yanılmıyorsam 98-99 yıllarında leman dergisinin kapısında kar demeden kış demeden omuz omuza beklediğimiz eski arkadaşım. o zamanlar hocalığımızı yapan usta çizer abilerimizin (tuncay akgün-selçuk erdem) kahrını birlikte gögüslediğimiz güzel insan. geçenlerde köşesinde bi yaad etmiş o günleri duygulandım, hislendim, telefona sarılıp arayasım geldi sonra vaz geçtim. dedim kaç zaman olmuş doğru düzgün görüşmeyeli tanımaz manımaz kendimi hatırlatana kadar terlerim gerilirim ben öyle şeylere. hem dedim eski bi aşk hikayesiydi o oldu bitti tekrar yaralarımı deşmiyim. iyisi mi bi entry giriim selam söyliim eski arkadaşıma. ha bu arada derseniz ki çizmeye birlikte başladığınız adam tuttu alpay erdem oldu sen ne halt ettin. ben de hayata küsmedim, pes etmedim, çalıştım didindim koooskoca uludağ sözlükte yazar oldum daha ne yapayım şu fani dünyada.
yazılarında aslında komik olma iddiası gütmeyen penguen yazarı. zaman zaman yerlere yatırır o ayrı. fakat yatırmadığı zamanlar bile şahsıma her daim iyi hissettirmeyi günümü neşeli kılmayı becermiştir. sadece bazen neden yazısına sürekli kendi fotoğrafını koyduğunu anlamam. antipatik bulanları sevmeyenleri de boldur bu şahsın ama ne olursa olsun penguen'in benim için olmazsa olmaz üç yazarından biridir. iyi ki vardır.
Aslen Sinop'lu, 1977 istanbul doğumlu penguen yazarı. istanbul Üniverstesi Jeofizik Mühendisliği mezunu. Özgeçmişinde bir adet Sinop Kuran Okuma Birinciliği, bir adet de istanbul Hikaye Birinciliği var. 6 sene lisanslı futbol oynamış yazar, şu an lisanlı bisikletçi. Hayatının yarısını bisiklet üzerinde geçirecek kadar bisiklet delisi ve kuş hayranı.
''...Ben görüyorum, birkaç kilometre ötesi günlük güneşlik. Hikmetinden sual etmiyorum tabi. Allah bu. Ayrıca da dağlarda gezince oluyo öyle. Allah ister ıslatır, ister ıslatıp ıslatıp döver. Her şeyi yapar. Bi yerde bi tost yiyeceğim mesela, hoop, tostçunun, ağaçlarını sulayacağı tutuyor. Ağaçlarla birlikte bisikletimi de suluyor. Ben en sonunda dayanamadım, lütfen dedim, bisikletimi ıslatmayın. Ne oluyo ki dedi ıslanınca...''
öylesine ayrıntıları, öylesine anlatırken, öyle böyle değil, kahkahalarla güldüren penguen yazarı.
yazılarında bu, stand up'ını izlemedim. tad vermeyebilir gibi. bir şeyin yazılı hali ile sözlü hali aynı tadı vermeyebiliyor. hele böylesi yazılar için. bu tür yazılar iddiasız, bağırmayan ne bileyim sanki biz de düşünebilirmişiz gibi gelen( ama sadece gibi gelen, güzelliği ve sevilmesi bu yüzdendir, çok yakın buluruz gözlemlerimize zira) yazılardır. bir "iş" haline gelince beklenti yükselir ister istemez, o yüzden beğenilmeyebilir stand up'ı. ama belli de olmaz tabi.
uludağ felsefe 2000 giriş kaç çıkış olmadığını bildiğim kişi o aralar arkadaşım olurdu.. tekrardan selam kendisine.. bu oğlan o günlerden yanıktı bu kıza az dinlemedik hikayelerini.***
içimden adam çıkardım adlı stand-up gösterisinde, biraz heyecanlı, biraz acemi haddinden fazla da hızlı konuşan, stand-up'çı adayı. köşesini sürekli okuduğum için ben mi gülemedim yoksa o mu biraz tutuk kaldı bilmiyorum. sonuçta kimse bu işi anasının karnında öğrenmiyor.
bu adamın mizah konusunda üstün bir yeteneği olduğu aşikar, stand-up konusunda da kendisini geliştireceğine inanıyorum. bir dahaki gösterilerine katılmak üzere entryme son veriyorum.
28 nisandan itibaren stand-up gösterisine başlayacak olan penguen lombak ve kemik çizeri. aylardır bizden sakladığı, köşesinden bahsettiği ama açıklamadığı şey buymuş. yaşasın diyoruz ve merakla bekliyoruz.
penguen alma nedenlerinden biri. teyzefobia adlı hastalıkla mücadele eden ve birçoğumuzun bilinçaltındaki bu hastalığı en sevimli şekilde anlatan insan. özlem'inin sudokusunu çözen arkadaşlarından yakınmasından bir kaç ay sonra yine özleminin "futoshiki"sini çözen arkadaşlarıyla ilgili yaşadığı güçlükleri anlattığı sayfa saklanacak sayılardan biri oldu. ayrıca kendisi bu bulmacalara toptan bir isimde bulmuştur.**
yaz aylarında pantolon almanın kendisine daha kolay geldiğini; pantolon almaya çıp-pada çıp-pada terlikle gittiğini yazarak sabah sabah beni kahkalara boğmuş, günümün güzel başlamasını sağlamış güzel insan
hayatında hiç msn'e girmemiş olduğunu yazarak, alpay erdemle msn'de konferans yaptığını sanan hayranlarını üzen, teyze düşmanı, bisiklet tutkunu ve yanılmıyorsam beykoz civarlarında oturan yazar-çizer.
