"SONUÇ:
Tarık suresinde geçen 6. ve 7. ayetlerin embriyolojik ve anatomik olarak doğru bilgiler vermesine rağmen yani insanın fışkırarak atılan sudan yaratıldığını ve bu fışkırarak atılan suyun da göğüs kafesi ve sırt arasından çıktığını yani dişi yumurtasının bir kısmından döllenmiş olan yumurtanın “nutfe” oluştuğunu bildirmesine rağmen, Tarık suresi 86/6. ayette açıkça bildirilen fışkırarak atılan su ile döllenmenin gerçekleşmiş olduğunu, insanın bu atılan suyun bir kısmından yaratıldığını ve anatomik olarak bu suyun bir sonra ki ayette belirtildiği gibi sırt ve göğüs kafesi arasında ki karın bölgesinden salındığını ve bu tarif edilen bölgede kadın yumurtalıklarının yani foliküllerin yerinin işaret edildiği bilgileri verilmesine rağmen, müfessirlerin bu ayetlere, yanlış meal ve tefsir vermelerinden dolayı, ayetlerin meal ve tefsirleri ile embriyolojik ve anatomik verilerin, çelişkili oldukları görülmektedir.
Kainatta cereyen den bütün olaylar adetullah dediğimiz şeriat kanunları ile işlettirilmektedir. Ve Allah Teâla kainatta koymuş olduğu bu kanunları bazen kısa açıklamalarla, bazen de bir kavram ile insanlığa göndermiş olduğu son kitap Kur’an-ı Kerim de bildirmiştir. Allah kelamı olan Kur’an ayetlerinde bildirilen bilgilerin doğruluğunda şüphe veya tereddüt kesinlikle olamaz. Ayetlerin bilim ile çelişkili gibi görünen durumları; ya bilimin henüz o konuyu keşfedememiş olmasından veya müfessirlerin ayetleri yanlış yorumlarından kaynaklanmaktadır. Tarık suresinde geçen ayetlerde ki bilim ile çelişkili görünen hal ise müfessirlerin ayetlerde geçen kavramları yanlış yorumlamalarından kaynaklanmaktadır. Müfessirlerin yukarıda açıkladığımız üzere; ayette geçen atılan suyu kavramının, meni olduğunda hemen hemen aynı görüşte oldukları ve ilk yaratılmanın erkeklerden atılan sperm veya meni ile başlatıldığı şeklinde yorumlamaktadırlar.
Fakat insanın ilk yaratılmasının meni ile değil de; anne karnında iki cinsin üreme hücrelerinin yumurtalık yolunda birleşmesiyle oluşan zigot(nutfe)dan meydana geldiğini bilimsel kaynakların doğruladığı, Kur’an ayetlerinden öğrenmekteyiz.
Ve bu çelişili olan durumların en kısa zamanda konunun uzmanları ile tetkik edilerek yeniden yorumlarının yapılması gerekmektedir. Düzeltilmediği takdirde inkâr edenlerin inkarlarının artmasına ve hatta inançlı olanların akıllarında şüpheler oluşturmalarına sebebiyet verecektir."
Sözlük yobazının ilmini(!) konuşturmasına vesile olan anatomi bilgisi eksikliğidir.
Şimdi bu sözlük yobazına sorsam, hadi bir anlat bakalım kök hücre nedir, anlatamaz. Desem ki kök hücrelerin üreme mekanizmasıyla ilgisi ne, cevap veremez. Hadi hepsini geçip, kök hücrelerin belle kaburga arasında olduğunu iddia ediyorsun, tam yerini söyle ve kanıt göster desem öyle mal gibi kalır.
işte cehalet ile bilim arasındaki fark budur. Cahilane bir iddia bir veya iki cümleyle kolayca kurulabilir. Kolay sindirilebilir olduğu için cahiller kolayca yutarlar. Oysa bilimin açıklamaları ne kısadır, ne de her cahilin anlayacağı seviyededir. Halk genel olarak Üç kuruşa beş köfte meraklısı cahil cüheladan mürekkeb olduğu için 21. Yy'a geliriz ama onca bilimden halkın kafasına az birşey bile girmez, bunun gibi mal olurlar.
(bkz: bos) beyin ve omirilik sıvısıdır. hani belinden sıvı alındı vs duyarsınız. o sıvıdır.
hamile bırakma özelliği yok.
ama işte hasar olursa kafanızda birikir hidrosefali olursunuz sıvıyı boşaltmak için şant takılır. çok mühim bir sıvı yani korteksi korur.
patron gibi.