hadi uluengin'in yıllar yıllar önceki bir yazısındaki, güzelleme sezilen, ifadesine göre; dünyadaki en iki aksiyonel dillerden birisi olan almanca'nın (diğeri arapça diyor kendisi) diğer avrupa ve dünya dillerinden açık farkıdır. bu fark almanların, uzun yüz yüzyıllar bir bütün olamadığı halde, kabilesel-dışarı kapalı yaşam tarzından ve de kendilerini dünyanın merkezinde sanmalarından gelmektedir. bu öyle bir farktır ki ''deutche''ifadesini de doğurmuştur ayrıca. bkz: http://almanyanotlar.blog...13/07/almancann-fark.html
Dili öğrenmek için üstün bir performans gerekir. Öyle ingilizceye falan benzemez. Çok farklıdır. Grammatiğin yanı sıra benzer anlamlada ki kelimelerin bile kullanım farkı çok fazladır. Bir kelime birden çok anlama gelir. Öğrenmek zordur.
angeben: Hava atmak / ilan etmek*
ausgeben: para harcamak*
aufgeben: vazife vermek*
vorgehen: öne geçmek*
angehen- bilmiyorum*
sikimgeben sokumgeben...* diye uzar diyer amk.
almanca;
*yazıldığı gibi okunur. okuması-yazması ingilizce ve fransızca'dan daha kolaydır.
*yazımında bazı ilginç kurallar vardır:
alfabesinde (sharfes s) "ß" diye bir harf vardır. "ß" yerine "ss" de yazılabilir.( Schlüßel gibi)
sch=ş, tsch=ç, (sharfes s)ß=s şeklinde okunur.
*fillerin son kısmı şahıs ve zaman çekimlerine göre değişir.
(ich gehe, du gehst ... gibi)
*almanca'da genelde kelimeler birleşerek yeni kelimeler türer.
(zuckerkrank = şeker hastası gibi)
ingilizler kelime baş harflerini birleştirmeyi tercih eder. (laser, tv... gibi)
arapça ile pek ilgisi yoktur.
arapça'da kelimeler bılgıl bıngıl değişkendir. *
cümlenin başında, ortasında, sonunda kelimeler değişim geçirir.