Devrim arabaları nolmuş bir arastır cahil. Erdoğan o şeker fabrikalarını satıp cargillin kucağına oturttu sizin gibi nankör hainleri. Şimdi görüyorsunuz şeker hastalığının alasını.
Harici ve dahili bedbahtlarla uğraşmaktan sıra ona gelmedi.
Adamın yaptığı işlerin mahiyetini görememek için kör olmak, anlamamak için akilsisiz olmak gerek.
Almanlar için söylemlerde bulunanlar ise. Almanlar savaştan öncede sanayi ulkesiydi. Marka patent işleri oldukça sistematik islemekteydi. Savatsan sonra iyi bir eğitim politikası ile aradaki açığı kapattı.
Almanya 19.yuzyilda makina ve kimya sanayinde dönemin en güçlü ekonomisi olan ingiltere'yi geçmişti. Avrupa nin sermaye birikimi güçlü olan devletleri arasında yer almıştı. Almanya'nin hammadde krizi ve pazar arayışı içinde olması sömürgeci politikayı gündeme getirmesine yol açmıştı. Özellikle Dünya Savaşı öncesinde on plana çıkan ve Sosyal Darwinizm ile bağı bulunan Lebensreum (Yaşam sahası) kavramı da bu ihtiyaç ile dogrudan ilgiliydi. Nitekim ikinci Dünya Savaşı sonrasında da Almanya nin sanayi tesislerinin bombalanmamasi ve üçe bölünmüş ülkenin tekrar birleştirilmesi politikasında da Almanya'nın, Avrupa nin en güçlü ekonomisi olmasının etkisi büyük olmuştur. 17.yuzyil sonrası Osmanli nin durumu ve Türkiye nin kuruluşundan itibaren karşılaştığı yapısal ekonomik sorunlar ise zaten bilinmektedir. Dolayısıyla bu tarz salakça karşılaştırmaların tarihsel ve iktisadi temeli yoktur.