cezasi vardir. ya sevin ya terkedin. ama kaymagina konup boklamayin ulkemi.

    bir turk ve sunni musluman olarak hamaset yapmadan diyebilirim ki hirsizin hic mi gunahi yok sozunu sarfetmekten o kadar uzagiz ki. devlet politikalarimiz belki yalnis adalet sistemimiz yetersiz ve agir, belki de elimizde olan potansiyelleri iyi isleyemiyoruz ama yine de bir sekilde ayakta kaliyoruz.

    biz bunu rotamizi vakti zamaninda rasyonel dusunceye cevirmekle kullar sultan iliskisini toplumun tamamindan silmeye baslayamamiza borcluyuz. irak hala 1258 senesindeki mogol istilasinin zararlarindan belini dogrultamis, suriye desen durumu allahlik, misir ise israil ile didismekten ve sapa oturmaktan yorgun, suudi arabistan hac paralari ve petrol sayesinde ayakta duruyor ama insanlik gunu gelince petrola ihtiyac duymayinca gelecekleri pek parlak gozukmuyor -hazira dag dayanmaz amigo- kuzey afrika ulkelerinde beyin gocu inanilmaz seviyede ama oyle ya da yine de durumu en iyi olan yer turkiye. ama neden daha iyi olmamiyor? cunku ayrimcilik gordugunu soyleyenler ayrimciliga basvuruyorlar ve bu da kesmekes olan durumu iyice hazinlestiriyor.

    kent kulturu iyice yok oldu. bundan baska istanbul yok lafi tedavulden kalkti. koyluye karsi degilim ama koyluge karsiyim arkadas. ulkelerin vitrini olan sehirlerin hergecen gun cirkinlesmesi peynir tenekleri gibi dandiklesmesi agrima gidiyor. daha yolda yurumesini bilmeyen cahil ayilari heryerde gormekten biktim.

    ulkemizden cikalim dunya geneline bakalim. bildiginiz uzere son 20 senedir insanlik zenci kulturu -rap beni bebek rap beni gel yanagimdan op beni-, amerikan kasaba kulturu olan rock n roll'e mtv tarzi yasama teslim olmakta.

    ulkemdeki gibi sadece etnik kimliklerine yaslanip parsa toplamaya kalkanlar girla. getto yasami dusunce refleskleri ihya edilmekte ve guzelce ambalajlanip pazarlanmakta.

    pimp my car gibi sacmaliklar ve gormemisligin bayrak gibi sallandigi bir cagda ust kutur olarak bunlar pompalandigi icin insanlik gungune salaklasiyor.

    bu sabalak ortamda elbette sistem kendi icinde arayislara gidiyor ve daha 10 sene once akla gelmeyecek olan seyler oluyor. mesela obama baskan oluyor. karsisina ise tekaut mccain cikiyor. ama mccain'dense yardimciliga aday olan dangalak palin daha cok ortaya cikiyor.

    suphe yok ki son 100 yuzyilin lokomotif ulkesi amerika birlesik devletleridir. eskiden ingiltere ve fransanin daha once bizimle ispanya avusturyanin oturdugu tahtta simdi kendisi oturmaktadir.

    bazilari amerikayi sevmezler hatta dusunce uretim merkezi oldugunu ordan ithal dusunceler ile bunu icra ederler.

    peki amerika neden amerika olmustur? varolan son derece kaliteli cekirdege hazidir. u cekirdek elitisttir ve herkese gore is yapmazlar ve seviye yuksektir. bu seviye kati olarak dusurulmez ve ksii o ligde oynamak istiyorsa eger kendini gelistirmek zorundadir . ya bu deveyi gudersin ya da surunursun ahbap hesabi...

    gelgelim ki 960'lardaki degisimler ile klasik egitim horlanmis onun yerine feminizm, hizli yasa genc olculuk, uyusturucu edebiyati, kafalari cekelim parti verelim dimdim tis tisci zenci edebiyati aldi ve hazira dag dayanmaz mantalitesi ile amerika cokuse gecti,

    bu cokusu sadece ekonomi olarak algilayanlar yaniliyorlar. elbette amerikanin dogal kaynaklari ve rezervleri son derece kuvvetli ama ne yazik ki kultur parayla satin alinamiyor.

    ne bileyim dublindeki molly malone sarkisini yahut trinity koleji siritiniza alip las vegas a goturebilir misiniz? kesinlikle hayir. big ben'i ancak akilli bir tokatci kendini zeki zanneden sark kurnazina gagalar ancak. dedigim gibi kultur ve gorgu satin alinamaz.

    birden parayi vurmus trump gibi ineklerin sonu hazindir bildiginiz gibi. iflas ederler ama yine ayaga dikilirler. ama butun becerebildikleri tek sey nasil para yaparimdir. cunku butun omurleri boyle gecmistir ve ellerinden baska birsey gelmez. gelmedigi icin ac gozlu oldukca olurlar. milyar dolarlari olsa bile beles misir olsun gotumde patlasincidirlar her daim. cunku varliklarindan baska birseyleri yoktur ve ona simsiki sarilmakta tek cikar yollaridir. varliklari olmasa suratlarina kopekler bile tukurmez.

    iste bunu vitrin susu olarak one suruyorlar kalabalik halk kitlerinin anladigi dille izah ediyorlar. yani langanak bir dille.

    oprah winfrey gibi, beyonce gibi, beckham gibi, beckham'in kerimesi viktorya, bukowski gibi kisileri ozenilmesi gereken kisiler yapiyor oysa ozenilen ve ozenilmesi gereken seyler o kadar sacma ki, belki de insanlik can sikintisindan dolayi bu durumda.

    cunku klasik anlamda savaslar bitti. 945 senesinde atom bombasi atildi ve savasin rantble olmadii goruldu. bu da muthis bir nufus patlamasini getirdi. cin hint pakistan gibi ulkelerin nufuslari arttikca artti ve bendlerini yikip disari aktilar.

    soyle bir bilmece sorulmaya bile baslandi. 10.000 cinliyi oldureceksin karsiliginda 5.000 dolar alacaksin yapar misin? ama bu soru degildi ki. sorunun cevabi yoktu "neden cinli"
    sorusundan gayri. o da artik uzun hikaye baska bir zaman bu baslikta irdeleriz.
    28 ...
  2. 2.
  3. alt kültür dediğimiz, üst kültürden bağımsız olarak uzaydan gelip dünyalıyı kovmak değildir. dünyayı çöküşe sürükleyen, alt kültürlerin popülerliği değil, üst kültürün, genel kültürün ya da en doğru ifadesiyle toplumsal belleğin, kapitalizmin oyuncağı haline gelerek, yozlaştırılmasıdır. unuttuğumuz her toplumsal gelenek için, aptal saptal, lüzumsuz bir yaratığın parlatılması zorunludur. süreç bunu gerektirir. aslı yerine koyduğumuz her canavar, aslı kadar ilgi görmez, günden güne değişkenlik gösterir. çöküşün yaklaşması, kurtuluş için de bir ümittir aslında.
    1 ...
  4. 3.
  5. alt kültür egemen olduğu andan itibaren artık alt kültür olmaz. şu anda üst kültür dediğimiz şeye ait birçok kavram bir zamanlar alt kültür idi, bir süre sonra belki yine alt kültür olarak kalacak.

    o yüzden devrimi geçiniz, evrime bakınız...
    0 ...
  6. 4.
  7. neden cinli? evet ilk yazdigim entryden devam edelim. cunku denizde kum dunyada cinli kaynamaktadir. hatta pakistanli hintli de kaynamaktadir.

    bunlar sayica cok oldugundan oldugundan dolayi amasyanin bardagi bir olmazsa biri olur mantigiyla hareket edildiginden dolayi devlet baskanlari tarafindan bozuk para gibi harcanirlar.

    bu afrika devletleri icinde gecerlidir. sinek gibi olen insanlar coktur afrikada. devlet baskanlarinin ve diktatorlerin kisisel servetleri cig gibi buyur ama ahalinin bini bir para. kim takar ki?

    simdi bazi akli evvelller iste bu kapitalist sistemin kapitalistlerinin oyunudur derler ve gecerler ve sanki cok buyuk laf soylemis gibi bir kaslari kalkiktir. sanki son noktayi koymslardir. butun sorunlarin cozumu kapitalizmi ortadan kaldirmakla cozulur olur biter gecer gider falan filan.

    oyle oldugunu zannetmek kadar ibisce bir sey yoktur. hatta kapitalizmi boklayip devlet kapitalizmini yucelten bu zihniyet nedense ben anti kapitalistim derler. ama bal gibi kapitalistirler. ayni bokun lacivertidir. simdi bana lenin soyle demis marx boyle soylemis falan gibi argumanlarla gelmeyin kalbinizi kirarim.

    ben pratige ve uygulamaya bakarim arkadas. yoksa hersey kagit ustunde cok sahane gozukur. bir senaryo gibi mukemmel gozukur cunku mantiklidir. ama hayatin mantigi yoktur ki, ideolojiler at gozlugunden baska nedir ayrica?

    ne nalatabilirim ki? kendi diktatorlari tarafindan ezim ezim ezilen cahil kalan aptal olan asagilik komplekleri cercevelenmis inekligi basat kultur olarak belirlemis bir ulkenin vatandaslarina ne anlatabilirim ki?

    bir kasik suda firtinalar koparmaya bayilan, anlamaktansa yargilamayi secen kendini dunyanin efendisi gorenler ama ne yazik ki hamasetle mizildanmakla yetinen kitlelere?

    hamdolsun aslimizi inkar edecek degiliz. aslimiz osmanlidir. turktur ve elhamdurillah muslumandir.

    milliyet konusu 1789 senesinden sonra on plana cikmistir. ondan once imparatorluklar vardir. milliyet icin savasilmaz din yahut kral adina savasilirdi. din savaslari ise ozellikle avrupada devletler arasi menfaatler icin yapilirdi. kilise-kral ve bir takim odaklar ahaliyi ezerdi. hem de en kati statuko ile.

    avrupa'nin aydinlanmaci dusuncesi bu statukoya karsi verilen savasin kivilcimi idi. oysa bizdeyse oyle aman aman baskici bir yonetim sekli yoktu. fakat kefereden tokat yedikce gitgide yozlasan ve hamasetlesen yonetim bicimi vardi.

    ucuncu selim ise reform hareketleri baslamis ikinci mahmut donemiyle seklen de olsa kendimize ceki duzen vermis tanzimat donemiyle birlikte kultur corbasina donmus, abdulhamit'in siyasi zekasiyla ayakta kalmis, ama ozgurluk getiecegini soyleyen ittihatcilarin diktasiyla ve oldu bittiyse kaybedilmis bir savasa girmis kicimizdaki dona kadar kaybetmisizdir. 923 senesinde muthis bir dunya konjektorunu global anlamda dengeleri olaylari inceleyen ve dogru kararlar alan ve iyi yetismis vizyonu ve kisiligi olan ataturk sayesinde ise simdik devletimiz olmustur.

    elbette her buyuk sahsiyetin etrafinda kraldan kralci vur diyince olduren saksakcilar vardir. bu saksakcilar ki gelene agam gidene pasam derler ve akla hayale gelmez develiklere imza atarlar.

    her donemde her devr-i devranda bunlar olmustur olacaktir. dun padisahim cok yasa diyen kadrolar ankara ankara guzel ankara marsini soylerler.

    ama neden? nicin bir insan saksakciliktan medet umar? sapla samani karisitirir?

    bunu nedeni bence alt kulturle beslenmesi ve ust kulturu kendine benzetmeye calismasidir.

    kaslar catiktir.

    burundan kil aldirmaz.

    ben varim gerisi onem tasimaz der.

    diplomali esektir ve bir kibir tasir.

    cennetten kovulan seytanin kibiridir bu.

    ben akilliyim herkes aptal der.

    ama kendisi aptaldir.

    kelimelerin anlamini bilmez yahut bilse bile carpitir.

    bir kasik suda firtinalar cikartir.

    vatan millet sakarya edebiyatini yapar.

    ama vatani vatan yapanin tarihi oldugunu pas gecer.

    tarihi binalari yikar ve yerine benzin istasyonu yahut rezitans kondurur.

    bu anca ve anca asalik komplesksiyle yasayan kisilerin yiyecegi halttir.

    enrico dandolo diye herifin biri vardir. kendisi istanbul'u isgal eden 1204 hacli seferinin komutanidir.

    gumburdeyince kendisini ayasofya'nin ikinci katina gomdurmustur. adini unuttugum bizans kralicesi gibi.

    bu adam ki sehr-i istanbul-un soyup sogana ceviren elde avucta ne varsa venedige ve bilcumle kefere diyarina sepetleyen halis muhlis soyguncunun biridir.

    kendisine aziz muamelesi yapilmasini istiyordu. zaten muhterem bir zat olsa gider buyuk uykusunu daha duzgun bir yerde daha mutevazi sekilde uyurdu.

    simdiyse ayaklar altinda gelen gecen ustune basiyor mezarinin - en azindan her ayafoyaya gidisimde ben- kibrinin ve inekliginin bedelini oduyor.

    dedik ya yetenekesizligini hasetligini kapatmaya calisan kisinin pisuvari sergilemesi sanatin mefta olmasinin baslangicidir diye. iste post modernizm de herseyi cok buyuk bir sey diye yutturursun.

    biraz kafan calisiyorsa biraz ambalajin iyise biraz reklamin varsa en boktan seyi cok buyuk olaymis gibi satarsin.

    alt kultur asalik kompleski ile kendini muhim gorur. en cok itibar ettigi silahi ajitasyondur. bunu guc sahibine saksak yahut sozde isyan olarak yapar.

    elbette gereksizdir demeyecegim alt kultur icin. ama ust kultur olarak benimsenmesi hatta ozendirirmesi tam anlamiyla eblehliktir.

    mesela diyelim can yucel. kendisi gercekten ozgun bir cevirmendir. ingilizceden yaptigi ceviriler birebir ayni olmasa bile tatlidir ve metni okutturur. kotu bir sair degildir ama abartilacak kadar iyi bir sair degildir. bir yahya kemal beyatli yahut cahit sitki taranci kalitesinde elbette degildir. ama nedense bazi akli evvel bu orjinal kisiyi haddinden kiymet verirler ve edebiyatin prensi olarak gorurler. kisiligi eserlerinden one cikar bir mit olur kendisi.

    hadi diyelim yilmaz guneye dalalim bir de. kendisi omru hayatinin son yllarinda uzerine basa basa kabadayiligin bir bok olmadigini muhim olanin kisinin kavgayla degil disiplinli bir yasama ile kendi kendine asacagini soyler. bunu arkadas filminde pencereye tas atan
    saci uzun akli kisa gence 'eline ne gececek tas atmayla cam kirmayla' demesiyle disa vurur.

    ama iste dedim ya ve hala da diyorum ya bizim enteliyansimiz hala kor hala soganlarda hala basma kalip hala lumpenlikten cikamamis. hala halk saksakciligi yapmayi ve kitleleri kaziklamayi is edinenlerin ekmegine tyag surmekte. ideoloji denilen at gozlukleri gozlerinde. genis acidan bakamiyorlar daha dogrusu bakmak islerine gelmiyor.

    peki cozum nedir? ben herzaman suna inanirim tedrisat zamanlarinda ciddi anlamda sekspir okuyan kisi, antik yunan felsefesi, roma donemi ile ilgilenen kisinin ve merak etmezsen merak edilmezsin lafinin gercekligini bilen kisinin kaz kafali olmayacagina inaniyorum.

    diyelim ki sana birisi iste sudur budur derken Marie Laforet'in vien vien sarkisindaki vokali duymus gibi urperdim der. sen aval aval bakmayacaksin aklinin bir kosesine yazacaksin gitceksin ogreneceksin. bakalim bu neymis diye. zaten merak meraki dogurur. fazla merak en fazla kediyi gebertir. insan kedi degildir kedi kadin ancak batman da vardir ve batman ili isim hakki icin yapimci firmaya dava acmistir.

    to be continued....
    7 ...
  8. 5.
  9. demokrasi isimli hastalıklı sistemin sonucudur. eşitlik herkese hitap etme çabaları hitap şeklini bayağılaştırdı. herkese hitap etmek için eleştirilemez şeyler yaratıldı. bunların hepsi dağlarla ovaları aynı izaya getirmek için yapılmaya çalışıldı ancak sonucunda dağlar balyozlarla talan edildi ve ovaların seviyesine getirildi.

    samimi olalım ve işin iç yüzüne değinelim esasen eşitlik fikri ovaların fikriydi ve dağları kendi heybetinden utanmaya zorladılar sonucunda herkesi dağlar gibi heybetli olmanın hiç de adil birşey olmadığı yalanına inandırdılar. güçlü gücünden utandı. güçsüz amacına ulaştı.

    varoluşçuluk da ne kadar güzel zamanda geldi. tam işte o anda. bireyin gücünü yitirip toplumun içinde bir hiç olduğu anda yetişti ve bize antik yunan şehir devletlerini hatırlattı. sofistlerden daha öncesini. hani güçlünün gerçekten güçlü olduğu bayağının da gerçekten aşağılık olduğu dönemi.

    o zamanlar güçlü gücünü vermezdi. kimseden de almazdı. gücünü güçlü olmayı hakedenle paylaşırdı. yetenekli bir hırsızın dirayetli birinin evini soyma cesareti cezalandırılmayarak mükafatlandırılırdı. şimdi ise herkes çakal oldu veya herkes çakal olduğunu sanıyor.
    6 ...
  10. 6.
  11. çoğunluğun himayesinde yükselmesi onu alt kültür olmaktan kurtarmaz.
    dünyayı geçelim güzel yurduma bir bakalım, durumu değerlendirelim diyeceğim ama hayatı politika olmuş bir kısım insan tetikte bekliyor elitisti gördüğünde chpli etiketini yapıştırmak için. komünist yahut halkçı olduklarından da değil emin olunuz. öncelikle etiketi aldığım yere bırakıyorum bunu belirteyim. zira bahsedilmesi gereken bu değil şimdi: esas mesele alt kültürde kalite arayışının olmaması ya da neyin nasıl olması gerektiğinin bilinmemesi mi demeliyim bilemiyorum ki. estetik kaygı yok, aşikâr olan bu.

    dilde bayağılık,
    müzikte bayağılık,
    sinemada bayağılık,
    kitaplarda bayağılık,
    tiyatroda bayağılık,
    televizyonda bayağılık,
    ...
    uzar gider bu hayatın her noktasına değen maddeler.

    hanımefendi ve beyefendi olması gereken hitapların yerini ''lan'' alıyor; siz sen oluyor, kadın da karı.
    televizyonda, sinemada, tiyatroda basit zevkleri olan kahramanlar artıyor. gişe rekortmeni recep ivedik doğuyor.
    trajedi? o öldü çirkin davranışlara sırtımızı dönmemeye başladığımız, güzel cümleler kuramadığımız an.
    müzik? arabesk yavşaklığı yahut bir ayda tükenen popüler melodiler oldu. halbuki bir halk müziği vardı, yine alt kültürün çoğu bunu diğerlerine peşkeş çekti.

    alt kültürü ayıplamıyorum; üzerini de örtmüyorum ama egemen olmasını da kaldıramıyorum evet. gelirle paralel olsaydı hiçbir şey yazmazdım bile ama değil. farkına varmak sadece.
    okumak, geniş perspektifle bakmak ve düşünmek bir de.. alt kültür bunu yapmıyor.

    sana ne nickimsist, kimsin ki sen? insanlar neyi beğeneceğini, dinleyeceğini yahut seyredeceğini sana soracak değil ya!
    evet değil tabii ama burnundan çıkardığı pislikleri eserlerinde malzeme yapan oyunculara gülmeniz gerçekten katlanılamaz bir şey.
    milyonlarca olduğunuzu biliyorum, esas acı olan da zaten bu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük