akabinde bir mağaza elemanı tarafından görülüp, görülmediği göz ucuyla kontrol edilen eylemdir. oysa ki görse de birşey olmayacaktır, size pata küte dalmayacaktır "onu ordan mı aldın lan? götür çabuk onu yerine koy!" falan diyerekten. öyleyse niyedir bu tedirginlik, niyedir bu yakalanma korkusu? görevidir onun rafları düzeltmek, ve benzeri muhtelif eylemleri icra etmek. aldığı parayı haketmelidir çünkü...
ama ben bu konuyu neden bu kadar uzattım anlayamadım velhasıl!
tekrardan ürünün reyonunu bulamamak, ya da aramaya üşenmektir.Ama onu aramaya üşenen insan, çıkışta ürünleri poşetlere doldurma görevini üstlenebilmektedir.
bunların birde aldığı kitabı hiç alakası olmayan bir tarzda kitapların bulunğu rafa koyan cinsleri vardır ki yedi sülalesini saygıyla anmama sebebiyet veririler.
çocuklarla alışverişe çıkılınca çok sık yapılan eylem. ne bulursalar atıyorlar arabaya. birde kasaya gelince bunları topluca kasada bırakmak daha da kıl eder çalışanları haklı olarak.
-lütfen bakar mısınız ? bu eşofmanın içinden balık çıktı *
-aa şanslısınız yine, balığın içinden eşofman çıkmadığına dua edin siz *
gibi bir diyaloğa şahit olunabilir.
+ya almıcam aşkım bu ürünü pimpiriklendim birden.
-ii ozaman yerine bırakta gel.
+salla ya şuraya bıraktım işte.
-ya ayıptır boşuna toparlamasın adamlar.
+toparlasın puştlar o kadar para kazanıyolar, 1 liraya mal alıp 100 liraya kaptırıyolar millete.
-of osman ya bida senle alış verişe gelmicem.