şüphesiz ki Allahu teala 'nın korunmaya ihtiyacı yoktur, biz kimiz ki onu koruyacağız. Ama yinede insanların o sıfatı ağızlarına aldıklarında dikkat etmeleri gerektiğini bilmeliler.
Esra Elönü 'nün dün akşamki özel bir televizyonda tartışma sırasında ortaya attığı iddia.
Bu suç Türkiye 'de çok fazla işlenmiyor, bazı yeteneksiz piyanist arkadaşlar azına geleni söylüyor diye, meclisimizin işi gücü yok oturup bu kanun üzerine mi çalışacaklar.
eğer varsa en çok onun zoruna gidecek durumdur.yazar zaten belirtmiş yine de söyleyim dedim, devletlerin tanrıları korumak gibi bir görevi yoktur. devletin görevi insanların, diğer insanların kutsallarını aşağılayıcı davranışlardan kaçınmasını ve tüm inançlara niceliğe takılmaksızın aynı yaşam olanaklarını sağlamaktır.
--spoiler--
ey gafiller allah sizin korumanıza muhtaç birimidir ki!
--spoiler--
müslümanlar gerçekten çok cahil ve provakasyona çok açık. birinden nefret et ama gücün yetmesin ondan intikam almak istersen topla üç beş gerizekalıyı elinle göster bak şu allaha küfrediyor hadi gidin allahın şerefini kurtarın dese yemin ederim o üç beş kişi her adımda üçyüz beşyüz kişi olur sorgusuz sualsiz o kişiyi linç ederler...
''tanrı yoktur.'' demek suç sayılacaksa ülkeyi terk etmek vakti gelmiştir demektir. ondan sonra fransızlara ermeni soykırımı yapılmamıştır diyince niye suç sayılıyor? diye soramazsınız şakirtcikler.
bence de fazıl say'ı koruma kanunu çıkarılmalı. orospu çocuğunun biri azına geleni söylüyor diye, meclisimizin işi gücü yok oturup bu kanun üzerine çalışacaklar.
765 sayılı tck tüm dini değerlere hakareti suç saymıştır zaten.onun dışında kur'an-ı kerim'de allah-û teala sayfalar dolusu anlatmıştır kendisine zıt gideni nasıl öttüreceğini ve geçmişte nasıl öttürdüğünü...
sanırım esra denen iki paralık denyonun anlatmaya çalıştığı; "kürtçü cemaatin allah'ı korunsun" anlamında...
yoksa benim inandığım allah'ın (haşa) korunmasına ihtiyaç yok...
tck da hürriyet aleyhinde işlenen suçlar ana başlığı altında "şahıs hürriyeti aleyhine cürümler" bölümünden sonra gelen "din hürriyeti aleyhine cürümler" bölümünde düzenlenmiştir.
1985 yılından önce madde şöyle idi :
tck madde 175-" her kim devletçe tanınmış olan dinlerden birini tahkir maksadıyle dinî işlerin yahut ibadet ve ayinin icrasını men veya ihlâl ederse bir aydan altı aya kadar hapis olunur ve 30 liradan ikiyüz liraya kadar ağır cezayı nakdî alınır."
bu maddenin üçüncü maddesi ise :
" din ve mezheplerden birini tezyif ve tahkir yolunda neşriyatta bulunanlar bir aydan altı aya kadar hapis ile cezalandırılır" hükmünü taşıyordu.
1985 yılında yapılan bir değişiklik ile 175.maddeki " devletçe tanınmış olan dinler" ibaresi çıkarılarak bu defa "semavi dinler" tabiri konuldu ve cezalar arttırıldı.
ayrıca üçüncü fıkra " allah'a veya semavi dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya kutsal kitaplarından veya mezheplerinden birine hakaret eden veya bir kimseyi dini inançlarından veya mensup olduğu dinin emirlerini yerine getirmesinden veya yasaklarından kaçınmasından dolayı kınayan veya tezyif eden veya alaya alan kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası verilir" şeklinde düzenlendi.
bu değişikliği yapan kanuna karşı anayasa mahkemesine gidildi.anayasa mahkemesi "semavi dinler"in dışındaki din ve mezheplerin de korunmasını içermesini isteyerek ve bu gerekçe ile iptal kararı verdi.(4.11.1986 gün ve 11/26 sayılı karar)
bu defa 3369 sayılı kanunla yeniden düzenlenen maddelerde "semavi dinler" tabiri çıkarıldı ve yerine 175.maddenin 1.fıkrasında " dinlerden birine ait" ibaresi getirildi.keza 175.maddenin 3.fıkrasındaki "semavi dinlerden " tabiri çıkarılarak " dinlerden" şeklinde düzenlendi.
böylece,önce "devletçe tanınan din" kavramından " semavi din" kavramına buradan da genel olarak "tüm dinler" kavramına gelinerek din ve vicdan özgürlüğü genişletildi ve bu özgürlüğe yönelecek suçların da cezaları arttırıldı.
tbmm adalet komisyonunca kabul edilen tasarıda ise düzenleme aşağıdaki şekildedir.
inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
madde 115- (1) cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) dinî ibadet ve ayinlerin toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, engellenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkraya göre ceza verilir.
halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
madde 216- (1) halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
gerekçe :
maddenin üçüncü fıkrasında bir halk kesiminin benimsediği dinî değerlerin alenen aşağılanması, suç hâline getirilmiştir. fiilin cezalandırılabilmesi için, kamu barışını bozmaya elverişli olması gerekir.
Yasalar içinde mevcut zaten yoksa fazıl say hakkında nasıl dava açacaklar,
kanun olmadan kanunsuzluk olur mu ?
(bkz: beyin bedava)
pastafaryanizm ve ulu tanrımız yüceler yücesi uçan spagetti canavarının tanrılığı ve tekliği de dahil edilecekse olur neden olmasın. uçan spagetti canavarını da koruma kanunu çıkarılsın. hani eşitlik adalet demokrasi falan ya o sebeple yani. yoksa uçan spagetti canavarı kendisine hakaret edeni siklemez. üzülmez. dert edinmez. kafasına takmaz. öyle hakaret edilince tanrısallığı yara almaz. o kadar duygusal değildir yani bu konularda. aman başkasına inanırlar diye hakaret etmez yani kimseye.
odin, zeus, thor, kibele, ra, thoth, apollo, athena, kali, ares, brahma, Trimurti, loki bunlara binlerce insan taptı. kurban verdi dua etti. yardım istedi. savaşlarında destek istedi. düşmanlarına bela talep etti. binlerce yıl içinde kibele mother of the gods dan döne döne önce hübel sonra nasıl allah haline geldi ise yunanistan yola çıkıp arabistana gelene kadar, bu gün azala azala 1 e inmiş olan tanrı adedinin de başına gelecek olan aynı şeydir. allah da bir gün kendi hakkı olan sıfırına kavuşup unutulup gidecektir. odin ve zeus şimdi hangi kahvede oturup eski güzel günleri yad ede ede tavla oynuyorlarsa allah da oraya gidecek.
bunun böyle olacağını bilen allahlı da benim allahımın başına da zeusun başına gelen gelir mi korkusu ile sağa sola saldırıyor. olay bundan ibaret.
piyanist piyanisttir ve ettiği lafların kimseye girer çıkarlığı olmadığı için o ve benzeri inanç saldırganlarının hem iki alemde, hem de toplumun gözünde konumları bellidir. inanç sahipleri inanmayanlara genelde üzülerek yaklaşırlar da inanmayanlar inançlara bir saygı göstermeyi çok görüyor ya, daha nasıl açıklanır ruhlarının küf tuttuğu.
