bir gün iş yerinde sigara içmek için kendime izin verdim (kaçtım), terasa çıktım, sigaramı yaktım. arkamdaki insanlar almanca konuşuyor, küfür ediyormuş gibi, tükürürmüş gibi. iş yerinde bir çok kişi almanca konuştuğu için ilk başlarda mülteciymiş gibi izlediğimiz insanlar ilgimizi çekmiyor artık, alıştık bir süre sonra. derken boru gibi duracağıma bir hareket edeyim dedim, döndüm ve göz göze geldik.
esmer, uzun boylu, her yerinde dövme olan, dünyanın en güzel çene ve boynuna sahip o adamla. başını çevirdi almanca bir şeyler anlatmaya devam etti. nasıl bir güzel dil dedim bu böyle, nasıl çekici, nasıl lan. oha dedim. inşallah hemen sevgili oluruz.
öyle de kaçıp kaçıp sigaraya çıkıyorum, karşılaşalım diye. dil öğrenmek için. almanca güzel şey.
osmanlı devletinin 1. dünya savaşına girmesine sebep olan, yenik sayılmasıyla bizimde yenik sayılmamıza neden olan, orta doğudaki bütün petrol rezervlerini kaybetmemize sebep olması yetmiyormuş gibi ülkemizin her bir yanını emperyalistlerin işgal etmesine neden olan bir ülkedir.
çok kaba bir dildir. dinleyen için hiçbir zevki yoktur. hele alman ayıları böhhğhğğğ diye konuştukları anda türkçe'nin ne kadar müthiş bir dil olduğunun farkına varırsınız.
Her nesnenin bir cinsiyeti olup ona göre muamele edilen dildir . Bir kaşık tutup yemek yerken yaladığınızı düşünün ve o kaşığın cinsiyeti de kadınsa ortaya ilginç şeyler çıkabiliyor.
Bir dönem öğrenmeye çalıştığım ve eğlenceli bulduğum dildir. Mükemmel konuşmuyorum ama çok fazla şarkı biliyorum (tabii şarkıyla derdini anlatamazsın o ayrı).
türkiyede lisede 2 yılda asla öğrenilemeyen dildir. biz türkler az en 8 sene ingilizce eğitimi görmemize rağmen ingilizceyi öğrenememişiz. almancayı mı öğrenicez?
alemannisch lehçesi daha da zor olan dildir. özellikle schwaebisch diye adlandırılan lehçe ile benzerlik gösterir. bu ikisini anlayan biri hem almanca'nın dibine inmiş hem de isviçre almancasını da çok rahat anlar demektir.
(bkz: kendimden biliyorum)*
isimler artikelleriyle beraber ezberlenirse hiçbir zorluğu olmayan dil. zamanla da anlıyorsunuz zaten hangi kelimenin önüne hangi artikel gelebilir diye. türetilen kelimeler hep mantik çerçevesinde türetilir. kelime açılımlarlarında hep öze sadık kalındığı görülür.tuch:örtü veya bez. hand: el.
handtuch: havlu
taschentuch: mendil
tasche: cep
cepte taşınan bez, nekadar yerinde bir keime açılım. bu şekilde daha çok var.
yabancı dillerden gelen kelimeler de oldukca azdır.fernseh: televizyon. fern:uzak---seh:görmek. sonuçta uzağı gösteren alet.
werter'in ızdıraplarını goethe du dilde yazdı. nihilizmi nietche bu dille anlatmaya çalıştı. hesse felsefesini almanca anlattı.b. berecht tanrı var mı, yok mu ikilemini de almanca anlattı.
almanca hem edebi, hem şairane hem de felsefeye yatkın bir dildir.
zamanında cartel dinlemiş her gencin aşina olduğu dildir. nakaratı hatırlayalım,
--spoiler--
einer für alle und alle für ein
das cartel und jetzt pass auf denn wir dringen in dich ein
zieh dich warm an und dann lan komm ran
denn die dcp zeigt nicht allein was sie kann
wir haben kararan im nacken und der reim wird dich packen
erci e deckt den rücken um den abzug zu drücken
jetzt kommt das cartel also macht euch bereit
denn es reicht euch die hand wer auch immer ihr seit
--spoiler--