Dün neyse bugün de o değişen hiçbir şey yok esasında. Yani sözün özü bize hep mesafeli hep iki yüzlü oldular. Yalnız Almanya değil hepsi aynı bu yüzden çok da şeyapmamak lazım. Durmak yok lüküs alaman arabalarına binmeye devam.
şaşırtıcı değil.
Zaten hiç bir zaman Avrupalılar bize sadık bir dost gibi davranmadı (devlet arası politika açısından değerlendiriyorum, halklar arasında değil).
Tabii ki açılım gibi - ki bu benim hükumeti en çok eleştirdiğim nokta - saçma sapan dönem akla gelebilecek en büyük hatalardan birisiydi ve bu teröristleri zamanında siyasi anlamda meşrulaştırmak olunması bunda (Avrupa ve özellikle Alman basınının PKKyı açık açık yalamasında) bi etken olabilir.
ama şunu da unutmayalım,
başımıza bu PKK belasını zamanında musallat edenler de yine aynılarıdır.
Giriş entrysinde belirtilen duruma zamanlama açısından bakmakta fayda var.
Pek fazla iç siyasi polemiğine girmek istemiyorum. Tabii ki hükümetin bir başka hatası da yıllarca fetö denilen hainle kanka olmalarıydı. eleştirmeliyiz, eleştirecez de. kabul. Ama objektif bakalım: her ne kadar geçmişte bu hatalar yapılmışsa da 3 senedir bu fetö'ye karşı operasyonlar nihayet başlatılmış ve nihayet devlet / hükümet bu (muhalefetin yıllardır dillendirdiği) paralel düzene fiilen savaşı ilan etmiştir.
Avrupa'nın adata 180 derece dönüp radikal anti-Tayyip / anti-türkiye politikasına dönmesi işte tamda bu dönemden sonra iyice hızlandırılmıştır.
Öyle ki, darbe girişimi gecesi canlı canlı Alman televizyonında darbeci güçler için adeta çırpınan p*ç Alman muhabirlerini görebilmiştik.
Almanya'nın kuduz köpek gibi havlaması da tam bu günden sonra artık başlamıştır.
Hemen 15 temmuz'dan iki gün sonra Alman devlet kanalından Fetö ile özel program yapıp Adama liberal, demokrat ve mahsum imajını vurulduğunu gördük. Gerisi zaten malum.
PKK yı yalıyan ve propagandasını yapan Almanya/Avrupa , aynı şekilde Fetö yu de kollaması,
bunların hiç ama hiç bir şekilde Türkiye'nin dostu olmadığını ve Türkiye iç siyasetinden bağımsız Türkiye'ye nefret ve kin beslediklerinin göstergesidir.
Böyle konular siyasi değil , tamamiyle direk devlet meselesidir.
Eğer almanya'da yıllardır birbirinden nefret eden, sokak çeteleriyle kavga, dövüş, hatta süıkast bile düzenleyen sol ve sağ kesim ,
şimdi çıkıp kol kola el ele tutuşup Türklere ve Türkiye'ye karşı beraber slogan atıyorlarsa, yani bu faşistlerin ortak DÜŞMANI bu müthiş propaganda sonrası Türkiye olmuş ise,
biz de Türkler olarak bu konuda bu piçlere karşı bir olup haddlerini bildirmemiz gerek. Boş laflarla değil. Konu siyaset, yok efendim başkanlık , referandum felan değil (Merak edenler: ben hayırcıyım).
Gün geçtikçe ortam geriliyor. Adamlara imkan verilse bize de bi soykırım düzenlerler. Kesinlikle o derece kafayı yemişler.
Mevzu şöyle ki burda bulunan bir gurbetçi olarak (sadece ben değil, çok sayıda Türk sivil toplum kuruluşları ve Türk siyasi kurumları da aynı kanaat de) Almanya 'nın özellikle 2-3 senedir ve 15temmuz darbe girişimi sonrası tavana vurarak absürt bir şekilde Türkiye karşıtı algı ve siyasi operasyonlarını sürdürmüştür.
Kendim muhalif görüşlüyüm ki bu ayrı konu. Olayın Türkiye iç siyasetiyle uzaktan yakından bir alakası yoktur. Zaten birazdana bu algı operasyonunda CHP'nin de MHP'nin de hedef altında olduğunu göstereceğim.
Alman medyasının kudurmuş gibi, münasip biyerlerine birşeyler sokulmuş gibi anırıp o.ç'luk yaptıklarını geçmişte Alman medyasına yönelik başlık altında toplanmıştı (bkz: Alman medyasında Türkiye DÜŞMANLIĞI).
Özetleyerek Alman medyasının ve bütünüyle siyaseti (zira Alman ırkçılardan çok en büyük Türkiye karşıtı Alman sol partileri) müthiş bir propaganda ile Türkiye'yi karalama politikası uyguladığı net bir şekilde gözetlenebilir.
Alman medyası bir kaç senedir PKK teröristlerini temize çıkarmakla meşgul. Karşımızda PKK ya artık yıllardır "terör örgütü" demeyen, PKK yı "ezilmiş halkın ayaklanması" gibi harfi harfine terör propagandası yapan o.ç bir Alman basını,
yıllardır Almanya sokaklarında, PKK bayrakları ve apo posteriyle gösteriş, miting ve propaganda yapılmasına izin veren ve Almanya'nın PKK için avrupa'da en büyük finansal ve lojistik bakımından merkezi olunmasına göz yuman Alman devleti,
hatta ve hatta "PKK terör listesinden çıkarılısın ve oy hakkına sahip kişilerin Tr'de Hdp'ye oy atsın" gibi demeçleri resmi ve açık açık söyleyen ve kendi programına entegre etmiş Meclis partileri bulunan siyasal Almanya'dan bahsediyoruz.
Böyle bir Almanya'da Türk devleti ve Türk hükümetine karşı yapılan sözlü ve medya üzeri saldırılar hiç bir samimiyetlik Barındırmamakla beraber, tamamiyle propaganda ve beyin yıkama operasyonudur.
Şimdi doğal olarak aramızda "ya banane Tayyip'e kıl olmuşlarsa, bende sevmiyom Tayyip'i" diyenler olabilir. iç siyasi açısından haklı olabılırsiniz, bende tayyipçi değilim. Ama belirttiğim gibi bu olay iç siyaseti değil, burda tamamiyle Türk devletine karşı çirkin ve aşağılık bir saldırı var.
Almanya'da PKK istediği gibi depinip dolaşıp istediği gibi üst düzey "yöneticileriyle" (bkz: üst düzey orrrrrrrospu çocukları) propaganda mitingi düzenleyebiliyorsa , ve buna ne Alman Medyası ne Alman Devleti/Siyasetçileri hiç ama hiç bir şekilde en ufak bir engel hatta eleştiri dahi yapmıyorsa,
Ama aynı Almanya'nın bir alevi toplumun düzenlediği etkinlik için ülkeye giren CHPli bir millet vekilini (kendisi hatta diplomat kimliğine sahip) havalimanında saatlerce sorguya çekip, terbiyesizce "buraya niye geldin, amacın ne?" gibi terörist muamelesi yaptığı ve aynı Almanya'nın Türkiye cumhuriyeti'nin bir bakanının katılacağı etkinliği iptal ettirmesini
göz önünde bulundurun.
Her ne kadar farklı hatta belki zıt görüşlü (hangi ülke öyle değil ki?) bir toplum olsak bile, hepimiz savunduğumuz yöntemler farklı olsa bile Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmezliğini ve bütünlüğünü savunmaktayız.
Almanya bu görüşe sahip her ama her kişiyi "Erdoğancı" ilan edip , daha önceki propagandalarıyla beraber Alman toplumunu böylelikle Türk halkına ve Türk devletine düşman etmekte.
Eğer çıkıp "Türkiye beni eziyor" dediğinde ağzına 1 trilyon mikrofon dayatıp seni manşetlere taşıyan Alman Basını ve siyasetçileri ,
PKK ya karşı yapılan hamleleri savunduğunda, terörü eleştiridiğinde "Erdoğancı Faşist" mühürünü vurup ya karalıyor ya da sesini bile kısıyorlar.
Alman Meclisi 2016'da sözde Ermeni soykırımını tanıdı. Medya "Ermeni soykırımını tanımayan her Türk faşist bir Erdoğancı" algısı yaratmakta.
Hadi ya?
PKK piçlerini , sözde Ermeni soykırımını yalanlamak ne zamandır sadece tayyipçilere öz bir duruşmuş?
Almanya'nın devlet televizyonunda bir PKK lı lobi'cinin yönetim'de olduğu bir ortamdan bahsediyoruz.
Alman medyasının hdp'yi tek muhalif hareket olarak gösterdiği bir ortamdan bahsediyoruz.
Almanya meclisinde ne kadar "Türk" isimli hainler varsa, hepsi ama hepsi HDP'yı yalamakta, ki misalen "Almanya sol partisinde" hem Alman medyasında hem de Türk medyasında "Türk asıllı" dediğimiz o.ç 'ları hepsi PKKlı Kürtlerdir. Sevim Dağdelen denen o***** bu partinin vekili ve Ailesi bizzat PKK ya üyedir ve aileden bir çok o.ç PKK'ya katılmıştır.
Böyle bir siyasi ortamdan bahsediyoruz.
"PKK terör örgüt değildir ve oylarınızı tek muhalif parti olan hdp ye verin" diyen propagandacı Almanlar ,
her ama her her her her gün Tayyip'le kalkıp Tayyip'le yatıyor, Türkiye nefretiyle kalkıp , Türkiye nefretiyle yatıyor.
Her gün her kanalda en az 10 kez Türkiye karşıtı haberler dolaşıyor.
Aslında söylenecek çok şey var daha.
Bizim için önemli olan Türkiye'de ki kardeşlerimizin şunu bilmesidir:
Almanya artık maskelerini kaldırıyor ve içinde sakladığı Türkiye düşmanlığını artık açığa döküyor. Almanya dost değil.
Ne Mutlu Türk'üm diyene.
'Hayır'lı cumalar, 'hayır'lı günler.