valla kardeş her dil bir insandir diye boşuna dememişler dil öğrenip oranın yerli halkıyla rahat rahat konuşurken bunun hafifliğin o kadar hissedeceksin ki..
üniversite 3. sınıftaydım. sene 2013-2014 falan. seçmeli ders olarak fransızca alayım dedim. danışman hocam da teşvik etti. fakat fransızca dersleri programıma uymadı. almanca seçeyim bari, dedim. ve resmen tarihin akışı değişti. sonraki dönem de "madem almanca'ya başladık devam edelim" diye almanca derslere devam ettim. okul bitti, yüksek lisansa başyadım. orada da almanca dersleri tam gaz gitti. çeşitli aralıklarla toplamda 4 sene 8 ders aldım. ve dersler bitti. söylediklerine göre b2 sertifikası veriyorlarmış. ama hala dile hakimiyetim çok zayıf. biraz çalışmam gerekiyor. neyse, bu sene almancamı geliştirip artık fransızca'ya dönüş yapmak niyetim var. gerçi italyanca da olabilir, ya da arapça, farsça gibi bir oryantal yola da evrilebilirim. we will see.
Ben orta okula başlarken kayıt aşamasında dil kurası çekiliyordu olulda.ingilizce Fransızca Almanca. Okulun bahçesinde Sıraya girdik babamla babam kurayı çekti fransızca..yanda öğrencinin adını soyadını sordular babam kafadan bir isim uydurdu. Döndük bi daha girdik Sıraya rahmetli kendinden emin bu sefer ingilizce cekecem merak etme dedi. Bi daha çekti Almanca..yine farklı bir isim yazdırdı. Tekrar girdik sıraya..cekti yine Almanca..babacım üzgün bir şekilde baktı bana Olmadı oğlum malesef dercesine.
almanya bu zamana kadar avrupaya hakim olamadıysa bu saatten sonra da olamaz. mühendis değilseniz almanca öğrenmek gerçekten gereksizdir. almanyadaki aşçılar ya ingilizce ya fransızca ya da italyanca konuşuyorlar. işin kötüsü mutfakları da ya fransadan ya ingiltereden devşirme. kötü olan bölümü ingiltereden devşirme olması çünkü ingilizlerden devşirilecek bir mutfak yok.
