Dünya siyaseti be turk dünya siyaseti incelediğinde birinci dünya savası dahil olmak üzere Avrupa kıtasında bizim az buçuk guvenebildigimiz tek ülke mecburiyetler ve menfaatler çerçevesinde Almanya olmuştur. Onlarda bize guvenmislerdir haliyle Avrupa tarafından bir türlü sevilemeyen sempatik bulunmayan ülke Almanya doğuya yüzünü döndüğünde yanında olmasını istediği ülke hep Türkiye veyahut Osmanlı oldu.
Zaman zaman başarılı zaman zaman başarısız olan bu iliski ikinci dünya savaşında Almanyaya destek olmayan Türkiyeden ötürü sekteye uğramıştır. Keske o zaman ikinci dünya savaşında almanyayla beraber olsaydık ilkinde bu karar ne kadar yanlışsa ikincisinde o kadar doğru olurdu.
Bugünlerde Merkel ve Erdoğan'ın şahsi zıt düşünceleri müttefikleri ayirsada gene bunlar doğru kararı vereceklerdir.
almanya nın bize bayıldığı söylenemez bizimde onlarla ilgili ciddi şikayetlerimiz var,şartlar gereği müttefik olunur veya olunmaz bu yüzden almanya kalıca müttefikimiz değildir tıpkı kimsenin olmadığı gibi.
güzel bir gaz verme sözüdür, ancak dünya gerçekleri ve ülkelerin kendi menfaatleri karşısında sönmeye mahkum bir balondan fazlası değildir. ayrıca almanya'ya 2. dünya savaşı'nda müttefik olmamamız da gayet mantıklı bir karardır. türkiye'nin totaliter çılgınlıklar uğruna, üstelik başka devletlerin totaliter çılgınlıkları uğruna feda edilecek tek bir genci o dönemde de yoktu, şimdi de yoktur.
Ülkelerin çıkarları çatışmadığı sürece "seve seve" müttefiklerdir. Zira Avrupa'lı arkadaşlar karıncayı titip belini incitmeme konusunda usta oldukları için hep yanımızdaymış gibi görünürler fakat daima arkamızdalardır.
adolf hitler'in kavgam isimli kitabını okurken kitabın sonlarına yakın bir bölümde onun enver paşa hayranı olduğunu öğrendikten sonra (hitler bu kardeşim kimi sevmiş ki hayatı boyunca) inanasım gelen dış politika algısı.
yanlıs önermedir, 1. dünya savasına girmeden evvel ingilizlerle ittifak kurmak istedik onlar kabul etmeyince almanlarla mecburen ittifak kurduk. onlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık *
