insan fizik kurallarına uymaktan kendisini soyutlayamaz.. fizik kuralları diyorum, en ufak bir rakamsal değişiklik olsa hiçbirşeyin olmayacağı mükemmel işleyen fizik kuralları.
ilk insandan beri bilinen kan kaybından dolayı gerçekleşen ölüme rağmen, insanlar ölümün bu fiziksel gerçekliğinin yanısıra daha gerçek ruhsal bir boyutunun olduğuna inanmıyorlar mıydı? evet, ölümün vücuttan akan belli bir miktar kan neticesinde olduğu biliniyor ama bununla birlikte bunun ölümün bedensel boyutu olduğu biliniyordu..
bu örnekten yola çıkarsak daha karmaşık fizik kanunlarının, sebepliliklerin varlığını bilmek ile bunların bu fiziksel gerçekliklerinin yanısıra bunların metafizik açıklamalarla daha bütüncül bir anlam kazandığını bilen insan inanan insandır..
inançsız insan ise evrende tesadüfi bir kanunlar silsilesi vardır der.. ee.. sonra dersin.. ölüm kan kaybı ile oluşabilecek birşeydir der.. ee sonra.. hiç.. işte böyledir.. ee.. hiç.. işte inanan hiç olamaz der.. hiçlik yerine inanmak vardır ve bu insanın aklına ruhuna uygun bir duruştur.. anlamsızlık değil anlam..
nasılki bir materyalistin anlam arayışının sonucu bir maddenin ezeliliği varsayımına dayanıyorsa.. ve bu bir madde hiçciliğidir, bir idealistin anlam arayışının sonucu evrenin bir amaçlılık ve derinlik taşıdığı üzerine kuruludur..
yağmur yağıp yağmaması mitleştirildi.. ee.. bilim yağmuru açıkladı ve dediki yağmurun yağmasının sebepleri şudur, yeryüzünde uyumlu bir döngüsellik vardır.. yağmur bir doğa mucizesidir akıllıca bir uyum meydana gelmiştir bir çok tesadüfün biraraya gelmesiyle.. ee?
inanan insan aklı dediki tesadüf yoktur, yaratan vardır doğa mucizesi değil doğayı yaratanın mucizesidir..
bilim olayları çözümler, olayları çözümlemekle yaratmış olmaz.. olaylara anlam yükleme sonucunda kurandakilerle çelişki bulunmaz.. bilakis allah evrendeki sebepliliklere ve evren hakkında düşünerek inanmaya davet eder.. olayların karışıklığını ortaya çıkarmak allah inancını yoketmez, evrendeki harika tasarımı gösterir..
mitolojik yaratıklarla islamın iman esaslarını bir tutan kafa yapısı bilimsel düşünen bir kafa değildir.. dünyayı yeniden keşfetmişçesine iki düz mantıklı kelimeyi yanyana getirip cahiller diye böğürmekle kendini tatmin etmiş olursun..
çöllerin orman olması, depreme yolaçan yerkürenin yerine daha güzel tasarlama fantezileriyle zaman geçsin dursun, fizik kurallarına uymaktan kendini soyutlayamadığın gibi bu fizik kurallarındaki inceliğin ve depreme yol açan faktörlerin bir hikmeti olabileceğini düşünebilirsin..
ayrıca yaşamaya programlı canlıların ölüme çare bulamaması, daha az bilinç verilmiş kaplumbağaların daha uzun yaşamasının sırrı, bir virüse karşı çok uzun çalışmalarla ancak çare bulunması ve yokedilmesi.. canlımı cansızmı olduğuna bile karar verilemeyen virüsün evrimleşirken(!) bir insandan daha yokoluşa direnecek mükemmelliğe ulaşması ama insanın bilince evrilirken(!) ölümle mücadele konusunda bir virüsten daha yetersiz kalması.. falan filan kendi uydurduğunuz bilimsel metafiziklerinizle ilgili düşüncelere kafa yorsanız da insanlığa faydanız olsa saçma sapan çıkarımlarla inanan insanların karşısına çıkmaktan daha ziyade..
Allah zaten mitoloji sayfalarındadır. Allah kelimesi ellah / el-ilah kelimesinden gelir ve ay tanrısı demektir. Böylelikle islamın heryerini süsleyen ay yani hilal sembollerinin dalga geçer gibi gözümüze gözümüze girmesi işte bundandır. Arap mitolojisi aydınlatır ışıldatır ve bu yüzden yok sayılır hatta yok edilir...
fazla derine dalma allah yarattı işte o kadar , ol dedi oldu.1400 yıl öncesinde de felsefe vardı , inanç felsefesi.o zamanlar bu uzun yazan insanlar , diğer insanlarla konuştuklarında peygamber oluyorlardı , şimdi ise çok yazıp aslında hiçbir şeye cevap vermeyen komik insanlar ...