" Biz peygamber göndermediğimiz hiçbir topluluğa ceza verici değiliz " ayeti gereğince;
imam ı maturidiye göre bir insan a tevhid güvenli elden ulaşmadığı müddetçe sadece Rabbin i bulmakla mükellef tir. Böylece cennete gidecektir.
Imam eşari ye göre ise bir insana tevhid güvenli elden ulaşmadığı müddetçe imandan sorumlu değildir. Yani öldüğünde cennete gidecektir.
Allah ın sistemini kabul etmeyenlere bakın; faızcı, tekelci, zinakar, kibirlı, sarhoş, çıplaklığı seven, komşusu açken tok yatan, yetimi itip kakan, borç vermeyen, insana tepeden bakan kişilerdir. Islamı beğenmez ama elındede birşey yokturdur, kendi heves ve arzularından başka.
Allah ın kendisini yaratmasından şikayetçi olan dinsizler samimi iseler ölmeyi istesinler. Onun yarattığı nimetlerde istifade etmesinler. Anne ve babalarına kendisini dünyaya getirdiği için isyan etsinler. Ölümü dilesinler, hayatta kalmak için hiç bir çaba harcamasınlar.
Allah insana dünyada herşeye rağmen adalet vermez. Adaletini kitabıyla göndermiştir. Aynı zamanda insanları imtehan eder.
dünyada ağzına sıçılsın ama ses çıkarma, sana laf etsinler sükunetini koru, diğer dünyada hakkını alacağını vaat ediyorum.
bu dünyada haram kıldığım şey içki ve sex.
diğer dünyada vaat ettiğim içki ve sex.
bu dünyada kuluma hizmet eden kadın yanacak.
diğer dünyada kuluma hizmet eden kadınlar olacak.
ve ben bebeğini ateşe atan annelerden şefkatliyim.
ama sırf birileri ders alsın diye aç kalabilir çocuklar.
ve savaşlar da barışın önemi için önemlidir.
hastalık olmazsa sağlık anlaşılmaz ve hastalıktan ölebilirsin.
ama isyan etmen ve intiharın kesinlikle yasak.
yavaşça acı çekerek öleceksin, korkaklar olmayacak.
adalet insan mahsülü bir kavramdır. o sebeple insan üstü olduğu iddia edilen bir varlığa atfedilemez. yani demem o ki tanrı varsa bile adaletli olmak zorunda değil çünkü sonuçta tanrı istediğini yapmakta serbest.
Bir ilginçliğe denk gelerek editliyorum; "allah seni hic yoktan yaratmadi mi nankor pislik." Denilmiş. Ne ilginç. Yaratırken bana sordu sanki yaratayım mı diye. istemiyorum belki ben.
Allah mutlak adildir; hiç bir kuluna zulmetmesi düşünülemez. Bu dünyada kullarına zulmetmeyen yüce Rabbimiz, elbette ahirette de zulmetmeyecektir. Zaten o Adili Mutlak için böyle bir şey düşünülemez.
Çocuk yaşta ölenler günahsız oldukları için cennete gideceklerdir. Büluğ yaşından sonra ölen insanlar ise iman, sevap ve günahlarına göre cennet veya cehenneme gideceklerdir.
Çocuk yaşta ölen insanın günahları olmadığı için cennete gitmeleri, Allah'ın rahmet ve adaletindendir. Büluğ yaşından sonra ölen insanlara ise, Allah hak vermiş ve bu hakları doğru yerde kullanmaları hâlinde cennette ebedi hayatı vereceğini vadetmiştir.
Cennet makamları sonsuzdur. Bir vakit fazla namaz kılan bir insanın cennetteki makamı ile eksik kılan insanın cennetteki makamı aynı olmayacaktır. Aynı şekilde bir günahtan sakınan insan ile sakınmayan insan arasında da çok fark olacaktır. Öyle ise kendilerine verilmiş bu hakları doğru yerde kullanan bir kişi ile çocuk yaşta ölen insanın cennetteki makamları bir olmayacaktır. Hatta -henüz kendisine farz olmadığı halde- çocuk yaştayken ibadet eden bir çocukla, çocukken ibadet etmeyen bir çocuk arasında dahi fark olacaktır.
Demek ki bunda bir adaletsizlik yoktur. Allah bu kuluna namaz ve salih amel işleyebilecek zaman vermiştir. Bu zamanı doğru yerde kullanıp cennetin yüksek makamlarını kazanma imkanı verilen insan, bu fırsatı tepip yanlış yerde kullanmışsa artık "Neden beni cezalandırıyorsun? Neden çocuk yaşta öldürmedin." demeye hakkı olmaması gerekir.
Küçük bir esnafın kazancı ile büyük bir şirketin kazancı bir olmaz. Esnafın getirisi küçük olduğu gibi götürüsü de küçük olur. Ancak şirketin böyle değildir. Getirisi büyük olduğu gibi götürüsü de büyük olacaktır.
Demek ki Allah, bize ömür gibi büyük bir sermaye vermiştir. Bir padişah bir askerine ticaret yapması için bir sermaye verse ve eline de bir pusula verse, buna uyması halinde büyük kazançlar elde edeceğini söylese ve o asker buna uymasa, kendi kafasına göre nefsinin ve hevasının isteklerine göre harcama yapsa elbetteki suçlu asker olacaktır. Asker padişaha neden bu sermayeyi bana verdin dese, elbetteki padişahın cevabı şöyle olacaktır. "Ben bu sermeyeyi pusuladaki şartlar dahilinde kullanıp kâr etmen için sana verdim. Sen ise buna uymayıp nefsin ve hevanın doğrultusunda kullandın." Elbette ki bu askeri cezalandırmak padişahın adaletidir. Doğru ticarette mükafatlandırması nasıl adalet ise, kaybettiği zaman cezalandırması da aynı adalettir.
insanların adalet anlayışına göre çok farklıdır. örnek verecek olursak şu fıkra çok daha iyi anlaşılır hale getirir;
--spoiler--
köylüler, komşu köyden hediye gelen bir çuval cevizi getirmişler hocaya... "hocam, şunu bir pay et bize" deyivermişler.
hoca sormuş; "allah adaleti mi istersiniz, yoksa kul adaleti mi?"
hep bir ağızdan "allah adaleti" demişler köylüler.
hoca önündeki köylüye tek bir ceviz vermiş, yanındakine 2 avuç. birinin ceplerini doldurmuş, ikisini es geçmiş. çuval yarıya gelince, kalanın hepsini bir başka köylüye vermiş. "yalnız" demiş, "boş çuvalı sağ yanındakine ver".
köylüler itiraz edecek olmuşlar. "aman hocam" demişler, "bu nasıl adalet?"
"allah'ın adaleti böyledir" demiş hoca... "kimi az alır, kimi çok. boş çuvalı aldım diye bile üzülme, onu da bulamayanlar var".
--spoiler--
Boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkini alacagi bir adalettir.
Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir. (Zilzal suresi 7-8. Ayetler)
Dunyada adalet oldugunu zanneden yanilir. Nasrettin hoca fikrasi dogrudur. Dunya adaletsiz bir yerdir, burda adaleti saglayacak olan insanlardir. insanlar sapitirsa adaleti allah saglamaz, o ahirette yapip ettiklerinden hesap sorar.
Allah adaletiyle yargilarsa kimse kendini kurtaramaz, merhametiyle yargilarsa bi umit kurtulusa erebiliriz.
olmak zorunda olmayan anlayıştır.
yazmak istediklerimi sevgili dostum entrysinde belirtmiş sağolsun (#31307076)
adalet, sevgi, korku, görmek, işitmek, iyilik, kötülük gibi tüm sıfatlar insan içindir. tüm bunlardan üstün olanda zaten bu sıfatları göremeyiz. düşünün evrendeki her şeyi yaratmış bir varlık neden adaletli olmalı veya iyi / kötü olmalı ki ?