yoktur. bir de yok diyenler eksileniyor, yok kardeşim yok, abidik gubidik kalem atma şeyleri yada yok allah en büyüktür fikren vardır cart curt gibi oranızdan buranızdan uydurduğunuz şeylere "bilimsel" kanıt diyemezsiniz. iran olacağız anasını satayım bu gidişle.
Allahın varlığına kanıt arayanlar önce kuranı okusun ardında kendi kalplerinin içine baksın. Hâlâ kanıt göremiyorsa kaldırsın kafasını etrafına baksın. Yaratılmışlara baksın, uzağa hatta uzaya baksın.
allah ın kanıtı adı altında, var edici kanıtı olarak kullanılan 'kendiliğinden oluşamaz' klişesini kullananları göstermiştir, kendiliğinden oluşamaz o halde tanrıyla görüştüğünü iddia edenler gerçek hadi onlara itaat edelim ve birbirlerimizi param parça edelim hadii.
ayrıca kendiliğinden oluştuğu söylenen bir tanrıyı kendiliğinden oluşamazlık ile kanıtlamaya çalışmak çok acınası.
insanoğlunun içinde korku daima var olan duygudur. Ve bu korku insanı tanrıya yakınlaştıran duygudur.
ilkel zamanlara bakın. insanlar tanrıyı arıyorlar. Güneşe bakıp, aya bakıp, doğa olaylarına vs bakıp. Hep bir arayış içindeydiler. Sonrası malum. Tek tanrılı ve çok tanrılı dinlerin varlığı hüküm sürüyor...
kuran allah'ın varlığını kanıtlıyorsa marvel çizgi romanları da iron man'ın varlığını kanıtlıyor demektir. kanıtın yokluğu; yokluğun kanıtı değildir, ancak varlığın kanıtı hiç değildir.
tanrı, insanların isteklerinin bir izdüşümüdür sadece. tanrı korkudur, korku gibi bilinmezlikten doğmuştur.
Tanrı bilinemezdir. Onu ancak ölünce görebilirsin yada göremezsin.
Hele Akıl yoluyla çok zor. Çünkü akıl sınırsız değildir. Aklın sınırı vardır. Bakın tanrıyı ararken akıl bir yerden sonra tıkanıyor. Demek ki sınırsızlık sadece Allah'a mahsustur...
--spoiler--
tanrı bilinemezdir. onu ancak ölünce görebilirsin yada göremezsin.
--spoiler--
yav ölünce bütün yaşam fonksiyonlarımız bitecek. görmem için canlı olmam gerekecek? senin dediğin agnostizime kadar gidiyor zaten. bu demek oluyor ki sen ruhun varlığına da inanıyorsun. insanların ruh dediği şey, kişilerin can verirken son nefesini vermesiyle; içinde bir şey olduğunu sanmalarıyla uydurulmuş bir kavramdır. aynen tanrı gibi metafiziktir. bilim tanrıyı yok bile saymıyor, direkt gereksiz kılıyor.
Evet inanıyorum. Ben inançlı biriyim. Öyle mükemmel şekilde değil ama inancım var...
Madem bilim tanrıyı Gereksiz kılıyor. Neden onun gönderdiği kitabı rehber olarak kullandı ?.
Kuranı kerim asırlar önce hamilelik olayına değinirken, bilim bunu 17. Yüzyıldan sonra geliştirip bugünkü tıp dünyasına hamileliğin evrelerini bilimsel olarak kazandırdı...
Bilim dini kitapları esas alır. Bilimin dinle alıp veremediği bir şey yoktur. Siz inanmayanlar dini hor görüyorsunuz. Oysaki bilim dini kitaplardan yararlanır.
--spoiler--
madem bilim tanrıyı gereksiz kılıyor. neden onun gönderdiği kitabı rehber olarak kullandı ?.
--spoiler--
bilimsel düşünce aynı zamanda analitik düşüncedir. bilim nasıl ve neden sorularını sorar. nedenleri bulmalıdır ki onları kaldırıp sonuçları değiştirsin. dinde kader gibi metafizik bir kavram varken ayrıca dinde soru sorulması yasakken bilim dini kitapları nasıl esas alsın?
determinizmin zaten kadercilikle alakası bile yoktur. aksine her şeyin hesaplanabilir nedenlere ve sonuçlara dayandığını söyler determinizm. her şeyi allah bilir, insan bilemez denen bir dinde, bilimi din ilerletemez. bilim düşünmektir yahu. dinde fazla düşünmek yasak. direkt dogmatik.
Dinde sorgulamak teşvik edilmiştir. Ama bazı din mollalari bunu şirk olarak yorumlayıp yasaklamıştır. Oysaki bu yanlıştır.
Allah insanları sorgulamaya teşvik etmiştir. yarattığım her şeyi sorgulayin ve kudretimin farkına varıp bana olan inancınızı gösterin gibisinden sorgulamayı serbest bırakmıştır.
Ama aşırıya kaçacak şekilde sorgulamak hoş değil. tanrı'nın iradesini sorgulamak yasaktır sadece. O da bizi ilgilendirmez zaten. Bu onun bileceği iştir. Boyundan büyük işlere girme derler ya o hesap. Bizi aşar yani...
Seni yönetenleri sorgulama, din adamlarını sorgulama, dinin kurallarını sorgulama vs demiyor sana. Sorgula ve farkında olup ona göre adımlar at diye teşvik ediyor seni...
Dinde sorgulamak Kuran'da da teşvik edilmiştir. Aksini söyleyen düzenine ters geldiği için yasaklamıştır.
--spoiler--
allah insanları sorgulamaya teşvik etmiştir. yarattığım her şeyi sorgulayin ve kudretimin farkına varıp bana olan inancınızı gösterin gibisinden sorgulamayı serbest bırakmıştır.
ama aşırıya kaçacak şekilde sorgulamak hoş değil. tanrı'nın iradesini sorgulamak yasaktır sadece. o da bizi ilgilendirmez zaten. bu onun bileceği iştir. boyundan büyük işlere girme derler ya o hesap. bizi aşar yani...
--spoiler--
yarattığı her şeyi sorgulayın diyor da kendini neden sorgulattırmıyor? tıpkı insan gibi. demek ki tanrı da insan gibi korkuyor. halbuki tanrı, insandan çok üstün bir varlık değil mi? insani vasıflara sahip olsa senden benden ne farkı kalır? benim dediğim şey tam da bu işte, tanrının iradesinin sorgulanmasının yasak olması onu yine dogma yapıyor.
iman edenlerin böyle bir kanıta ihtiyacı olmaz!
kendini müslüman adlettiği halde bunda tereddüt yaşayan imanını sorgulaması gerekir.
bir müslümanın allahın varlığı için kanıta ihtiyacı yoktur.
bunu çocuklar da, boğazına kadar günaha batmış olan her hangi bir müslüman da bilir!
inanmayan, inanmadığı halde inanmadığını, yani ''yok'un kanıtı için çıldırasıya paralar kendini.
Yazık kurtarın kendinizi şu aklınızı idrakınızı bloke eden din fikrinden kendinize daha fazla hakaret etmeyin ya. Eğer bir tanrı varsa sana bu aklı fikri verendir onunda bulunmak bilinmek gibi tasası amacı olduğunu sanmıyorum. kendini göstermeyip birinin ağzından hadi beni bulun diyen değildir ya.
inanmak isteyene insanın kendisi, içinde yaşadığı dünya ve onun içinde yer aldığı kainat yeterli. inanmak istemeyenler ise bütün bunları gördükleri halde yine inanmaz ve inkâr ederler. çünkü iman ve inkâr hür iradeye bırakılmıştır. insanın aklını nasıl kullandığı esas.
akıl derki: insan vücudunda 50 trilyon hücre var, bu hücreler saniyede 3 bin değişik reaksiyona ve kimyasal tepkimeye girer. bu da kabaca bir hesapla saniyede 150 trilyon hareket iş olay demektir. bu kusursuz mekanizma nasıl oluyorda kendi kendine işliyor? diye sorar. yani sen dolmaları yutuyorsun, hangi vitamin hangi besin hangi mineral nereye nasıl gideceğini kendi biliyor. beyne kalbe ciğerlere vs diğer organlara ne şekilde taksim edileceğine kendi karar veriyor. karaciğer hangi enzimleri salgılayacağını biliyor. hücreler alınan besini ne şekilde enerjiye çevirecek, ne kadarını yakacak, çıkan atık maddeyi nereye gönderecek, besinin ne kadarını saklayıp depolayacak biliyor. vücuda mikrop girdiğinde hangi eski yeni antikorları üretecek biliyor. iyi de bunları nerden biliyor? kim öğretti bu kadar bilgiyi hücrelere? insan vücuduna çalışmayı kim öğretti? şayet bu kusursuz varlık bir yaratıcıya muhtaç ise o halde onu yaratan benden ne istiyor? ne bekliyor? her hücrenin bir görevi varken bu kâinat sisteminde aciz bir insan olarak benim görevim ne? akıl bunu sorar. sormuyorsa bilmiyor okumuyor düşünmüyor demektir. okusaydı bunları bilir düşünürdü. okumayanlar düşünemezler.
ötekinin aklı da şöyle çalışır: insan var. varsa var. kainat var, varsa var. bi şekilde olmuş işte banane. sanane. ona ne. buna ne. insanın görevi ne: yiyip içip keyfine bakmak. kainatın görevi ne: ben ne bileyim o kadar yıldızın galaksinin güneşlerin kara deliklerin ne işe yaradığını, neyime lazım?? tanrı varmış, peh. madem niye yaratmış, şeytanı niye yaratmış, dinler neden var? dünyayı niye yaratmış? bana mı sordu? beni imtihan ederken benden izin aldı mı? din neden var? ne gereği var? dünyada onca olay var madem niye müdahale etmiyor? ben yaşantıma bakarım. yaşarım ve ölürüm ötesi beni ilgilendirmez. sahi siz niye inanıyor yada dinlere iman ediyorsunuz ki? gereksiz bence. ölümden öte köy Yok. boşuna uğraşıyorsunuz siz.. vesaire vesaire. bir sürü abuk sabuk felsefe. delil? delil yok ortada. küfür felsefeyle yürür çünkü. aklı demagoji yapmak için kullanırlar. gerçekleri eğip bükmek üstünü örtbas etmek yok saymak yada inkâr etmek için. kabul etmek tabi olmak kul olmak için değil.
biraz daha sivri zekalı olanı ise şöyle der: bu muazzam kainat, bir yaratıcıta ihtiyaç duymayacak kadar kusursuz. şunu sormaz ama kendine: ya yaratan bu kusursuz kudretini sebeplere bağladıysa? ya bu tüm maddi materyal kendi kendine işleyecek şekilde tasarlandıysa? öyle ya, hiçbir şey kendi kendine olmadıysa ve bir başlangıca ihtiyacı varsa o halde bu düzeni kim inşa etti? ve neden? bunu sormaz insan kendine, çünkü işine gelmez. o zaman sorumluluğu açığa çıkar ve gereğini yapma zarureti hasıl olur. bunu yapmak istemediğine göre bu soruları da sormak istemez. keyfine göre yaşamak varken niye sorsun ki? onun aklı keyfine tabi. nefsini ilah edinmiş o. bir yaratıcıya ihtiyacı yokki nefsi yeter ona.
basit bir kitabın bile bir yazarı bir ustası varken, insanın ve kainatın başıboş sahipsiz olduğunu iddia etmek insanın aklıyla dalga geçmektir. halbuki akıl oyunlarıyla insan sadece kendini aldatır, kendi gibi olanları da elbette. hem düzenin ve nizamın içinde yaşayıp hem kaosa koşmaktır. evet, küfür bir kaostur sahibi için. halbuki Allah her kaostan bir nizam yaratandır. istedikleri kadar inkâr etsinler gerçeği değiştiremezler. zira gerçek çıplak ve apaçık ortadadır. yaratana en büyük delil insanın ta kendisidir. insan kendini inkâr etse ne olur ki, bak alem kainat insan ve nizam devam ediyor. kıyamete kadar da devam edecek, hatta ondan sonrası da var. ya yok işte, diyenlere: bigbang den öncesi de yoktu ama var oldu. sonra tekrar neden var olmasın? neden varetmesin ki?? o zaman da sana sormadı, ondan sonra da sormayacak. sen kendi haline yan insan. Allah işini bilir. o mükemmel yaratandır. her işi hikmet doludur. sen acizsin zavallısın. bırak yaradanla boy ölçüşmeyi de dön kendine boy aynasında bir bak. ey bugün kaosun efendiliğine soyunan insan, dün nerdeydin? yarın nerdesin? gençliğine güvenme, bir gün gelip iflahını kestiğinde bu felsefeler işine yaramayacak seni kurtarmayacak cenabı hakkın elinden. mahşeri gördüğünde gözlerin faltaşı gibi açıldığında aklın başına gelir merak etme. o zaman nereye kaçacaksın? aklın da para etmeyecek, "ya rabbi ne olur tekrar dünyaya gönder bizi, bak nasıl kulluk edeceğiz sana gör" diye yalvarışların seni kurtarmayacak. bugün sen kralsın ya, o gün geldiğinde helak olacaksın helak....!!!
arkadaşlar Allahın varlığına iman etmek gerekir. iman etmek de açıkça göremediğin bir şeye inanmak demektir. eğer aşikare görülebilir olsaydı zaten iman edilmeye gerek olmazdı sike sike inanırdınız. ateistler ne yapıyorsa yapsın düşüncelerini sorulmadıktan sonra dikte ettirmeye kalkmasınlar.
''''yani sen dolmaları yutuyorsun,''''(alıntı)
'''''''işlem bitiyor sıçıyorsun.''''' (benim ekim)
bütün olay dolmayı yiyip sıçmak için tasarlandı ise , boşa uğraşılmış.
yani, ne desen boş.
ayrıca görmek yada görmemek de bağlayıcı değil,totem ve putlar gözümüzün önünde ,hala milyarlarca insan puta,toteme ve görünen canlı-cansız bir şeye tapıyor.(günümüzde dikkat çekerim)
inanırsın yada inanmazsın, olay budur ,inanan medet umar yaşamını inandığına bağlar , inanmayan vicdanı ile yaşar.
bunun kanıtı-belgesi olmaz.
olmayacaktır da..
olay kainat ile de sınırlı değil ,kainatı yaratıldı diyen eklemeli kainatında içinde olduğu bir yer var, ve sonrası sonsuzluk bilinmezlik.
öldüğün zaman ölen için ya her şey bitecek ya yeni başlangıç olacak ,insanlık bittiğinde de tartışma son bulacak..