"hayatın boyunca bütün davranışlarında ölçülü ve makul ol. eğer ilahlarımız varsa zaten hiç bir sıkıntı çekmeyeceksin. eğer yoksalar ya da dünyaya yetecek güçte değilseler, o zaman zaten bu dünya senin yaşamana layık bir yer değildir."
bir roma imparatorunun oğluna öğüdü. kim olduğunu unuttum. marcus aurelius olabilir,emin değilim.
yok diyememenin cesaretsizligi mi? yoksa meydan da taraf toplama çigirtkanliği mi diye düsündüren baslik. sorgula da nereden baslamişsin öyle, önce kendi sınırlarını kavra daha çooooook sonra Allah`in varligini anlamaya çaliş diye demeden de edemedim....
aramızda olmayışından yada görülemediğinden olasılığının yüzde elli olduğu düşünülmüş lakın aklı da göremiyoruz, somut olarak bilemiyoruz ama var olduğundan eminiz, cünkü etkilerini,sonuçlarını biliyoruz işte allah da böyledir, göremiyorsun evet ama var olduğunu milyon tane yoldan göstermistir, eger görebilirsen, bilirsin ki vardır. her var olanın illa somut olması mı gerekir?
yüzde ellidir. en takva sahibi olanımız bile "inanır", bilmez. tanrı aramızda değildir, bizimle muhattap olmaz... ya bizi ayetlerini apaçık görebileceğimiz şekilde değil ancak inanabileceğimiz şekilde yaratmıştır ya da yoktur. selam ve dua ile.
kişinin vicdanına göre değişiklik gösterir. inanıyorsan vardır, inanmıyorsan yoktur. bu kadar basit. yoksa ve inanıyorsan pek bir şey kaybetmiş sayılmazsın ama varsa ve inanmıyorsan siki tuttun.
allah ın olması üzerine bir ihtimal olması için ihtimal dahilinde olması gereken bir gerçeklik barındırması lazım. bir şeyin olasılığa dahil olması bile bir ihtimal barındırır ve gerçekçilik barındırır. ben ihtimal bile görmüyorum çünkü bunun adının ne olduğunun bir önemi yok. ejderhanın olmasının ihtimalini tartışmak kadar gereksiz ve zaman kaybıdır. zaten tanrı diye uydurulan şey: açıklanmaz denen olayların gerçekçi çizgiden çıkıp açıklanmasıdır. ama bu açıklama hiçbir gerçeklik barındırmadığı için saçmadır.
mesela en ilkel akla inelim salt örnekle gidelim: bir yerde deprem olsun ve bunu ilkel akıl depremle ilgili bir tanrıya yorsun. gitsin bunu o tanrı üzerinden açıklasın ve buna tanrı öfkelendi desin. ardından bu öfkeyi önlemek adına bir takım ritüellerde bulunsun. mesela kurban kessin.
peki tüm bunların depreme etkisi var mıdır?
işte tanrıya inanmak, tanrı için ibadet etmek, tanrıyla bir şeyleri açıklamak da bu denli boş ve hiçbir getirisi olmayan zaman kaybıdır. hatta dine giden enerji ve zaman daha farklı ve faydalı işlere gitseydi şu an daha iyi bir dünyada yaşıyor olurduk. din insanları gerçek amaçtan saptırıp onlara saçma sapan işler yaptırıyor ve zaman kaybı.
Ne salak adamlar var! Dunyadaki aclar, fakirler, kanser hastalari, olenler, sakat kalanlar, tecavuze ugrayanlar ve diger tum kotu durumdaki insanlari gosterip allah varsa bunlara neden yardim etmiyor diyor.
Bre gerizekali, bre mal, bre ahmak ve aptal! Sen allah'i superman mi sandin. Allah inanci senin icin ne ifade ediyor. Sen allah'i isim ve sifatlarini biliyor musun!!
Senin yaptigin sey gerizekalilara hitap eden basit bir goygoy..
Zaten bizi dunyaya gonderen ve imtihan eden allah'tir. Allah'in yuce peygamberlerinden zekeriya aleyhisselam testereyle ikiye bolunerek oldurulmustur.
Sen neyin derdindesin davar.. Bi daha boyle bi seyler gorursem daha agir yazarim haberiniz olsun.