idil biret'in alperenlerin özrünü sanki bireysel bir saldırıymış gibi kabul edip, filmi mutlu sonla bitirmesi, yaşam tarzına yapılan tecavüzleri unutturmuştur.
o konseri basanların arasında bende olsaydım keşke. bazı malların zoruna gitmiş. e onlar çağdaş ya burada içkide içilecek,sokaklarda sikişilecek falan tabi.
bazılarına dert olmuş durumdur, topkapı kimsenin babasının malı değildir. hele ki kutsal emnanetleri barındıran bir yerde içki v. b. uygun bulunmayan davranışların yapılmasına karşı çıkılmıyorsa asıl bu öküzlüktür, satılmışlıktır. bu davranışa, harakete demediğini bırakmayanlar neden bize ve bize ait olan şeylere hakaret edildiğinde sesleri çıkmıyor. her fırsatta atatürk ün adını kullananlar geçtiğimiz 1 mayısta taksim anıtına çıkıp atatürk heykeline aponun resimlerine asanlara neden ses çıkarmadılar.
aslında onlar konseri alkışlamaya gidiyorlardı, ben biliyorum. ama işte her öküzün otlaması farklı olduğu için onlar bizim alışık olmadığımız bir yol seçtiler kendilerine. biraz anlayış sahibi olmak gerekir.
akabinde beyefendi bir insan olan abdullah gürgür'ün alperenler adına idil biret'ten özür dilemesiyle ve kendisine hürmetli davranmasıyla son bulan tatsız olaydir.
'her türden birey'e endeksli örgütlenmelerden olmayan alperen ocakları'nın gerçekleştirdiği güya protestodur(sözde vatandaş). sol örgütlenmelerin heterojen olma kaygısı daha yüksektir ki böylelikle toplumun her kesimine ulaştıklarını anlatmaya gayret ederler. elbette ki ırkçılık boyutuna ermiş bir milliyetçilik algısına sahip örgütlenmeler kültürel farklılıkları eritmek derdindedirler ve bu suretle dominant olan kültür var edilirlken ötekiler öteki olur.
bu olay ise bir reklam yansımasıdır. aslında kutsal değerlerden ötesi kendine artık bir taban yaratabilme derdidir. bu yüzden toplumsal bazda ne kadar sivrildikleri mesele dahilinde değil. onların konformist tavrı sistem değişse bile sistemin kırıntılarından beslenmek üzerinedir. amaçları tepki göstermek için tepki göstermek ve dahilinde bu mevzuda onlar gibi düşünenlerin sempatisini kazanmaktır. bütün örgütler gibi izlenen yol örgütlenme uğruna mübahtır. alperen ocakları'ndaki örgütlenme elbette ki bir örgütlenme felsefesini muhafaza etmez. çünkü reislik ve liderlik sorgulanamaz bir mevki olup mümessillerin ağzından çıkanlar sorgulanmaz emirlerdir. dolayısıyla "biz bunu yaptık ama haksısız" deme lüksleri yok.
bütün mesele homojenliği sağlamak esasıdır zira milliyetçilik, devlet ve egemen kültürünün homojenlik şahitliğinde nikahıdır. homojen bir kültür yaratmak ise tek tipleşme ile mümkündür. tek tipleşme politikalarının diğr adı zaten faşizmdir. bu yüzden örneğin uygur türkleri'nin başına gelenler alperen ocakları için mühim iken aynı mühimsellik mardin'in bilge köyü'ndeki katliam için sözkonusu değildir. bilge köyü'nde gerçekleşen olayın onların ilgi alanında yer bulması için ya mevzunun din temelli yahut türklük ile ilişkili olması gerekir. öbür türlüsünü gündemleri haline getirmek şöyle dursun eminim bilge köyü'nde vücut bulan katliam için kuvvetle muhtemel tek sorumluyu kürtler olarak görmektedirler. onların sistemci ve resmi tarihçi algılarının mazlumluk tasavvuru sadece kendilerine dokunan yılana dairdir. ötesi onlar için koskoca bir yoktur, koskoca bir umursamazlıktır.
netice itibariyle idil biret konserini basmaya kalkışmakla kalmıyorlar. örneğin bbp genel başkanı açıklama yaparak idil biret konserinin nasıl dinlenmesi gerektiğinin şeklini çizip bu yolla kendi zihniyetini ve bu zihniyete sahip olanları kendince aklıyor. özellikle topkapı sarayı'nın kutsallığı ve şarabın günahlığından dem vurup kendilerini haklı çıkartmaya girişiyorlar. kutsal emanetler vs.
bütün bunların ortasında değişmeyen tek şey polisin tavrı. polis her zaman olduğu gibi yine dokunmuyor, yine dokunuyormuş gibi yapıyor. sanırım bir tek sola dokunmak caiz.
ümmetçilerin maşası sözde milliyetçi özde çapulcuların gerçekleştirdiği "basım". şimdi tamam öküzsündür, anlayamazsın, okuyamazsın, ama birader;
yıllardan beri içki ve oğlancılığın fır döndüğü bir yerde(şimdi tosuncuklar burada kulaklarımı tıkadım moduna girecektir biliyorum) içki içilmesini protesto etmek ne demek? kaç gram beyniniz var? bu bir.
sıçımtırak bir "demuğratih hak" demagojisi ne ola ki? o halde avrupada müslümanları(ve dahi türkleri) "kültürümüzü bozuyorlar" diye yakan şerefsizler de aynı sizin gibi demokratik haklarını mı kullanıyorlar, hayır dersen "sümkürdüğünü"*** yalamış olmaz mısın? bu iki.
yıllardan beri öz türk alevileri "huaa onnar müsliman-genelde jargonlarındaki müslüman yazılışı/telafuzu böyledir bu adamcıkların- deel ki" diye yakan/kesen/biçen bu güruha daha milliyetçiliğin ne olduğunu anlatamadan, "çelişki" kelimesini anlatmaya çalışmak kadar saçma bir iş var mıdır-telafuz edebilecekler midir hatta-? neden boşuna zaman kaybediyorumdur? bu da üç.
neyse, kişisel olarak söylüyorum, valla en sonunda, ciddi ciddi "atsızcıların" (en azından bu güruh üzerindeki) gözlemlerine hak verdirtmişlerdir.
osmanlı padişahlarından hiç biri içki içmezdi * sen böle padişahların yaşadığı bir yerde böle bir içkili merasim yapıyorsun hemde topkapı sarayının kutsal emanetler bölümüne çok yakın bir yerde. hadi tamam içkili konser vereceksiniz * git başka yerde ver topkapı sarayı şartmı denilesi durumun protesto ediliş türü.
dünyadan haberi olmayan okumamış boş adamların yönlendirilmesi sonucu sorgusuz sualsiz yaptığı eylemden başka birşey değildir. 1 tanesi bile adam değildir bunların. şu ülkeye hiç birşey katmadan gelip gidecek adamlardır zaten bu alperenler ülkücüler falan genelde. hadi bi yararın yok bari ülkeni kendini rezil edip zarara geçirme.
vakit'in az satan ama etkisinin bu tür cahiller üzerinde ne kadar fazla olan bir gazete olduğunu gösteren bir kanıt.
i$in kötüsü, milliyetçiliğin, vatanseverliğin vb. bu tür aklı evveller yüzünden yıpranmasıdır.
kesinilkle idil biret'e karşı yapılmamış bir eylem. Osmanlı'nın savaş öncesi dua avlusuna şarabını al da gel afişine ve bu zihniyete karşı yapılmış alkışlanası eylem.
bir takım cahil sürüsünün yaptığı rezil eylem.
posterleri yakıp, içeri zorla girmeye çalışmaları ise durumun ne kadar korkunç olduğunu ortaya çıkıyor.
ülke adına utanç kaynağı olan insanlar sürüsü maalesef.
biz bunlar mı çağdaşlığa ve medeniyet uzanacağız.
kutsal emanetlerin yanında konser ve içki içilmesini protesto etmeye çalışırken, ( hadi buraya kadar anladık) yobazlık, ayılık, cehalet, dangalaklık hareketleriyle bezenmiş protesto.
aya irini kilisesi'nde, sürekli olarak klasik müzik konserleri verilirken; hiç bir rum ortodoks bu konserleri basmayı düşünmez de neden iş müslümanlara gelince, durum birden-bire farklılaşır.
bu yobazlara şunu sormak gerek:
1207 Yılında doğmuş ve bundan yaklaşık 8 asır önce islam'a tasavvuf müziği'ni ulayabilmiş; büyük islam mutasavvıfı mevlana'dan da mı utanmadınız?
koçlarım benim dedirten olaydır.
not: keşke ben de aralarında olsaydım..
bugün topkapı satrayında içenler yarıon ayasofya da içerler ertesi gün sultanahmet te.. onlar için kutsallık yok ki tarihi mekanlık var.
bazı gençlerin tr'den umudu kestiği ve türklükten utandığı eylem.
şükür ki sadece afişleri yakmakla kalmışlar bu sefer. içeri girebilselerdi ne yapacaklardı, çok merak ediyorum. bir şey yaptıktan sonra başkanları çıkıp; ''o olayı engellemeye çalışan bizlerdik.'' diye saçmalar mıydı, en fazla onu merak ediyorum.
yasin hayal 'in sözlerini anımsatarak bitiriyorum "yaşasın büyük birlik partisi"
alperen ocaklarına sempatimi artıran eylemdir. sanata ya da idil biret'e değil organizatörün yavşaklığına tepkidir. kutsal emanetlerin yanı başında, osmanlı ordularının dua ettikleri yerde, 24 saat aralıksız kur an okutulan yerlerin yakınında uzan çayıra şarabını yudumla dersen bu müslüman ülkenin müslüman evlatları da elbet tepkisini koyacaktır. He birde 1 mayısın cam çerçeve indiren, polisle çatışan sevgi pıtırcığı solcuları da gelmiş kutsala saygı göstermeyenleri prostesto edenlere laf söyler olmuş.
bir ermeni öldürülünce hepimiz ermeniyiz parnkartlarıyla gezenlerin bir şehit cenazesinde ALLAH rızası için saf tutmayanların,tavşan boku gibi yaşayıp bu tür olaylara sessiz kalanların veya ülkesinde şarabını da al gel denilmesi kanlarına dokunmayanların anlayamayacağı durumdur
mutlaka protesto edilmelidir fakat kimsenin canı yakılmamalı bir müslüman gibi tepki gösterilmelidir.
bu ülke insanlarının hassasiyetlerini dikkate almayanları saygısızlık yapanları kınamak yobazlıksa bende yobazım ulen!!!
alperenlerin resmen saçmaladıkları eylemdir. görünen o ki bu ülkede gerçek sanatçılar takdir görmemektedir.
ayrıca konserin düzenlendiği sarayda osmanlı padişahları cariyelerle beraber olur, harem ağaları ve iç oğlanları cirit atar, en hasından işret alemleri düzenlenirdi. geçmişte bu tür eylemlere sahne olan topkapı sarayı, kutsal emanetler yüzünden mi kutsal oluyor ? güldürmeyin allah aşkına. bu olay bir protesto eğil, aydınlığa tahammülü olmayan yarasaların çığlığıdır. yapılması gereken bu yarasaları susturmak ve çocuklarımızı müzik, resim ve edebiyat gibi sanatlarda ilgilenmelerini sağlayacak şekilde yetiştirmektir. bunun için edebiyat, felsefe ve mantık gibi dersler mecburi olmalı, sünni hanefi anlayışını ülkeye dayatan din ve ahlak dersi mecburi olmaktan çıkarılmalıdır.
din öğrenilmesine karşı değiliz, sadece hanefi mezhepleri değil, diğer sünni ve şii mezhepleri de, hristiyanlık ta, musevilik te, budizm gibi diğer dinler de nesnel (tarafsız) olarak öğretilmelidir. çünkü gerçekten imanı olan insan her söylenene anında inanmaz, onları sorgular. kuran'ın ilk ayeti ikra (oku) değil miydi ? okumak namaz kılmaktan öncedir ve daha önemlidir. çünkü burada bilmenin ve anlamanın önemi vurgulanmıştır. ayrıca anlamak, araştırmayı da zorunlu kılar.
