bir kesim var ki, kendilerini okuyucu, yazıcı vs 5 e ayırır ve tüm enerjilerini bunun kanıtı yolunda harcarlar ve bu gereksiz bilginin peşinde ömür sürdürdüler!
kadınları esere ''pırlanta'' adını vermiştir!
kur'an okumayı bırakıp ibadet edercesine bu eserin peşinde ömür tükettiler... aralarında sapıtanlar da oldu ki, tarihte emsali görülmemiş bir olayın lanetle anılan kahramanları haline geldiler ve masum silahsız halkı katlettiler! 251 şehid!
allah'ın varlığına ispata ve delile gerek yoktur.
benim ona inanmam için ispata da gerek yoktur!
"1.) Doğru hüküm vardır.
2.) Bilgi, doğru hükümdür.
3.) Bilgi, Bilen'e muhtaçtır.
4.) Bilen vardır.
5.) Bilgi, Bilen'in bilmesiyle var edilir: Bilen, bilgiyi var edendir. Bilgi, Bilen tarafından sürekli var edildiğine göre; Bilen, Var Eden'dir.
6.) Bilen ve Var Eden, her şeyin Bilen'i ve Var Eden'idir.
7.) Ancak zamanı, mekanı, gökleri ve yeri kuşatan her şeyin Bilen'i olabilir.
8.) Zamanı ve mekanı, gökleri ve yeri kuşatan En Yüce'dir, En Büyük'tür, Tek'tir.
9.) Bilen ve Var Eden; En Yüce'dir, En Büyük'tür, Tek'tir.
10.) En Büyük, En Yüce ve Tek olan Tek Tanrı'dır, Allah'tır.
ilk 4 maddeyi anlamakta güçlük çekenler için:
1) Doğru inanç vardır.
2.) Doğru inanç, doğru inananın inancıdır.
3.) Doğru inanan vardır.
4.) Doğru inanç bilgi, doğru inanan Bilen'dir.
William Kingdon Clifford'a atfedilen ''Bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır.'' sözü dikkate alınarak doğru inancın doğruluğuna ahlaki bir özellik verildiğinde, yani; doğru inanç, bir önermeye yeterli delile dayanarak inanma olarak tanımlandığında Sokrates'ın ''Doğru inanç bilgidir.'' tanımına yaptığı itirazdan ve Edmund Gettier'in ''Gerekçelendirilmiş doğru inanç bilgidir.'' tanımına yaptığı itirazdan etkilenmeyen bir ''Doğru inanç bilgidir.'' tanımı elde edilir. " şeklindeki ispattır.