kişi kendindeki kompleks yapıya baksa,
örneğin; yemek yemek olayına tek dahlimiz lokmayı ağzımıza atıp çiğnemek, nerede öğütüldü, hangi organa hangi vitamini gitti biz orasına karışmıyoruz, karışsaydık büyük ihtimalle hata yapardık zaten,
üstad şöyle demiş bu durumla alakalı; "Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz, bir harf kâtipsiz olamaz; biliyorsun.
Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?"
"Mucize" kelimesi, (acz) kökünden gelmektedir. Hiçbir kimsenin yapabilme imkânı olmayan harika bir şey. Başka bir ifade ile "mucize", Allah'tan başka hiçbir kimsenin yapamayacağı ve âciz kalacağı fevkalâde hâdisedir.
Esasen şu âlemde zerrelerden (atomlardan) yıldızlara kadar her şey harikadır, mucizedir. Fakat bunların ekserisi bir sebeb ve kanuniyet ile halk ediliyor. Mucize ise, alışılan sebep ve fıtrat kanunlarının haricinde, alışılmadık tarzda meydana getiriliyor.