meslek hayatımda bir dönüm noktasını daha bana döndüren antik kenttir. yapısını yapan romalı usta gece rüyasında görse 2000 sene sonra ben genç bir inşaat mühendisinin hayatını etkileyeceğim acaba ne yapardı? o kaplıcanın sularına bir kez daha mı girerdi şifa bulmak için acaba?
bugün önüme gelen bir ihale teklifine hazırlanmam gerekiyordu. sıradan bir ihale daha gelmişti, etüt projesi yapılacaktı. 3-4 saat içinde planı profili her şeyi hazırdı. çıktı almadan bir de google earth'de bakayım dedim neresiymiş burası diye. yakınlarda yapılan ama su tutmaya başlamamış bir baraj dikkatimi çekti. yortanlı barajı. google earth'de henüz sus tutmaya başlamamıştı. benim çalıştığım haritalar da 1994 tarihli olduğundan esamesi bile yoktu bu barajın.
baraj bendi üstünde fotolar tagliydi. bir kaç tanesine tıkladım. alliano'nin kaplıcalarının birinde, 2000 senedir çalışan bir kaplıca vardı. suyu pis de olsa muhteşem bir görüntüsü vardı.
araştırmalarımdam sonra, kentin 2010 yılında 50 sene sonra tekrar açılmak üzere üstünün kapatıldığını öğrendim. içim acıdı. eğer ihaleyi ben kazanırsam, o baraj nedeni ile yapılacak yolu da ben tasarlayacağım ve alliano'nin tabutuna bir çivi de ben çakacağım. umarım ihale bize kalmaz...
o şehrin üstünü kapatıp 50 sene sonra tekrar açarız diyen ve onları destekleyen orkestra çocuklarını keşke gömsek de 1000 sene çıkartmasak yer altından... orkestra çocukları...
Üzeri stilli kumla örtüldü. Hatta o kumlar da sular altında kaldı. Bunun üzerinden yedi ay geçti. ilgili bakan "Binlerce yıl yer altında kaldı, bir kaç yüzyıl daha kalmasının bizim için sakıncası yok" dedi. 30 Eylül tarihinde ise izmir'de idare Mahkemesi'nde Allinoi'nin üzerinin kumla örtülüp örtülmemesini karara bağlayacak. Hi ho ha ha... Bu ülkeyi sevmemek mümkün mü? Tüm hayatımız seyrederken "Ulan ne saçma" dediğimiz komedi dizileri gibi yahu...Mahkeme hatalı uygulama kararı verirse ne olacak merak ediyorum. Suları boşaltıp, kumları temizleyecekler mi acaba... Bu da olur.
şu anki durumu içimizi karartan, eski güzelliktir.
ne mutlu ki benim ülkemde sanatın değeri "çanak çömlek" seviyesinde.
böylesi bir antik yapıyı sular altında bırakan karanlık zihniyet yerin dibine batsın.
şu an sular altında kalan antik şehir. toplumsal hafızamız çok zayıf, unutuldu bile.
işin komiği akp'nin bu antik şehrin üzerine kum ve beton döktükten sonra, "1000 yıldır toprak altında 50 yıl daha kalsın, barajın ömrü bitince yeniden çıkarırız" demesidir.
üstelik bunu kültür bakanının da savunmasıdır.
ne kadar komik, hatta trajikomik.
bu zihniyet bana osmanlı zamanında zeus sunağı ülke dışına kaçırılırken "taşı toprağı napalım, bırakın götürsünler" diyen zihniyeti hatırlatmaktadır.
şimdi o sunak almanya'nın en çok turist ve gelir getiren eseridir. *
zaten rte metro çalışmaları sırasında çıkan tarihi eserlere çanak çömlek dememiş miydi?
işte bizi yönetenlerin hali, ileri görüşlülüğü.
bir kere daha tarih umurumuzda olmadı. yoksa tarihin nazarımızda yakmak, yıkmak veya sular altında bırakmak ile karşılık bulduğunu bir kere daha kanıtlamış olduk mu demeliydim?
bir tarihi sulara gömen beyinsiz "çevre ve orman bakanı" olan bir ülkede... o kadar imzaya ve itiraza rağmen... yine bildiklerini okudular ya! ne diyeyim ben!
bir devletin; bir hazineyi-bir zenginliği nasıl katlettiğinin en trajik örneği.
trajedinin yanında komedi de var tabi. beyanatlar malum. "öyle bi yer yok" demeci de var; "birkaç yüzyıl daha toprak altında kalmasının bize göre bir mahsuru yok" demeci de var.
ne denir ki, ne diyim yani. kalıyorum öyle. bazen utanıyorum bu ülkede yaşamaktan bu insanlar-bu düşünceler yüzünden.
tarihin en büyük cinayetlerinden birisine ev sahipliği yapmış antik kent. şimdi; gizli kalmış su perileriyle bu yerde kadimden yükselen bir feryat işitilmektedir.
insanlık tarihini hiçe sayanların beş para etmez bir baraj için bölgeyi parsallemeleri bir yana, Allianoi'nin üzerinin tekrar topraklarla kapatılması gerçekten yüreğimi burktu. içimden; "madem sular altında kalacaktı, keşke tekrar toprak altında kalmasaydı" dedim.
bu topraklara gönülden bağlı her vatan evladı için büyük mesajlar barındırmaktadır Allianoi.
üzeri kumlarla kapanarak yıllardır süren kazı çalışmalarında ortaya çıkan eserlerin üzeri örtülmüş ve mahkeme kararı beklenmeye başlamıştır.
iş artık iki badem bıyıklı hakimin ve 4 badem bıyıklı bilirkişinin dudakları arasında. http://www.hurriyet.com.t...ndem/16513896.asp?gid=373
1800 yıllık antik kent.
ama bu ülkenin çevre ve orman bakanı veysel eroğlu denen şahsa göre allianoi diye bir yer yok.
şimdi orasını da yok edecekler. sonra diyecekler ki, biz bu ülke için çalışıyoruz.
siz de yiyeceksiniz ahali.
türkiye nin önünde bir set olan yabancı asıllıların bir kez daha lobileri ile türklere kendi ülkelerini dar ettirmiş bir gavur hezeyanları sonucu baraj yapılmamış pislik yuvası.
eski çağ kerhanesi.
baraj inşaatı için yapılacak olan şantiyenin kuruluşuna tanıklık eden biri olarak, iş makinalarının her kepçeyi salladıklarında ortaya çıkan tarihe tanıklık eden ben, askerlik görevimi yapmak için izmir il jandarma komutanlığı tarafından bergama ilçe jandarmaya gönderilen ben, allianoi için sonuna kadar savaşacak olan neferlerden biri yine ben.
Bakan Eroğlu Allianoi ismine de itiraz etti, bu ismin uydurulduğunu öne sürdü. Eroğlu şunları söyledi:
"Orası Allianoi değil. Allianoi diye bir yer o kişinin uydurduğu bir kelimedir. Bunu ben ispat ettim. Bunu çok net söylüyorum. Bununla ilgili TRT'yi yanıltmışlar, bir tarihte belgesel diye hazırlamışlar. Belgesel olduğuna göre belgesini gönderin dedim. Böyle bir tarihi kayıt gösteremediler. Genel müdürken TRT'ye sert bir yazı yazdım. Neticede kendim baktım. Orada Paşa Ilıcası adıyla bilinen Türkiye'nin her tarafında olan bir ılıca, kaplıca var. Geçmiş dönemde eski bir valimizin zamanında restore edilmiş. Beton duvarlar var. Mermerler konmuş. Sadece Peri Kızı adı verilen bir eser çıktı, Bergama Müzesi'ne kondu. Her tarafta olan mozaikler var. Çatı uydurma bir malzemeyle yapılmış. Çıkan bir tek sütun var, Peri Kızı var. Sütunlar korunacak. Üniversitelere bilim adamlarına sorduk. Onların istediği şekilde koruyacak tedbirler alıyoruz, örtüyoruz. istenildiği zaman, gelecekte tekrar açılır kullanılır. Tarihi eserlere bir şey yaptığımız yok. Oraya biz 60 milyon lira para harcadık. Bir takım cahil insanlar yüzünden, bazı art niyetli kişiler yüzünden orada su tutulamadı çiftçiler mağdur oldu. iki senedir bekliyor. Artık tahammülümüz yoktur."
bugün sabah saatlaerinden itibaren toplanmaya başlayan yaklaşık bin kişilik grubun sular altında kalmaması adına önce kazı alanında daha sonra bergama müzesi önünde yaptıkları basın açıklaması ile kurtarılmaya çalışılan antik kent.
yorulduk biraz ama pazar gününü allianoi'u kurtarmaya çalışmaktan başka daha iyi nasıl değerlendirebilirdik ki..??
doğru şeyi doğru yerde yapma gibi bir yetiye sahip olmayanların gömeceği tarihtir. enerji ihtiyacımızdan bahsetmiş yazarımız , doğrudur. neden yanlış yerde yanlış enerji kaynağı onunda cevabını belirtseymiş keşke. su ihtiyacını karşılamanın başka yolu yokmuş gibi , başka hiçbir çözüm yokmuş gibi bir tarihe baraj kurulmasının mantığını anlayabilmiş değilim.
bazı ergen gençlerin üstüne kurulan baraja destek verdiği tarihi kent.
aynı insanlar altın madenine de destek vermişlerdi, eurogold'a bergama'da, ergenliğin verdiği heyecanla.
ne demişlerdi?
madenlerimiz değerlendirilmeli!
ama ortaya ne çıkmıştı? eurogold kazandığının sadece yüzde on (rakamla 10)'unu türkiye'ye bırakıyordu. oysa aynı zehirlenen topraklarda zaten şimdiye kadar olduğu gibi tütün ekilse idi, o madenden gelen karın 13 katı (yazıyla on üç) kar elde edilecekti.
o yüzden "topraklarımızı değerlendirelim, çıkan enerjinin yüzde 10'unu alalım yeter" diyen, "bize ne tarımdan" diyecek ailrimed gibi insanlar her zaman çıkacaktır, önemli olan onlara ve başkalarının çıkarlarına karşı çıkabilmektir. ülkenin satılan, başkalarını zengin eden düşünce kaynaklarına karşı çıkmaktır.
bergama da baraj çalışmaları esnasında tekrar gündeme gelmiş antik kent.
nükleer santral yapılmasın. baraj zaten yapılmasın. evet efendim oturalım üflemeye başlayalım enerji dediğin nedir üretiriz iki dakikada.
12 eylül referandumunun sonucunun cefasını çeken ilk yerdir. bağımsızyargı'nın, yargı kitaplarına bağlı kalarak hükümete rağmen iptal ettiği yürütmedir, allianoi üstüne baraj kurmak.
oysa ki referandumda evet çıkınca mahkemelerin bu tür; vatandaşların hükümetlere karşı açtığı davalara bakmasına yasak getirilince üstüne kum değil, beton dökülmeye, ve üstüne baraj kurulmaya başlanmıştır.
bu bana 2500 yıllık buda heykellerini sebepsiz yıkan taliban'ı hatırlatmaktadır her nedense.
siz hala evet deyin.
nasılsa ucu birgün size de dokunur.
nasılsa birgün, siz de bağımsız yargıya'ya ihtiyaç duyarsınız. allah büyük.
--spoiler--
Orada şu an bir baraj planlansa hayır derim. Ama baraj bitmiş. Ne yapacaksınız?
--spoiler--
bu lafları söyleyen kim?
özgürlüklerden dem vurup, millete özgürlükler vaad edip kurulmakta olan korku imparatorluğunun bir parçası olan ve sözüm ona sosyal demokrat kişiliği ile lanse edilip şirin gösterilmeye çalışılan kültür bakanı sayın ertuğrul günay...
allianoi...
artık herşey bitmiş. kumlar altında ve suları bekliyor...