Başbuğumuza rahmet olsun.
Biz Muhsin Başkan yanında saf tuttuk, tercihimizi Muhsin Başkan'dan yana kullandık ama Alparslan Türkeş daima Başbuğumuzdu. Rahmetli Muhsin Başkan'da defaatle de söyledi.
Başbuğ sıfatını hak edecek ne yaptığını merak ettiğim eski siyasetçi. Savaş mı kazanmış, ülkeyi mi kalkındırmış, devlet mi kurmuş? Türk’ün son başbuğu Mustafa Kemal Atatürk’tür, kendisinin Türkiye’nin başına Türk islam sentezi gibi dangalakça bir siyasi akımın öncüsü olmaktan başka hiç bir vasfı yoktur.
rahmetli Aytunç Altındal’ın ‘Türkiye’de ve dünyada casuslar’ adlı kitabının 137. sayfası çıkıyor. Üstad bakın, Haynes hakkında neler diyor?
“1958 yılında Amerikan Deniz Kuvvetleri, Türkiye’ye çok deneyimli bir askerî ataşe göndermişti. Bu, Fred Haynes adlı Teksas Dallas 1924 doğumlu bir subaydı. Haynes’in istihbaratçılığı “G-2 Section” diye bilinen “Combat Intelligence” (Çatışma istihbaratı) idi. Her türlü “Gerilla ve Kontrgerilla” faaliyetini içinden yaşamış biriydi. Genellikle sivil elbiseyle dolaşırdı. 1960’taki 27 Mayıs Askerî Darbesi’nde işte bu Haynes çok aktif bir rol oynadı. Amerikan Elçiliği ile Millî Birlik Komitesi arasındaki “Liaison” (irtibat) subayı idi. En yakın temasta olduğu kişiler General Sıtkı Ulay ve Albay Alparslan Türkeş’ti. Hatta kendisinin bana anlattığına göre Türkeş’i 27 Mayıs Bildirisi’ni okuması için Radyoevi’ne bizzat kendisi götürmüştü. Fred Haynes, Türkiye’de o kadar başarılı olmuştu ki Genelkurmayı ona “Legion of Merit” nişanı vermişti. Fred Haynes son kırk yıl içinde Türkiye ile hep ilişki içinde kaldı. Türkçe de öğrenmişti. 1960’lı yıllarda başlayan silah alımlarını o düzenlerdi. 1970lerde ise Türkiye silah kaçakçılarının, uyuşturucu kaçakçılarının, hatta Kolombiyalı Kokain Karteli’nin adamlarının cenneti olmuştu. Silah kaçakçıları hem solcu hem de sağcı gençlere silah satıyorlar ve elde ettikleri paralarla bazı “Kürt” aşiretlerine “eroin” kaçakçılığı yaptırıyorlardı. Fred Haynes, daha sonra “Türk-Amerikan Dostluk Derneği’nin de başkanı olmuştu.”
Ecevit ile olan husumetleri gibi sebeplerle kendisini çok sevmem.
Pek çok şeyi eleştirilebilir ama katil değildir. Sağcıdır, aynı zamanda Amerikancı sağa karşı yapılan 1960 darbesi bildirisini okuyan askerdir.
katiller ise silah tedarik eden, ticaretini yapan, silah ekonomisi yaratan hükümetin içindeki bazı adamlar ve insanları kaçırıp işkencede öldürecek kadar vahşileşen ve ülkenin bakanını başbakanını suikastle öldürecek kadar güçlenen sol örgütler ve diğer siyasi kanattaki diğer tetikçilerdir.
Nihal atsız gibi bir dinsiz kazanacağına müslüman türkeş'in kazanması bu memleketin hayrına olmuştur.
Atsız'ın yolunda olan solculara yakın kafalar bugün iyi partidedir ve chp'lilerle kankadır. Ve bunlar izmir'de Alparslan türkes'e idam isteyen savcının oğlu tunc soyer'i desteklemislerdir. Üstelik tunç soyer 'babamın bütün yaptıklarının arkasındayım' dediği halde.
Allah rahmet eylesin. Biz kendisinden razıyız.
Asıl adı Hüseyin Feyzullahtır. 60 darbesine en son katılan kişi. Katılmasının nedeni ise darbenin hasarlarını bir nebze de olsa azaltmak. Öncesinde gerekli makamları uyarıyor ama uyarıları dikkate alınmıyor. Türk milliyetçiliğini ırkçılık olarak tanımlamıyor. Ve türk milliyetçiliğini islamdan ayırmaz.
En güzeli de bu. Bazı konularda fikirlerimiz çatışsa da severim kendisini
"Türklük bedenimiz islamiyet ruhumuz. Ruhsuz beden ceset gibidir"
Alparslan Türkeş.
Solcularda iş yok
Ülkeye böyle milliyetçiler lazım.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1847052/+
foturaftaki doğruysa boş beleş siyasal islamcı arap yalayıcı dürzünün biridir. nihal atsızın kankasıyken boz oslomcoyoz diye yanından ayrılan bu değil miydi. ülkücüyüm diye geçinenlerde zaten çoğunluk liseli avel tayfa. neymiş bu okulun reisi oymuş diğer okulun reisi şuymuş ocak başkanıymış. mallar aq. neyse gelir o ülkücüler eksiler. bu mu milliyetçi aq dediği lafa bak herifin.