kimileri inanmaya dursun* yeryüzünün her santimetre karesinde gözümüze çarpan işaretlerdir. yaratılmışlığın bu kadar güzel olması, doğanın ve yaratılan herşeyin mükemmel uyum içerisinde olması ve doğadaki her bilimin birbirinin devamı olması. hiç mi tesadüfen ters gitmez birşeyler. bu ne biçim tesadüftür? neyse gülmek için bahane arayan birilerini yine güldürmüş olabilirim. sadece düşünmek iyidir.
bu arada hala inanmayanlar varsa buna ne diyeceksiniz. https://galeri.uludagsozluk.com/r/31326/+
bu nasıl tesadüftür, bu kadar güzellik hangi tesadüfle bir araya gelebilir. bilmem kaç milyarda bir işte. ben böyle olasılığın. ****
kimine göre bariz işaretlerdir, kimine göre de tesadüftür.
şimdi ben konuyla ilgili bir şeyler söylemeden önce şunları belirtmek isterim:
sözlükte allah' a inanan ve inanmayan arkadaşlarımız var, hepsine de saygımız sonsuz, yalnız ben inanan biri olarak, şunu söylemek istiyorum, hayatın akışında, allah' ın varlığına inanmak dışında bir şey becerebilmiş değiliz din anlamında, namaz yok abdest yok, yemediğimiz halt kalmamış, ama en azından kimseye bir saygısızlıkta yaptıgımız yok, isteyen istediğine inanır, ama son zamanlarda haddini aşan tavırlar sergileyen bahtsız ve saygısız arkadaşlar oldu, şimdi vereceğim linke tıklasın ve sonra gelip 'bana eksi atmanın dışında' bir işe yarasınve bu durumu izah etsin, edebiliyorsa şayet, ben kayseri'liyim, kayseri'de yaşamış olanlar bilirler, her yıl çıkar bu yazı, ve ayan beyan ortadadır, arapça 'allah' yazmaktadır, ve daha onun dışında bir sürü şey var, ben bununla başlatayım, devamı nasıl olsa gelecektir.
gecikmiş edit: şimdi fark ettim, 'allah'ın' diye ayırmamışım, bu imla hatasından dolayı herkesten özür dilerim.
başlığı açan kişi, bazen dalgınlıkla ya da aceleyle hatalar yapabiliyor, değerli moderasyonumuz, başlığı düzeltebilme konusunda bir kolaylık yapsalar ne güzel olur, saygılar...
allah kusursuzdur, mükemmeldir. çevremize bakarsak bizim elimizle kirlenen şeyler dışında her şey belirli bir düzende ve işlevde bulunur. bunlara bizim aklımız ermez kafa yormaya da gerek yok.
her sabah uyandığını fark edebilicek beyne sahip olmak, sevdiğinde çarpan bir kalbin olduğunu, güzel bi melodi duygunu hisseden kulakların varlığını bilmek ve bunun gibi bir sürü sebeb inanmak isteyen için yeterli.
BBC'nin çektigi ve büyük yankı uyandırdığı PLANET EARTH adlı belgesel kesinlikle bir ispat olarak sunulabilir. Bir insan bu belgeseli izleyip hala ALLAH'ın varlığını kabul etmiyorsa bana yönlendirin bir temiz icabına bakayım. 11 bölüm +1 günlükler 12 bölüm olarak yayımlanıyor.
bilimsel olarak yoktuır allah'ın kanıtı. suyun 100 derecede kaynaması gibi, kütlelerin birbirini çekmesi gibi, moleküllerin birbirini tanıması... gibi kanıtları yoktur allah'ın. elle tutulan, gözle görülen; kısacası somut kanıtları yoktur.
olamaz, ispatlanamaz. mahkemeye çıkıp suçsuz olduğunuzu "allah biliyor hakim bey, ben yapmadım" deyin bakalım neler oluyor. yoktur çünkü.
ispata gerek olmayan, bakılan herşeyde, onun hikmeti olan, tek bir örnek verecegim:
fizik kanunları mesela, sadece yer çekimi olmasaydı, uyuyup dinlenmek için, tavana balanmak zorunda kalırdınız, idrarınızı, bir delikten içeri yapmak zorunda kalırdınız aksi halde, idrarınız nefes aldıgınız havaya karısırdı, suyu nasıl nerden temin edebilirdiniz bilemiyorum, bir bina yapıp içine girmeniz mümkün olmazdı, kan sürekli beyninize hücüm ederdi, bünye rahat çalışmazdı, agaçlardan, ottan böcekten hiç birisi yasayamazdı,ortamda oksijen yine olabilirdi ama, sürekli, birşeylerin ucustugu bir ortamda, toz pislik, idrar, dışkı, ne aramak istemezseniz hepsi ortalıkta gezinirken yolunuzu bulup bir yerden bir yere ulaşmak mümkün olurmuydu bilmiyorum.
not: allahın varlıgının ispatı, allahın 99 isminde gizlidir, varlıgının ispatını isteyen her kişi, allahın isimlerini bir kere okur ve düşünürse bulacagı en güzel yerdir.
not: allahın varlıgının ispatını istemekse, akılla açıklanamayacak bir durumdur.
not: allahın varlıgını özürlü insanlarımızda daha rahat görebilirsiniz, insan vucudunun temel tası, dna'da, sadece bir gen artışı, insanda nasıl bir duruma neden oluyor, neden genel saglamda, nadiren bu şekilde bozukluklar olan insanlar dünyaya geliyort, bu düzenin bir sahibi yok mu hakikaten sizce,inanarak mı söylüyorsunuz bunu..
Döllenmeden yaklaşık 1 ay sonra embriyo içinde basit bir kan deveran sistemi çalışmaya başlar. Spinal kord (omuriliğin ilk taslağı) kapalı ve embriyo yaklaşık 4 mm uzunluğundadır. 2.ayın sonunda kalbin kapakçıkları ve dört odacığı oluşur ve çalışır hale gelir.Doppler ultrasonografi ile kalp sesleri duyulmaya başlar.Bu sırada sinir sistemi de gelişmeye başladığından motor aktivite de başlar.3 ayda fetus hareket edebilir hale gelir.Minicik bacaklarını ve kollarını oynatmaya başlar.3.ayın sonunda yaklaşık 21 gr.kadar, yani bir mektup zarfı ağırlığındadır. Uterus içinde gestasyonel sac ve 9 mm boyundaki 6 w lık normal seyirli gebelik ; 8 haftalık gebelikte yolk sac,kol ve bacak taslakları rahatlıkla görülebiliyor ;Fetal kalp sesi gelişen teknoloji ile birlikte 6-7. haftalardan itibaren duyulmaktadır.Daha büyüdüğünde ultrasonografide kalp hareketleri de gözle görülür hale gelir
ikinci 3 aylık dönem: (2.trimestri )
4. ayın ortalarına doğru fetüs yaklaşık 15 cm uzunluğuna ulaşır.Kollar ve bacaklar,tırnaklarıyla birlikte,artık tamamen şekillenmiştir.Saçları çıkmaya başlar.5.ay başladığında sese karşı reaksiyon gösterir.Saçı renklenir.6.ay içinde boyu 30 cm ye kadar ulaşır.iç kulak yapısal olarak çalışmaya uygun hale gelmiştir.Başparmak yakalayama kabiliyetini kazanmıştır. 12.haftalık fetus,yüz yavaş yavaş şekillenmiş,özellikle alın,göz çukurluğu ve burun fark ediliyor.dikkat edildiğinde sol elini ağzına götürmüş olduğu fark edilebilir ; 16. haftadaki fetüsün yüzü yaklaşık olarak 4 cm kadar olmuştur.Ve yüz net olarak görülebilmektedir ; ikinci trimestri de fetal ön kolda, ulnar ve radial arterlerdeki kan akımının renkli doppler ultrasonografide görünümü ; Sıvı hareketini algılayabilen ileri teknoloji ultrasonlarla fetusun idrar yapışı ( miksiyon ) yakalanabilir ; 20 haftalık fetus. Fetal kardiak sistem,akciğerler,karaciğer,böbrekler,sindirim sistemi ve genital organlar gibi tüm sistemler büyük oranda değerlendirilebilmektedir.
üçüncü 3 aylık dönem: ( 3.trimestri)
7.ayda ( muhtemelen ) tat alma duyusu oluşmuştur. Bu dönemde yaklaşık olarak 33 cm kadar olan boy daha da artarak doğuma kadar 50 cm civarına kadar ulaşır.Kilosu ise 3 kat kadar artar.8 ay içinde akciğerler gelişimini tamamlar ve dış dünyaya uyum sağlayabilecek yetiye sahip olur.15 gün önce ya da sonra da olabilmekle birlikte ortalama 40. haftada doğum gerçekleşir...Küçük insan yeni dünyaya merhaba der...
Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra bir başka yaratılışa dönüştürüp yaratmaktadır. işte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz? (Zümer Suresi, 6)