Kur'an'da bildirilen gerçek.
allah, evreni ve ötesini çepeçevre saran tahtının üstündedir, sonsuz büyüklüğe sahiptir.
bu durum, bakara suresinde 255. ayette şöyle geçer:
"... o'nun tahtı gökleri ve yeri kuşatır ve onları muhafaza etmek o'na zor gelmez ve o yüce'dir, büyük'tür.
Ayrıca;
"1.) doğru hüküm vardır.
2.) bilgi, doğru hükümdür.
3.) bilgi, bilen'e muhtaçtır.
4.) bilen vardır.
5.) bilgi, bilen'in bilmesiyle var edilir: bilen, bilgiyi var edendir. bilgi, bilen tarafından sürekli var edildiğine göre; bilen, var eden'dir.
6.) bilen ve var eden, her şeyin bilen'i ve var eden'idir.
7.) ancak zamanı, mekanı, gökleri ve yeri kuşatan her şeyin bilen'i olabilir.
8.) zamanı ve mekanı, gökleri ve yeri kuşatan -şüphesiz- en yüce'dir, en büyük'tür, tek'tir.
9.) bilen ve var eden; en yüce'dir, en büyük'tür, tek'tir.
10.) en büyük, en yüce ve tek olan -şüphesiz- tek tanrı'dır, allah'tır." şeklindeki allah'ın varlığının ve tekliğinin ispatı da bu gerçeği vurgular.
Konu ile ilgili ayetler yukarıdaki ayetle sınırlı değildir.
Örneğin;
"doğu da, batı da allah’ındır. nereye dönerseniz allah’ın yüzü işte oradadır. çevreleyen'dir (kuşatan'dır), bilendir." (Bakara-215) ayeti de aynı gerçeğe işarettir. Bu ve daha birçok ayetten allah'ın mekanı çepeçevre kuşattığı anlaşılır ki bu durumda allah ne her yerdedir ne de mekandan münezzehtir.
