Başlı başına zor bir eylemdir. Bu eyleme başladıktan sonra ingilizcenin bunun yanında çocuk oyuncağı olduğu anlaşılır. ingilizceki "the" ya alıştıktan sonra öğrenilen "der, die, das"lar insanı dumura uğratır. Almancadaki bazı kelimelerin ingilizcedeki kelimelerin değişik varyasyonları olması bir aşinalık sağlar. Fiillerin özneye göre çekimlenmesi de Türkçedeki çekimleri hatırlatır.
Her ne kadar zor bir dil olsa da milyonlarca gurbetçinin anadiline yakın konuşması nedeniyle ingilizceye nazaran pratik yapacak kişi sayısı çoktur. yeter ki öğrenilmek istensin. Anadolu liselerinin son iki senesinde almanca dersinin verilmesi ise çok isabetlidir. En azından ileride bu dil öğrenilmek istenildiğinde dile karşı bir tanıdıklık sağlanır.
Almanca öğrenmeyi özetleyen en iyi cümle ise "“Life is too short to learn German.” Yani hayat, almanca öğrenmek için çok kısadır.
bence çok az konuşulan bir dil. 2-3 ülkede konuşulduğu için çok rağbet görmemiştir. Bir kaç şirket dışında almanca bilmeniz size bir avantaj sağlamayacaktır. Almanya'da yaşamak isteyenlerin öğrenmesi gereken bir dil bence.
kötü reputasyonuna rağmen hoşuma giden dil. sanıldığı kadar kaba değildir, almanlar aslında bunu çok güzel kullanıyor. fakat artikel olayı gerçekten korkunç. kaç kere ezberledim o tabloları, yine de çok kısa sürede unutuyorum. orada yaşamak lazım, başka türlü yerleşmez. yine kırık dökük de olsa almancamdan memnunum. mesela son zamanlarda italyancaya başladım, almancadan aldığım tadı zinhar alamıyorum.
hayat almanca öğrenmek için çok kısa, diye bi cümle okumuştum. sonra tramvay durağında 86 yaşında bi alman kadınla karşılaştım. nereye gidiyorsun dedi. almanca kursuna dedim. çok zor, ben hala öğrenmeye devam ediyorum dedi.
çok uzun bi süre gerekiyor, almanca bilgim ortalama demek için.
"kriegen" fiilinin gerçek manasını anlayıp, doğru şekilde kullanabildiğinizde gerçekten almanca öğrendim diyebilirsiz.
Kitap almancasında hiçbir zaman görmemenize rağmen günlük hayatınızın %60'ında duyacağınız bir fiildir "kriegen".
Anlamı da yok. Ciddiyim yok. Ne diye bakarsanız bakın yanlış çıkar, çünkü günlük konuşma sakız gibidir.
Aklıma gelen bir kaç örnek vermek gerekirse;
- sie kriegt ein baby (onun bir bebeği olacak.)
- wie viel geld kriegst du? (Ne kadar para kazanıyorsun?)
- krieg mich wenn du Kannst. (Yakalayabilirsen beni yakala)
- sie kriegen kein luft. (Onlar hava almıyorlar)
Şimdiiii... bir var almancayı öğrenmek zorunda kalmak, bir de var öğrenmeyi istemek... zorunda kalmışsan zevk almaya bakın derim. Yok, istiyorum diyorsanız, başka işiniz yok mu?
Dört yıl hazırlıkla beraber almanca okudum, şimdi dört kelime bile hatırlamıyorum desem yeridir.
Kıçı kırık silgiye “das radiergummi” diyor adamlar. Öğrencisin, arkadaşa sesleniyorsun: “ hacı silgi verir misin” ( kibarca hem de, uzatarak). Almancası: “ bitte geben sie mir das radiergummi?” ( hacı demedim bile). Haaaassss.... Silgi isteyeceğime tükürüp silerim daha iyi.
alman pornosu izliyerek ögrenebilirsiniz. bana bi arkim demişti sanırım yavaş yavaş çözüyom çok yararlı, kolay bi dil bence hem pek fasla bişey konusmuyolar.
bugün başladığımdır. pek kolay olduğu söylenemez. fakat Almancası fazla iyi birinin benimle ilgilenip pratik yapacak olması tahminimce fayda sağlayacaktır.
gramerini öğrenmek kolay sıkıntı yok ama konuşmayı öğrenmek ve hele hele anlamayı geliştirmek çok zor. gırtlaktan ve dudaktan konuşmak ve konuşulanı anlamak en zor şeydir dil öğrenmede.
Ortaokul ve lisede gördükten sonra geçen sene üniversitede en alt seviye olan kurdan ama alman bir hocadan aldığım dil. Nasılsa biliyorum diye fazla çalışmadım ve vasat bir notla geçtim. Ingilizceye çok yakın artikeller olmasa kolay fiil çekimleri ve grameri tabi ben ortaokuldan beri gördüğüm için de fiil çekimleri kolay gelmiş olabilir ama suan uğraştigim arapça öğrenmekten kolay olduğu kesin.