yanlış adres bilgisiyle sizin kapınızı çalan ağzının suyu akan ve çok fazla derecede azmış bir insan topluluğuyla karşılaşabilmenizi sağlayacak hadiseden haberdar olmaktır.*
bi dönem ismi lazım değil anadolu yakasının yenilenen şehri olarak lanse edilen semtinde oturuken başıma gelen hadise. normal bi insan gibi gün içinde işe gidip gelen birisi olarak akşamları da sağa sola bakmadan eve çıktığımdan hiç farketmediğim bu organize durumun ortaya çıkmasına bina girişlerine taşınan iki travestinin bana asılması sebep olmuştur. ne oluyor falan derken bi üst katın gizli masaj salonu, yan binanın giriş iki katının ise sosyal aktivitelere ayrılan bir yer olduğunu öğrendim. tabi ki para akışına yardım amaçlı bi iki ufak girişimimiz oldu ancak daha sonra o muhitten taşındım.
O kadar da kötü değildir.
Ya da pencerelerinizin birbirine çok yakın olduğu karşı binada tam da sizin odanıza denk gelen kısımda genelev olmasından daha beter değildir.
- Anne şu daireden sürekli çığlıklar, garp garip sesler geliyor uyuyamıyorum ya!
- Perdeyi, pencereyi kapat sakin bakma valla kırarım bacaklarını.
- niye ki ya, ne var orada?
- ...
Bir gün tarih yazılısına çalışmak üzere çalışma masasına oturulur.
Masa da tam mağlum evin penceresine dönüktür.
- Sultan ikinci mahmut bir çok ıslahatlar yapmıışş, ve ülkeyi parçalanmaktan kur...
Göze birşey çarpar.
Evin orta yerinde bir askılık.
VE birsürü bornoz.
Gelen bornozunu alıp odaya geçiyor.
Çıkan bornozunu bırakıp başka bir kapıdan giriyor.
Evde sürekli bir duş alma olayı.
Sürekli bir bornoz modası.
HEr gün yeni yeni simalar.
Spor lüks arabalarla gelen genç adamlar.
Yabancı uyruklu olduğu her halinden belli taş hatunlar.
Ne oluyor lan orada diye telefona koşturduğumu hatırlıyorum.
- Ay resmen karşıda kerhane var, inanmıyorum.
- yok lan serap görmüşsündür sen.
- baya baya çiftleşiyolar lan neyi yanlış görmüşümdür?!
Ertesi gün kapı çalar.
Arkadaşlar eve doluşmuş hani nerde lan merak ettik diye evde koşuşturur.
Ergenlik işte.
Sonra yavaş yavaş alışıldı bu duruma.
Baktık olaylar gelişiyor karşı dairede hemen perdeyi, pencereyi kapatıp tarih çalışmaya devam ettik.
Baktık sesler geliyor biz de müziğin sesini açtık.
Hatta annem abartıp kızlara kısır, börek götürmeye, yazık kızlar ..... yemekten kurudu diyerek acımaya başladı.