Andolsun ki elçilerimiz (melekler) ibrahime müjde getirdiler ve: «Selam» dediler. O da: «(Size de) selam» dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi (Hud, 11/69)
Kendi evlerinizden başka evlere izin almadıkça ve halkına selâm vermedikçe girmeyin(Nûr 24/27)
gibi..
allah din konusunda peygambere kuranı tebliğin dışında tebyin yani açıklama ile vazifelendirmiş ve itaati kendisine itaat gibi şart koşmuştur. ramazan ayında oruç tutun diyen allah, ramazan ayının ne zaman olduğunu resulullah vasıtasıyla insanlara açıklamıştır. selam faslıda böyledir. allah kuranda selamdan bahsetmiş selam veriliş biçimini açıklamayı resulüne bırakmıştır o(a.s) da ;
--spoiler--
Allah Teâlâ Âdem aleyhisselamı yaratınca ona:
- Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhisselâm meleklere:
- es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler:
- es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına ve rahmetullâhı ilâve ettiler. (Buhârî, Enbiyâ 1; istizân 1; Müslim Cennet 28)
--spoiler--
gibi hadislerle bize selamın nasıl verileceğini açıklamıştır.
ben türkçeye bağlı biriyim ne araplar gibi selam veriyorsun diyip, tek bir turku dahi bilmeyen kulağında kupe, kolunda bacagında dovme olan batıya ozenip kendisini bi bok zanneden şahsiyettir.
hz. muhammedin arap topluluğundan geldiğini hazmedemeyip kıskançlıklarından ötürü gerçeği bildikleri halde inkâr eden, nankör bir kavim olan israiloğullarından hiç bir farkı yoktur.
kuran arapça indiği için, hazreti peygamber arap olduğu için, Türkçe konuşulan Türkiye Cumhuriyetinde selamı Arapça vermenin anormal olduğunun farkında olan kişidir. herkez müslüman, lakin kraldan fazla kralcı olupta, arapça selam verip kendini allahın sevgili kulu sanan yobaz zihniyete karşı kendini savunan haklı kişidir.
- Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhisselâm meleklere:
- es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler:
- es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına ve rahmetullâhı ilâve ettiler. (Buhârî, Enbiyâ 1; istizân 1; Müslim Cennet 28)