ıch kann alles erinnern, nix vergessen! dich auch.
du bist meine liebe; schatz: vielleicht, irgendwann wirdst du meine saetze lesen aber wirst die ignorieren, wirst nix spülen und dein herz wird nicht mehr schneller schlagen.
herşeyi hatırlayabiliyorum, hiçbirini unutmadan. seni de!
sen benim aşkımsın; sevgilim: belki, bir zaman benim bu cümlelerimi okuyacak ama o anda umursamayacaksın, hiçbir şey hissetmeyeceksin ve kalbin de daha hızlı atmayacak!
ich spiele fussball.
ich bin zwölfe jahre alt.
ich mache hausofgaben(bunu yanlış yazdım galiba)
bu üç cümleden ibarettir. hesapta yaşımı söylemeyi biliyorum ama sadece almanca öğrendiğim zamanki yaşı söyleyebiliyorum. sabit yani. her yıl değiştirmek zahmetli.
ingilizce biliyor olmaktan mutevellit sonu mechul bir kendine guven hissiyle gecen alamanca dersleri bir gun o aci gercegin ogrenilmesiyle son bulur. der, die, das. bu nasil istir mirim? adamin biri sanki oturmus alamancayi yazmis tek basina tolkienvari, bi yerde de "la dur yok boyle cok kolay oldu, der die das diye bisey sokayim ben su dile, su dem olsun ilerleyen safhalarda, obursu bok olsun ilh." demis gibi. erenler demem su ki; der die das'siz bir alamanca, bir ayda kapilabilirken derdiedaslisina bazan bir omur kifayet etmez, oy etmez.
entschuldigung (yani diyor ki; özür dilerim,pardon)
hausaufgaben (yani diyor ki; ev ödevi)
auf wiedersehn(yani diyor ki; güle güle)
welche sprache sprichst du?(yani diyor ki; hangi dilleri konuşabiliyorsun?)