ismini sıralara kazıdığım **, basketbolu sevme sebebim.
(bkz: yerim)
canlan biraz: beşiktaş taraftarını deliye çeviren insan. bahsi geçen basketbol oyuncusunun birçok hayranından sadece birisiyim. beşiktaşlıyımdır ayrıyetten.
şu sadece yazarı ilgilendiren objektiflik ne abi?!
--spoiler--
bjk basketbol takımı kendisiyle prensip anlaşmasına varmış, kontrat detaylarında ufak pürüzler kalmış.
kaynak : habertürk.
--spoiler--
lan bu adam benim nba'De yer alan michael jordan'dan sonraki en hayran olduğum adam. eğer gerçekten beşiktaş'a gelirse benim için olay olur. galatasaraylıyım ama beşiktaşın basket maçlarını kaçırmam.
gelmesin dediğim oyuncudur. eğer şu teklifi ciddi ciddi düşündüyse gördüğüm yerde yüzüne tükürmek isterim. hem onun hem de bu teklifi yaptığı için yıldırım demirören'in. diğer paragrafa geçmeden beşiktaş sevdamın ölümüne olduğunu söyleyeyim.
basketbolu allen ıverson'la sevdim ben. hidayet nedeniyle finallere kadar sacramento kings maçı yayınlayan yayıncı kanal finalde de mecburen sixers-lakers maçlarını yayılamıştı. o zamanlardan sacramento kings taraftarı olarak kalsam da bana basketbolu sevdiren 3 oyuncudan (diğerleri mike bibby ve vlade divac) biriydi ıverson, 2001 finalleri sayesinde. orada tanıdım ben bu adamı, basketbolu bana o sevdirdi. şu anda lebron'un, kobe'nin sevdirdiği gibi. ama ıverson'ınki bir başkaydı. istatistiklerele ölçülemezdi onun benim gibilerde yarattığı etki. çok sevdim ben hacı, ıverson'ı da basketbolu da çok sevdim. o günden beri de sabahlara kadar ayakta durmamı sağlayan 2 kız çıktı, biri gelip geçiciydi, basketbol ise kaldı. bu yüzden, the answer'ı ona tapacak kadar seviyorum.
bu adamın pistons macerasını seyretmek çok zor gelmişti zaten. sonra grizzlies'tebench oyuncusu olması. kariyerinin birlikte başladığı nash'i ve kobe'yi gördükçe de zor geliyordu. şimdi bir de kalkıp türkiye'de oynayacak olması... beşiktaş en büyük aşkımdır ama, bir basketbol kulübü olarak beşiktaş cola turka 2008'de kırdığı rekor dşında dünya'da esamesi okunmayan sikko bir basketbol kulübüdür. bu adamı burada görmek, kariyerini burada bitirecek olması, beni basketbolu izlediğim 10 yıl içinde en çok kıracak olay olur.
bir söz de beşiktaş yönetimine. madem basketbola yatırım yapacak kadar aklınız vardı bunu 2008'de şampiyonluğa oynayan kadronun yarısını efes pilsen'e kaptırmadan önce yapsaydınız. fenerbahçe ülker ve efes pilsen farkı bu kadar açmadan yapsaydınız. bu yazın başında avrupa'da başarılı olabilecek bir kadro kursaydınız, adam gibi. tek adamla takım mı kurtulacak? sizin son 10 yıldır üst üste 3 sezon oynatabildiğiniz tek yabancı chatman ıverson'la aynı pozisyonda oynuyor zaten. sizin gibi cimrilere katlanabilen adamın da bi kıymetini bilin.
çinden 4-5 milyon dolaylarında teklifler varken beşiktaş'ın 2 milyon dolarlık teklifini kabul etmesi zor olan oyuncu. tek kozumuz kültür farkı. http://www.chat76ers.com/news/view/2795755
--- spo --
an itibarı ile beşiktaş'la anlaşan basketbolcu. yıllık 2 milyon dolar garanti, maç başına da 30 000 dolar alacak. 23 00 sularında resmi siteden açıklama yapılabilir tetikte olun. salı günü de istanbul'a geleceği söyleniyor yeni kartalımızın.
-- spo --
hayırlı olsun.
iversonı herkes 3 numaralı philadelphia 76ers formasıyla tanır. sixers sonrası nuggetsda ve pistonsda oynamış olduğunu bilenler bile, iverson deyince gözünün önüne gelen sixers formasıdır her şekilde.
mvp ödülünü kapmış, sayı krallıklarını toparlamış, defalarca en i̇yi 5e layık görülmüş ve bunların dışında daha birçok ödül kazanmış bir efsane allen iverson ve nba tarihinin en önemli skorerleri arasında gösteriliyor. jordan ve kobeden sonra belki de en iyisi o. evet, kobeyi de o sıralamaya sürükledim, nedenini bilmiyorum.
sixersda geçirdiği altın yıllarda bir tane bile yüzük alamamış olması canına tak etmiş olacak ki, nuggetsın yolunu tuttu. o zamanlar kağıt üzerinde nuggets kesinlikle sixerstan çok daha iyi kurulmuş bir takımdı. iverson oraya giderken bir kez daha yüzük hayaliyle gitti, hatta takım liderliğini umursamadığını dile getirip, carmelo ile işlerin çok daha güzel olacağını öne sürdü. o zamanlar cambyli, kenyonlı, jrlı güzel bir kadroya sahipti nuggets, fakat ne yazık ki işler ivynin istediği gibi gitmedi.
yoluna pistonsda devam etmeyi uygun gören ivy, orda da aynı şekilde umduğunu bulamadı. grizzlies sözleşmesini imzalayıp orada tek maç bile oynamadan ayrılarak, kariyerinin noktalamayı düşündüğünü belirtirken, ilk durağı olan sixersa son bir dönüş yaptı ve şimdi serbest oyuncu konumunda.
nba takımlarından uzun süre teklifler beklese de bir karşılık alamadı bütün yaz boyunca. çinden 4 milyon dolarlık bir teklifle karşılaştı, fakat yaklaşık 15 sezonluk kariyerinde 150 milyon doları aşan kontrat gelirinden sonra bu miktar ona düşük geldi.
ivy hala nbaden umutsuzca, avrupadan da gizliden gizliye teklif beklerken, bombayı bize hiç yabancı olmayan bir takım patlattı; beşiktaş cola turka. kendimi şanslı görüyorum ki, beşiktaş takımını geçtiğimiz hafta içinde izleme imkanı buldum. bu öylesine bir ayrıntıydı, bir şey katmayacağım üstüne. her neyse.
kafamda iki tane, birbirinden tamamen farklı iki düşünce var.
ilki; iversonın türkiyeye gelmesi, özellikle de beşiktaş gibi çok önemli bir taraftar kitlesine sahip olan bir takıma gelmesi, türk basketbolu açısından çok büyük bir şans. 2010 fibanın ardından, ivy gibi bir efsanenin türkiyedeki parkelerde ter dökmesi gerçekten tarif edilemeyecek derecede önemli bir tiraj kazandırır bize. o yüzden gelmesini gönülden istiyorum.
ikincisi ise; iversonın o başarılı nba kariyerinden sonra, türkiyede forma giymesinin biraz küçük düşürücü olduğu. az önce de belirttiğim gibi, bu adam nba tarihinin en iyi skorerleri arasında görülüyor ve böyle bir adamın türkiyede basketbol oynaması gerçekten acı verici. nerden nereye dedirtiyor bir manada insana. evet, işte bu yüzden de iversonı o forma altında görmek istemiyorum.
ikinci düşüncem oldukça farklı tabi ki, ama biraz daha geniş kapsamlı düşününce öyle. iversondan bahsediyoruz, başka birisinden değil.
belki de nuggets döneminden sonra pistonsa gitmeden bırakmalıydı basketbolu. işte o zaman gerçekten çok güzel hatırlanırdı. ya da grizzliesa hiç gitmeyip, nuggetsdan sonra direkt olarak yuvasına geri dönmeliydi, pistonsa bile uğramadan. o zaman da güzel hatırlanırdı. iversonın aklından geçenleri anlamak kolay. yüzük alamayan efsaneler arasında kendi adını görmek istemiyor, bu oldukça açık. ama yüzük aşkına böyle bir işler yapmak, amerikanın bazı yörelerindeki kumarhaneler tarafından kötülenmek, böyle bir adama kesinlikle yakışmayan bir şey.
efsane sönüyor, sönmek üzere; tek kalan ufacık bir umut ışığı. nbade herhangi bir takımdan bir sezonluk daha teklif gelirse belki oynar. tabi ki o büyük egosunu kenara bırakmayı başarırsa. yoksa iversona elveda diyelim ve onu pistons forması altında değil, sixers forması altında hatırlayalım.
sayı yapmak için doğmuş bir oyuncu. basketbola olan sevgim de allen iverson ile birlikte başladı. iverson'un ve philadelphia 76ers'ın en iyi dönemlerinde birçok basketbolseverin en çok sevdiği oyunculardan biriydi iverson. böyle bir oyuncunun türkiye'ye gelmesi kesinlikle süper olur. ama bazı şeyleri de hatırlatmak gerekiyor.
allen iverson kesinlikle bir takım oyuncusu değil. kazanmak için elinden gelenin en iyisini yapar ama bunu yapmak için seçtiği yol yanlış. o, kendisi skor yaparak galibiyet almaya çalışan bir oyuncu. halbuki takım oyunu oynamaya çalışsa çok daha faydalı olabilirdi. hatta şampiyonluk bile yaşayabilirdi. kobe bryant'ın eski günlerini hatırlayalım. çok bencil bir oyuncuydu. ama yıllar geçtikçe olgunlaştı ve takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayan bir oyuncu haline geldi. gerektiği zaman sahneye çıkıp art arda basketlerini de atıyor. bu oyunuyla da çoğu kişinin saygısını kazandı. ama iverson bunu yapmadı. o yüzden eğer beşiktaş cola turka'ya gelirse takım oyunu oynayacağını falan zannetmesin kimse. çünkü hiçbir zaman oynamadı. ayrıca, iverson'ı idare etmek gerekir. zaman zaman disiplinsiz hareketlerde bulunabilir. böyle bir durumda ceza verilirse çok daha kötü durumlar ortaya çıkabilir. dikkatli olmak gerekecek bu konuda.
beşiktaş cola turka'ya en büyük faydası maddi anlamda olacaktır. maçlarda boş koltuk bulmak oldukça zor olur. hatta beşiktaş ile alakası olmayan birçok kişi de sırf iverson'u izlemek için maçlara gidecektir. artık iverson'un nba'de şans bulamayacağı kesin gibi. emekli olacağına dair de haberler yok. o yüzden türkiye'yi seçebilir.
basketbol tarihinin en büyük efsanelerinden biridir, ama her türkiye'ye gelen yıldız sporcu gibi gelmesi dahilinde kendisine türlü türlü bok atılacaktır.
lakin artık kabak tadı verdi değil, bildiğin öeh ettirdi. susun ulan, adam iverson.
gençken hızlı ve atletik yapısı ile bir şeyler yapmaya çalışırdı. yaşlandıkça ne hız ne de başka bir şeyi kaldı. artık nba da dalgaya takılmayacak oyun kuruclardan biri oldu.
işin garip tarafı hiç bir zaman bu adamın pasları ve şutları iyi bile değildi. nba da ki gereksiz kısalardan biridir.
sırf beşiktaş'a gelme ihtimali var diye basketbolu sevmeyen insanlara bile basketbolu izleten tartışmasız bir dünya yıldızı olan adama bile kötü diyenler var sözlük. imdat!
ısrarla yıllarca kobeden bile daha iyi olduğuna kendimi inandırdığım oyuncu.beşiktaşa gelirse çok sevinirim.türkiyeye gelmiş geçmiş en önemli sporcu olur tartışma kabul etmeksizin. fenerbahçeliyim.