gaflet ya da cehalet kaynaklı bir sanı. allah, ona inanan kişi eğer biraz aklını kullanıyorsa "adil olmak zorundadır." tanımlamasından asla kaçamayacaktır.
allah iyi yada kötü olarak değerlendirmek ne kadar doğru bilmem. allah adaletlidir dersek daha doğru olur.
ne ektiysen onu biçersin. allah bunu şaşmaz şekilde yerine getirir. cehenneme gidene göre kötü, cennete gidene göre iyi olarak nitelendirilebilir.insani aklın vardığı yargılarında ne kadar doğru olduğu tartışılır.
tanrıyı yaratmak zorunda kaldınız siz insanlar yarattınız öylesine acizdiniz ki kutsal bir varlığa inanarak iyi ve kötü davranışlarınızın karşılığını alacağınızı umdunuz
onun sizlerin aşağılık davranışlarınız yüzünden cezalandırmasından korktunuz ve tevbe ederek arınacağınızı sandınız
bazen de onun mükafatları yaşama umudunuz oldu, belkilerle hep..
tanrı ve sizlere göre belirlenmiş yasakları sadece ve sadece toplum düzenine bir ışık tutmak içindir.
sadece biraz insan taklidi yapın, bu kadar inkar düzeyindeyken sizlerden istediği sadece biraz insan taklidi yapmanız.
özünde kötülük olmayan bir varlıktan, kötülük nasıl çıkar sorusunun kafa karıştırmasıdır. tepkilere sebep olmuştur. sakin olunmalıdır. katrandan şeker çıkarma deneyine tabi tutulmalıdırlar.
(bkz: kötülük kanıtı)
büyük yanılgıdır. tanrı gerçekten iyi biri olsaydı, kendisine ibadet etme zorunluluğu gibi bir kriter ortaya koymazdı. tabiki tek kriter bu değil. yapılan iyiliklerin de karşılık bulması bir kriterdir. hz. muhammed'in insanları kandırdığı ihtimalini bir kez bile sorgulamamış biri, hristiyan olsaydı hristiyanlığı da sorgulamayacaktı. o halde müslüman olma zorunluluğu bir mantık hatası içerir. eğer ki kriterler, başkasının karısına göz dikme, haram yeme, adam öldürme, anne babaya saygısızlık etme, fakiri itip kakma vb. yasak olması gereken şeyleri yapmayanı cezalandırma ve iyi olanı ödüllendirme üzerine olsaydı tanrı gerçekten iyi biri diyebilirdik. tanrıya ibadet etmek elbet güzel olan bir şeyin parçası. ancak bunun zorunlu kılınması tanrıyı itici bir hale büründürüyor. tanrı bana günde beş kere bana secde et diye bir zorunluluk sunmasaydı belki de o secdeden başımı kaldırmıyordum bile.
evet allah adildir. dünya bir sınavdır, sınavın değerlendireleceği yer ise mahşerdir. sınavın ortasında öğretmenine sen taraf tutuyosun, nerde adaletin demek saçmadır. çünkü herkese aynı soru sorulmuştur ve sınav 40 dakikadır.
allah bir varlık değildir. doğmamış doğurulmamıştır. fakat adil olduğu su götürmez bir gerçektir. allah yarattığı evrende kaosa izin vermez. tüm dünyayı, nimetleri, güzellikleri, ayı, güneşi,yildızları,atmosferi ve daha nice sayılamayacak nimeti senin emrine vererek birde üstüne "ben insanı yarattıklarımdan daha üstün yarattım" diyerek en büyük payeyi sana verdikten sonra, bir teşekkür beklemesi en doğal hakkı değilmidir. birisi size bir kalem hediye etse ona teşekkür eder minnetinizi belirtirsiniz. ama bu kadar muhteşem bir hediyeyi bize bahşeden yaratıcıya teşekkür edilmezmi? en küçük bir sınavda bile bir değerlendirme ve not sistemi vardır yaratıcının bu not sistemine göre değerlendirme yapmasının neresi garip? bundan daha doğal bir şey olabilirmi? unutmayın allah sevilmek ister!...korkulmak sonraki planda gelir. insanlığın bunca vahşet ve kötülük yaptıktan sonra bile "benim rahmetim ve bağışlamam sonsuzdur" diyen bir yaratıcı sevilmezmi? oruç tutup namaz kılarak, böylesine bize kucak açmış ve bizi seven yaratıcıya teşekkür edilmezmi onun istediği budur ve bize verdiklerinin yanında bunlar hiç'tir...
