gerek kızılderililer kızılderililer hakkında, gerekse eski peygamberle hakkında bir şey bilmeyen ateistin saçmalamasıdır. bir örnek:
-başangıçta yalnız fikir vardı ve ondan başka bir şey yoktu. fikir hatırlanıyordu. sonra şuura dönüştü. sonra var etme arzusu haline geldi. zaman içinde bu yokluktan boşlukta bile büyüme gücü çıktı.
ve öyle oldu ki, bu yaşama ve büyüme gücünden derin, karanlık, uzun ve hüzünlü gece çıktı. gece, görünmeyen, boş âlemde, görünmeyen ama hissedilen bir şeydi.
ve öyle oldu ki, gecenin hayat bulduğu bu güçten, gökyüzü olan baba rangi doğdu. baba rangi, gül renkli şafağın ışığında yaşadı ve ayı yarattı. sabahın daha sıcak altun ışınlarıyla yaşadı ve güneşi yarattı. sonra ayı ve güneşi, âlemi aydınlatsınlar ve onun gözleri olsunlar diye, derin, karanlık ve hüzünlü geceye koydu. şimdi gece ve gündüz oldu.
baba rangi, sonra anne papa, yani toprakla yaşadı. sevgiyle onun üstüne yatıp birlikte karayı yarattılar. baba rangi ve anne papa birçok çocuk yaptılar.
bu, maorilerin yaratılış efsanesidir. ve bilenler bilir, tevrat'ın tekvin (yaratılış) babının neredeyse kelimesi kelimesine benzeridir.
kızılderili topluluklarının mitolojileri için de bu durum geçerlidir. onların efsanelerinde de, allah inancına sahip medeniyetlerle büyük benzerlikler vardır.
aztekler ve inkalar, "güneş'in çocukları" olduklarını söylerlerdi. bu, hazret-i idris'in (hermes) işaretidir.
onlarca örnek verebilirim. ama maori örneği yeterince tipiktir.
yanlıştır, onlara mormon peygamberi olan joseph smith jr. gönderilmiştir. yani geç olmuş ama eğlenceli bir din çıkmıştır ortaya. hatta bu inanışa göre isa amerika'da dirilmiş falan acaip şeyler var. tabi bir de bunların peygamberi kutsal kitap yazıyor ki ilk başta onu sadece kendi okuyabiliyor. sonra biri onu kaybediyor farklı bir kitap geliyor oy oy oy böyle tuhaf şeyler.
aborijinlerin allah'ı tanrı yerine koymaması ile eşedeğer.
hatta ve hatta budistlerin, hinduların, animistlerin ve diğer birçoğunun pek umurunda olmayan bir varlık söz konusu olduğu için, bir nevi dağ tavşana küsmüş, tavşan da götüyle gülmüş meselesi.
cübbelinin de belirttiği kendisine peygamber gönderilmeyen, bu "fetret ehli" insanlar öteki tarafta toprak olacaktır, cehenneme bile gidemeyecektirler.*
(cübbeli toprak olmayı cehennemde yaşamaktan üstün görüyor).
Bu insanların mahşer günü tanrıyla girişecekleri münakaşaları çok merak ediyorum açıkcası.
allah'la görüşen insanın verdiği haber. kardeşim insan inanmadığı varlığa bu kadar ehemmiyet vermez. allah'a inanmıyorsun misal , ne yaptığı, kimleri adam yerine koyduğu ya da koymadığı seni ne ilgilendirir değil mi? herkese akıl da vermemiş allah görüldüğü üzere..
tek bir inananı dahi olmayan peygamberler vardır.
hz. isa peygamberliğini duyurduğunda sadece 12 kişi inanmıştı, hz. zekeriya'yı, testereyle kestiler, hz. nuh bir avuç insanı tufandan kurtardı, hz. lut'a karısı bile iman etmedi helak oldu, hz. ibrahim yakılmak istendi, hz. yusuf zindana atıldı, yahudilere tarih boyunca binlerce peygamber geldi...
hal böyleyken, insanoğlu'nun nankörlüğü ortadayken, ve tarih bilgimiz şunun şurasında 5 yılı aşmazken nasıl bu kadar kendinden emin konuşabiliyor insan anlamak mümkün değil.
