ateist olup islamı tamamen zihninden silmiş at gözlüklü kişilere ne anlatılırsa anlatılsın iman etmeyeceklerini bildiren ayette geçen olay. allah, kendisine inanmayanın aptal olduğunu belirtmemiştir. burada deveye de benzetilebilirdi, kediye de benzetilebilirdi. köpek benzetme amacıyla kullanılmıştır (köpeğin dili sürekli dışarıda olduğu için ne anlatırsanız anlatın aynı davranışa devam edecektir gibi). bir aşağılama söz konusu değildir.
sadece üzerine alınanlar için problem olan durumdur. herkes algılamak istediği gibi algılar. söz konusu ayette köpeklere yönelik bir aşağılama yoktur, şeytana uyan azgınlar köpeğe benzetilmiştir.
--spoiler--
(175-176) Onlara, kendisine âyetlerimiz hakkında ilim nasib ettiğimiz kimsenin de kıssasını anlat: Evet, o adam bu ilme rağmen o âyetlerin çerçevesinden sıyrıldı, şeytan da onu peşine taktı, derken azgınlardan biri olup çıktı. Eğer dileseydik, onu o âyetler sayesinde yüksek bir mevkiye çıkarırdık, lâkin o, dünyaya saplandı ve hevasının esiri oldu. Onun hali tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da yine dilini salar solur! işte bu, tıpkı âyetlerimizi yalan sayan kimselerin misalidir. Sen olayı onlara anlat, olur ki düşünüp kendilerine çekidüzen verirler.
--spoiler--
burada bahsi geçen ayeti, bir önceki ayetle beraber ele almak gerekir. ayetlerde köpeğe benzetilen kişi, önceden doğru yolda olup daha sonra küfre girmiş insanlardır. köpek gibi solur durur ifadesinden kasıt ise;
o kişi için artık ne yaparsan yap fayda etmez, onunla ilgilensen de kendi halinde bıraksan da onun halinde bir değişiklik olmayacaktır, çünkü o heveslerinin ve nefsinin kurbanı olmuştur.
netice olarak;
--spoiler--
Biz onların (kafirlerin) neler demekte olduklarını çok iyi bileniz. Onların üstünde bir zorba değilsin sen. Onun için benim tehdidimden korkacaklara sadece Kur'an ile öğüt ver . 45 (Kaf)
--spoiler--
kısa bir araştırma yaptım, ayet ateist bir şahıstan bahsetmiyor. rivayete göre ayetin muhattabı Bel'am b. Ebr, Bel'am b. Baura, Ümeyye b. Ebissalti Sakafî adlı üç kişiden biri.
üçünün ortak özelliği ateist olmamaları. bunlardan birisi dünya malına meyleden zalimlere arka çıkmış bir alim, başka birisi de peygamberliğin kendisine gelmemiş olmasından dolayı küfre sapmış olmalarından dolayı bu ayet inmiş.
ateistlerde de tefsir ilmi olduğunu görmemize vesile olmuştur. sevsinler. ayeti yarım yamalak al koy buraya. meali budur deyip galeyana getir milleti. sadece meale bakıp hüküm çıkaracak ilmi nerden öğrendin sen? hani bunun tefsiri? neye dayandın da attın buraya? orada belli bir şahıs veya zümreden bahsedildiğini, ayetin "onun halini onlara anlat" diye bittiğini bilmiyor musun? tefsirsiz kur'an anlaşılır mı be adam? al sana araf suresi 176. ayet (elmalılı hamdi yazır tefsiri) :
Ve eğer dileseydik hiç şüphesiz Biz onu o âyetlerle yükseltirdik. Lâkin o alçak, yere saplandı, dünya ve sefalete meyletti, kendi heva ve hevesine uydu da o âyetlerden sıyrıldı, dinden çıktı, alçaldıkça alçaldı. Demek ki, yükselmesine ilâhî irade meydan vermedi, kendi haline bırakıldı da bu düşüşten kurtulamadı. Bunun Hz. Musa zamanında israiloğulları âlimlerinden Bel'am b. Ebr veya Ken'anîler'den Bel'am b. Baura namında birisi olduğuna veya Araplar'dan Ümeyye b. Ebissalti Sakafî hakkında nazil olduğuna dair bir kaç rivayet vardır. Bel'am'ın bazı ilâhî kitaplara bilgisi vardı, duası makbul bir veli iken Arz-ı Mukaddes'e girme meselesinde Hz. Musa'nın veya Yuşa'nın aksine dünya sevgisi ile zorbalara arka çıkmıştı. Ümeyye b. Ebissalt da bazı din kitaplarını okumuş ve bir peygamberin geleceğine inanmıştı, o gelecek peygamberin kendisi olması ümidine kapılmıştı. O sırada Hz. Muhammed'e peygamberlik verilince hasedinden dolayı küfre sapmıştır. Diyebiliriz ki, asıl kıssa Bel'am olduğu halde nüzul sebebi Ümeyye olmuştur. Fakat âyet şunu gösteriyor ki, kıssadan maksat herhangi bir şahsın tarifi değil, onun halini dile getirmek ve karakterini söz konusu etmektir. Madem ki, o heva ve hevesine uydu, dinden sıyrılıp çıktı ve insanlık bakımından alçaldı, işte artık onun temsili bir köpek temsili gibidir, sen onu sevketsen de kehler, bıraksan da kehler, yani onu yorsan da dilini çıkarıp solur, kendi haline bıraksan da dilini çıkarıp solur, hiçbir zaman ıstıraptan, acıdan kurtulamaz. Köpeğin en aşağılık hali de başka hiçbir hayvanda bulunmayan bu soluyuştur. işte o kimsenin halindeki düşüş, köpeğin mesel olmuş olan bu aşağılık hali gibidir. Yani alçalmanın en son kertesidir. "Onları uyarsan da, uyarmasan da birdir." (Bakara, 2/5). işte bu mesel âyetlerimizi inkâr eden o kavmin meselesidir, ki onlar, "Tevrat'ı miras alan ve onu şu alçak dünyanın çıkarlarına değişen o bozuk nesildir." O inkârcı kavimdir. işte sen onlara bu kıssayı anlat ki, belki biraz düşünürler. içlerinde bundan ders alacaklar bulunur. Yani sen, bu ihtimali de hesaba katarak anlat.