bugünler de gerek tv kanallarının gerekse bilimum internet sayfalarının yaptığı istatistiklerle ortaya çıkan gerçek. biraz önce ntv kanalında -almanya´nın en saygın haber kanallarındandır- iki üç gündür yaptıkları anketin sonuçlarını açıkladılar.
yüzde 89 "evet mark a dönelim, euro´yu bırakalım" demiş olm, rakama bak. hessen eyaleti kendi web sayfasında anket yapmış , onlar da hele mark evet, euro hayır yüzde 92 falan çıkmış.
bu var ya a.b. çökme döneminin başladığını gösterir. o yüzde 92 çok zor kararını değiştirir. adamlar gelecek seçimlerde "mark getiricez" diyen partiyi seçerler, eğer bu hükümet yapmazsa, "deutsche mark" ı gene getirtirler.
ntv gibi bir kanal da bile, ki bu kanalın izleyenleri genellikle orta görüşlü, türkiye ´de "liboş" diye aşağılanan liebral görüşü savunurlar, onlar bile yüzde 89 " evet mark gelsin euro gitsin" demiş ya...
türkiye yavaş yavaş makas değiştirsin, bu european union, eğer almanya mark´a geçerse, fransızların başı kel mi, onlar da frank a geri döner. fransızlar anket yapmıyorlar ama bi yapsalar var ya onlarda da bi 90 halk euro yu istemiyordur.
euro "teuro - teuer almanca da pahalı" demektir, meselelerini unutmadık. almanlar aslında bu euro dan tiksinme durumundalardır. ben eskiden 16 mark 80 pfennig´e trenle gittiğim yolu bugün 19 euro ya gidiyorum. oha lan...eskiden çok sağlam bir mercedes arabayı 75 bin mark´a falan rahat rahat alırdın. bu para bugün yapar yapar 35 bin euro yapar, ve bu paraya kardeşim aynı klasman da değil orta klasman da araba alabilirsin. full aksesuar bir audi a 6 almanya´da 57bin euro...57bin euro, resmen 114 bin mark yapar. pahalılığın durumunu anla artık. eskiden 75 pfenniğe aldığımız ekmeği şimdi 1 euro ya alıyoruz, 2 mark yani. euro geldi böyle oldu. çok net hatırlıyorum ben almanya´ya ilk geldiğimde sigara 4 mark tı. sonra 5 mark oldu, kıyamet koptu. bugün sigara 5 euro hocam...yani merkel i pek sevmeyiz, ama onun alt tabakası yavaş yavaş a.b. olayının suyunun çıktığı sinyallerini kendisine veriyor, o da bu sinyalleri değerlendiriyor.
dediğim gibi, türkiye yavaş yavaş makas değiştirmeye baksın.
euro ile giren kazığı alman devletinin ve halkının nihayet anlayarak geri dönüş yapma isteğidir. boru mu lan, bildiğin kazık işte! haa bir de bu avrupa birliğine giren bütün ne idüğü belirsiz sikik devletlerin hamallığını ve ceremesini bu almanlar çekti. o batıyor para ver, bu imdat dedi para ver...Eeee nereye kadar lan?
bu herifler avrupa'nın en çalışkan milleti en nihayetinde "eeeh eytera bea a.q." dediler ve bu işi de değiştirecekler. çünkü almanlar bu birliğin en çalışkan ve en tutumlu halkıdır.
euro geleli neredeyse 10 sene oldu, fakat hala vaad edilene ulaşılamadı. aksine gittikçe uzaklaşıldı.
vaad edilen, her şeyin aynı kalacağıydı. tüm standartların yüksek seviyede kalacağı, almanya'nın bu durumdan negatif etkilenmeyeceği, hatta eruo'nun almanya'nın hayırına olduğu vs.
ilk zamanlar fiyatlar vaad ettikleri gibiydi. sonra yavaş yavaş her şey ikiye katlandı.
insanların kazandığı para mark döneminin yarısıydı, fakat harcadıkları (harcamak zorunda oldukları) mark dönemine göre iki katı.
yani adamların geliri neredeyse yarı yarıya düştü. daha doğrusu standartları düştü.
almanların euro'ya ve yeni avrupa ülkelerine nefret duyması bu yüzden gayet anlaşılır.
geçmek istemeleri de gayet doğal. sonuçta adamlar eski standartlarına geri dönmek istiyorlar.
bir sürü ülkenin yükünü neden almanya çeksin ki? onlar kalkınacak, ab seviyesine ulaşacak diye insanlar ne için ödün verip, sömürülmeye razı olsunlar? nüfuslarına mı aldılar o ülkeleri? adama enayi derler. almanlar da böyle düşünüyor ve yıllardır hıyar yerine konuldukları için sövmekteler. haklılar, ben de olsam ben de söverim.
ama tekrar mark gelirse, gene o refah dönemii geri gelir mi bunu bilemeyiz.
euro alanında bulunmanın, bu sepetin almanya ekonomisine uymadığının en serih göstergesidir. sadece kura müdehalelerle ayakta kalmaya çalışan bir para otoritesinin ve senyoraj geliri elde edememenin ülkelerin merkez bankalarının likiditenin son kaynağı olma fonksiyonunu yitirmesi ile büyük iktisadi arz yönlü para politikası dengesizlikleri yaratacaktır.
bu da almanya'da eski ulusal para birimleri olan mark'a geri dönüşüm arzusu ile gündeme gelmiştir lakin 'altın çocuklar' olarak bilinen alman finans uzmanları ve stratejistleri bilir ki euro alanından çıkıp tekrar darphaneleri çalışır duruma getirmek ülke ekonomisine indirilebilecek en büyük darbedir. uzun vadade yapılması ise darbenin etkilerini vadelere bölerek yıllara yaymaktır. alman ekonomistler ve otoriteler bu durumun boş lakırdıdan ileri geçemeyeceğini eminim iyi kestirmişlerdir, kaldı ki, hegemonyası olduğu 'avrupa birliği oyunu'nun kurallarını bozmak alman otoritelerinin yapacağı en son iştir.
şahsıma tam 4000 mark kazandıracak hamledir.
efendim tabii ki hiçbirinizi alakadar etmez ama meraktan çatlayacak kişilere şu şekilde özet geçeyim.
vakti zamanında euro'ya geçmeden önce yapmış olduğum bir işten dolayı bir şahıstan 4000 dm alacağım bulunmaktaydı, elimde sözleşmem olduğu halde bu vatandaştan bu meblağı tahsil edememiştim. daha sonra iş euro'ya dönünce de iş sallantıda kalıp markın tedavülden kalkması ile bu sözleşme de hükmünü yitirmiş oldu.
malum borçlu şahısla zaman zaman bir araya geldiğimizde ise benimle taşak geçercesine "aga benim sana 4000 dm borcum var, mark diye bir para yok ki alıp vereyim yahut bankaya şuna 4000 mark ödeyin diye talimat yazayım" der durur.
şimdi bu gelişmenin ışığında bu benim anamın ak sütü gibi helal 4000 dm'mi almak için bir şans doğmuş oldu.
ohhh mis.
ben bakarım kendi dalgama.
euro çökmüş, borsa batmış, memleket yıkılmış sikimde değil...
benim 4000 markım gelsin de ne olursa olsun.
tanım: canı gönülden desteklediğim ekonomik hamledir.