Büyük çoğunluğu akp fanatiğidir. Türkiye'de ekonomi çok iyi, ortam çok iyi, asgari ücret yeterli derler. Niye gelmiyorsun o zaman diye sorduğunda da oğlum, kızım burada onları bırakamam deyip mahalle orospusu gibi yan çizerler.
artık almanlaşmaya başlamış bir toplumdur. şu anda ne alman nede türk'türler arada kalmış bir toplumdur, günden güne almanlaşan ve türklüğünü unutan milyonlardan oluşan bir yapıdır almanya'daki türkler. tahminimce bundan bir yetmiş yıl sonra türk'lük ile alakaları kalmayacaktır bu toplumun.
ikinci aydan gozlemlerime gore, burada ne tam olarak alman olabilmis, ne de turk kalabilmis, arada bir kesim var. bu insanlar almanyadaki turklerin %80ini olusturuyor ve nesnel bir bakisla, alman irkinca pek siklenmiyorlar. genelde her nasyoneliteden universite ogrencisinin calisiyor olmasi beklenen mc donalds, cafe vb yerlerde, tramvay-tuvalet-vs temizligi, kasiyerlik, tezgahtarlik gibi pozisyonlarda calisiyorlar. oyle ki bir arkadasin akrabasi almanlar turklere muhtac, turkler de almanlara. onlar turklere imkan sagliyor, turkler de onlarin tenezzul etmedigi isleri yapiyorlar. diyor. ben saf saf bir alman bir turkun altinda calistiginda ne oluyor? diye sordum, gulmeyen kalmadi. oyle bir sistem varmis ki pek mumkun degil. simdi bu turkler saglam bi dislaniyor tamam mi. amaaan turkse salla gitsin mantigi var. kotu bakislar, ingilizce konustugun bir almanin nerelisin sorusuna aldigi cevapla yasadigi hayal kirikligi, aahhhhh! unlemi bizimkiler de az degil diyecegim, onlar da bizimkiler olmaktan cok uzak. surda gurbete cikmisiz, agiz tadiyla bir aa siz de mi turksunuz heyecani yasattirmadi adamlar. eveet? yani? modundalar, bir kiymeti yok. bizi tutmuyorlar, cunku biz turkiye turkuyuz(?) ya, bize de yabancilar. almanlara daha sicaklar ama onlarin tavri karsisinda da cogu siz kovmuyorsunuz, ben istifa ediyorum diyor, cok lazimsiniz soguk picler psikolojisi icinde. kendi aralarinda guruplasmis ve inatla kulturu tam anlamiyla sindirmeyip, turk kulturune de bagli kalmayip, kendi aralarinda, hatta almanlarca bile normalize olmus her iki taraftan da ozerk alt bir kultur olusturmuslar. burada dogdugu halde alman vatandasligini reddetmisler var, guya turkler. turkiyeden, turkceden bir haber. gene azimsanamayacak bir kismi kurtceyi turkceden iyi konusuyor. ozellikle hannoverde.
bir takim ortak ozellikleri var: fazla turkce bilmemelerinin yani sira almancaya da tam hakim olmamalari, uzun tasli takma tirnak, bol bol hizma, yapistirma dis tasi, asiri makyaj veya bildigimiz apaci stayla, 3 cumlede bir biliyon? anliyon? gibi cevrilebilecek weiß du? weiß du? kontrolu, 80 euro pesinat ve 2 senelik 25 euro taksidiyle aldiklari iphone + sinirsiz tarifeleriyle sabahin kor saatlerinde en olmadik yerlerde beyin sikmeleri vs vs. ve bir de koyu turuncu solaryumlu kafalar.
buraya geldim geleli, kendimi zorunlu bir tataf secme dayatmasi altinda buldum. almanlar ya cok tatli, ya cok irkci oluyor ve irkcilik magdurlarinin tavri da sen hangi taraftasin baskisi olusturuyor. turklugum yuzume vuruluyor ve uzulsem mi normal mi karsilasam, e buradaki turkler de bizi yanlis yansitiyora mi baglasam sasiriyorum. baglayamiyorum da zaten bunlar yanlis yansitiyor da bizimkiler cok mu matah? bu gibi seyler neden bu kadar onemli? burada dogmus dahi olsa, zencilerdeki bu ezikligin anlami ne? bunlarin hepsi almanlarin sucu mu? basinin sucu mu? amaaan siktir et desem, kendi cabamin karsiligi kimligimdeki bilgilerin golgesini temizler mi? aklim cok karisiyor
yazın gelmesi ve okulların tatile girmesiyle birlikte avrupadan gelecek olan gurbetçileri karşılamaya hazırlanan türkiye, bu kez gerçeği tüm çıplaklığıyla dile getirmek için tek ses tek yürek oldu. vatandaşlardan gelen yoğun talebi değerlendiren kültür ve turizm bakanlığı, senelik izinlerini türkiyede geçirecek olan gurbetçi vatandaşlarımıza yönelik hazırlanan bir bildiriyi bu sabah düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurdu.
kültür ve turizm bakanlığı müsteşarı ferit kurtel tarafından basına duyurulan bildiride özellikle almancı vatandaşlarımız muhatap alınırken, türkiyenin yıllardır ayıp olmasın diye açıkça dile getiremediği, içine attığı birçok mesele de samimiyetle dile getirildi.
i̇şte o bildiriden bazı satır başları:
değerli gurbetçi kardeşlerimiz, özellikle almancılar,
yıllardır yurt dışında, gurbet elde çalışarak ülkemize hatırı sayılır miktarda döviz kazandırdınız, kazandırıyorsunuz. öncelikle bunun için bir kez daha teşekkür ederiz. çok makbule geçti. ayrıca şimdi artık pek bir anlamı kalmamış da olsa, senelerce sizin getirdiğiniz çikolatalar, walkmanler, vhs videolar sayesinde birçok vatandaşımız da avrupanın nimetleriyle ilk kez tanışma şansını yakaladı. onun için de eksik olmayın gerçekten.
bütün bunları söylüyoruz ki nankörlük ettiğimiz düşünülmesin. bize kazandırdıklarınızın farkındayız, hakkınızı teslim etmiyor değiliz. lakin şu var değerli almancılar: çok açık konuşmak gerekirse yani, nasıl desek tam da bilemiyoruz ama biz türkiyede yaşayan vatandaşlar olarak size epey bir süredir biraz gıcık oluyoruz. açıkçası sizi pek sevmiyoruz, seviyor görünenler de yarı hor görme, yarı kıskançlık hissi içerisinde. size tam anlatamıyoruz o hissi şu an... bi görmemişlik mi desek, bi şey var sizde tam adını da koyamıyoruz. neyse, durum bu yani. şimdi yanlış anlamazsanız senelerdir içimize dert olan birkaç husus var onları dile getireceğiz:
bir kere burada biz dururken, sizin istediğiniz gibi elinizi kolunuzu sallayarak seyahat edebiliyor olmanıza çok büyük gıcık oluyoruz. göz var izan var, elimiz yüzümüz sizden düzgün. i̇ki çift laf etmekse, muhabbetin kralı bizde. hayır yani, sırf sizin yüzünüzden vize alıp avrupa'ya gidebilsek bile bize de bir acayip bakıyorlar. artık orada biz yokken napıyorsanız, almancı olmadığımızı anlatmak için kırk takla atıyoruz.
bir de o saçın sakalın, o kıyafetin hali ne öyle değerli almancılar? almanyada kimse ikaz etmiyor mu sizi abi böyle olmaz, komik görünüyor demiyor mu? sonra 'vay efendim türküz diye müslümanız diye alman bizi hor görüyor! hadi neonazisini falan geçtik ama yani normal alman da haklı bir yerde arkadaşlar. durmadan beyaz bodyle, fener alayı gibi fosforlu spor ayakkabıyla dolanan adamı hor görmesin ne yapsın? ki yani almanlar büyük ihtimalle dünyanın en çirkin giyinen milleti, düşünün artık. lütfen şu görünüşünüze bir çekidüzen verin yahu. bak kaç nesil oldu, artık bunu da biz söylemeyelim size...
aslında mesele cahil olmanız falan olsa neyse. zaten bizim burada da o açıdan durum çok parlak değil. yalnız sizde, artık nispeten daha iyi para kazandığınız için midir, avrupa görmüş olmaktan mıdır nedir bir de lüzumsuz kibir gibi bir şey var o cehaletin üstüne. esas ona çok gıcık oluyoruz galiba. hele o kendi aranızda almanca konuşurkenki batı avrupa medeniyeti benim omuzlarımda yükseliyor havanız yok mu, o iyice deli ediyor bakın. bir de iki lafın arasına lüzumsuzca sokuşturduğunuz almanca sözcükler var tabi. o ah zoo ne gözünüzü seveyim? kaç sene oldu, kaç sene dalga geçtik, hala anlamadınız.
aksanınıza falan bir şey demiyoruz bakın. hatta onda bir sevimlilik olduğu bile söylenebilir ama yani o aksanla şarkı söylemeye kalkmak? ne olduğu da belli değil, arabesk rap map karışık bir şeyler. bakın yıllar önce carteli çıkardınız bağrınızdan. biz de çok sevdik, bayıla bayıla dinledik söyledik, eyvallah çok teşekkür ederiz. ama ondan sonra gelenlerin hali ne değerli almancılar? sizden görüp burada da mc hüseyinler, yaralı staylalar falan türedi, yok yere youtubeda aleme rezil olduk. lütfen o işi de bırakın artık. dikkat ettiyseniz i̇smail yk konusunu hiç açmıyoruz bile. çok ağır konuşacağız çünkü bir başlarsak.
son olarak birkaç husus daha var onları da belirtelim hazır laf açılmışken: birincisi o arabaların çoğunun kiralık olduğunu biliyoruz. böyle şeylere hiç gerek yok inanın. i̇kincisi, anladık orada bira 1 euro bile değil. napalım burada pahalı işte. şimdilik aklımıza gelenler bu kadar. umarız bizi yanlış anlamadınız, yani gelmeyin demiyoruz tabii yine gelin, ama bunları bilerek, biraz dikkat ederek olursa yani. teşekkür ederiz.
sonsuza kadar sizin,
tc kültür ve turizm bakanlığı
(p.s.: bi de, yaz sonu dönüşte rafet el roman'ı da yanınızda götürebilirseniz gerçekten çok makbule geçer. biraz da sizde dursun.
hem alman vatandasligina gecmislerdir, oranin kültürünü ögrenmis, dilini konusmuslardir, hem de kökünden hic bir zaman kopmamis, geleneklerinden, göreneklerinden taviz vermemis, dilini, dinini her daim yasatmislardir.
almanya'ya adapte olmamakta ısrar ederler. almanya'da almanca konuşulur, ilk öncelik bu olmalıdır. fakat hala oradaki türklerin bir kısmı almanca bilmemektedir. almanya'da ilk önce alman kültürü yaşamalıdır, fakat oradaki türklerin bir kısmı uyum sağlamamakla inat edip, kendi kültürlerini yaşamakta ısrar etmekte, alman ulusuyla kültürel çatışma içindedir. almanya'daki türkler, tercih yapmak zorundadırlar. ya alman vatandaşı olacaklar, ya da türkiye vatandaşı, ya alman olmayı kabul edecekler, ya da türk olmayı. hem alman, hem türk olmakta ısrar eden uyumsuz düzen bozucu türkler'e alman hükümetinin taviz vermemesi lazım gelmektedir.
hem alman vatandasligina gecmislerdir, oranin kültürünü ögrenmis, dilini konusmuslardir, hem de kökünden hic bir zaman kopmamis, geleneklerinden, göreneklerinden taviz vermemis, dilini, dinini her daim yasatmislardir.
girilen entrylere tepki olarak; "almanya ya zamanında sen gitseydin şimdi cumhurbaşkanı mı olmuştun, türkiyede kaldında ülkene ne faydan oldu".
ayrıca (bkz: #5795927) o bahsettiğin bönlük tıpkı senin* avrupayı gezmek ya da eğitim almak için geldiğinde sergilediğin bönlükle aynıdır. sen avrupada ki düzene, temizliğe, insana saygıya bakarsın bön bön,
görüldüğü an direk olarak sanki alınlarında yazılıymışçasına "işte bak bu çocuk almancı yavrum" denilebilen kafaları ne yazık ki çok karışık olan vatandaşlardır.