üzerinde bir çok kişinin yorumlar yapabileceği fakat kesin bir sonucun alınamayacağı hadisedir. ayrıca şu soruyu da sormak gerekir; nerden biliyorsunuz göndermediğini? *
yok erkek egemen toplum yok pederşahi aile sistemi, kadının ekonomik özgürlüğü oldu mu ki düşünce özgürlüğü olsun(!) nevinden kahvelerde dönen 2.el sohbetlerle kesinlikle ele alınamayacak, alınsa dahi olaya biraz olsun vakıf olan kimseler tarafından direk gülüp geçilecek derinlikte bir konudur. Kadını örtülü olarak aşağılama babında dile kesinlikle getirilmeyesedir; bunu yerine kadının erkeğin nefsinden(avam tarafından kaburga kemiği olarak anlaşılan bahis) ibaret olduğu bilinesi yani evrenin temel dinamiği olan polarizasyonunu gerçekleştirilmesi için itici kuvvet, karşıt kutup, olmazsa olmaz olduğu kavranılasıdır. Bu bağlamda denilebilir ki kadınlar(kişi olarak değil, doğasına binaen yani kavramsal olarak ele alınması gerekir kadının burada) görevlerini zaten peygamber olarak gönderilmeyerek yerine getiriyordur.
Velhasıl kelam, aşayiş berkemaldir. Şaşılacak, aşağılanacak veya pragmatist çıkarımlara alet edilebilecek bir konu değildir. Herşey olması gerektiği gibidir kısaca.
ince eleyip sık dokuyan kadınların, erkeklerden daha zorlayıcı olması. Aynı zamanda işini erkeklerden daha düzgün yapması sonucu, erkek egomanyasının çığrından çıkacak olması. Orta yol olsun diye erkek seçilmesi.
kadınların bedensel ve duygusal olarak bu sorumlulukta bulunamamaları bu sebepler arasında gösterilebilir.
kuran-ı kerim'de "Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik."**** buyurulur.
aslında, kur'an-ı kerim'de bahsi geçen 28 kişi dışında yüzlerce peygamber gönderildiği söylenir. bir ihtimalle kadın peygamber gönderilmiş olabilir. nitekim, kur'an-ıkerim tevrat ve incil'i onaylamaktadır ve iki kitapta değişik yerlerde kadın peygamberlerden bahsetmektedir. fakat, bu iki kutsal kitap, sonradan insanlar tarafından değiştirilmiş olduğundan kesin olduğu söylenemez.
orta asya türkleri böyle bir şeyi kaldırabilir ama sami ırkı asla. neden de budur. eğer hz.muhammed veya başka bir sami peygamber kadın olsaydı; araplar ya da ibraniler tarafından ağır bir eleştiriye maruz kalır, sapkınlık olarak görülür, kabul bulmazdı. bu iki kavmi izaya getirme konusunda başarısızlığa neden olurdu.
yetersiz irademizle futursuzca eleştiri hakkına sahip olmadıgımız durum.
günümüz dünya mantıgına ve yasam standartlarına göre kadın erkek eşittir.Lakin sen yaratanın gözünde nesin? nasıl bir eşitlik istiyorsun ? kime eşitlik ? bu olgular konusunda sınırlı bunyelerle yapılan gereksiz ve alaycı yorumlar , insanların en duyarlı oldugu din ve kutsal kitaba saldırıdan öteye gecmeyecektir. özellikle masadaki elmayı gösterircesine kullanılan işaret sıfatları , duyarlı bunyeleri üzecek ve nefrete sürükleyecektir.
lütfen sectigimiz kelimelere dikkat edelim. şu üç günlük dünyada kutsal degerlere laf atarak bir yere varamayacagımız bir gercektir. burada oturup günlerce birbirimize laf sokmakla ugrasır dururuz. biri mutlak haklı cıkar ama bu da kimseyi mutlu etmez. lakin onemli olan kimin haklı oldugu degil , neyin dogru oldugudur. benim dogruluguna inandıgım en büyük erdem ise ;
-söyle bakalim, allah'in kadin peygamber gondermeme sebebi nedir?
+çünkü başı açık kadinlari gorunce pipimizin kalkiyo olması örtmenim.. türbanlı olunca bi nebze bu engelleniyor, ama peygamber olmaya yetmez diye örtmenim.
-afferim, yüz.
allah'ın kadın peygamber göndermeme sebeplerini arıyorsak.Bu tanrı yaratısının erkek toplumunun himayesinde olduğunu gösterir bize.Ne zaman ki kadınları din ekseninin uzağında insanlığın içine enjekte ederiz.işte o zaman kayaratısı bir mit'i olur.
bunu ben de anlamış değilim. ilkçağlar da kadının bir tanrı gibi olması vrdır. günümüz de ise sadece annelik görevi övülen bir cinsdir. ama hatırladığım kadar ne peygamber vardır ne de evliya yok ya olmaz böyle birşey.
ehli sünnet eşarilğe göre kadın(resul olmayan,tebliğe memur edilmemiş)peygamberler vardır. hz.meryem hz. havva hz. hacer hz. asiye hz. sare gibi. dolayısıyla kadın peygamber olmadığına yönelik farklı düşünceler vardır.
yaradan kadınlara; kendi yarattığı, adına (bu özellikleri taşısa da taşımasa da) erkek denilen bir takım cins insanların akıllarının alamayacağı derecede önem vermiştir.
--spoiler--
Kadın Peygamber Neden Gönderilmemiştir??
Peygamberliğin pek çok özellik ve şartı vardır. Bunlardan birisi de erkek olmasıdır.
Bu husus Yusuf sûresinin 109, Nahl sûresinin 43. ve Enbiya sûresinin 7. âyetlerinde açıkça ifade edilir.
"Ey Resulüm! Senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, bilgi sahiplerine sorun."
Âyetin mealindeki "erkekler" ifadesi her üç sûrede de "ricalen" olarak geçer.
Kadından peygamber gönderilmemesinin hikmetleri hususunda da şunlar söylenebilir:
Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. istisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır.
Hz. Âdem'den Peygamber Efendimize kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (A.S.) olmak üzere yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir.
Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini ayda 15 gün hayızdan dolayı yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek...
Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur. Efendiler Efendisi de (S.A.V.), bu hususa dikkati çekmiş ve onları : "Yâni dine ait meseleleri tam yerine getiremeyen ve bazı şeyleri idrak edemeyenler" diye anlatmıştır. Evet, dediğimiz gibi, neredeyse ayın yarısı arızalı.... Keza, çocuk yüzünden ibadetleri kusurlu ve noksan, sonra da peygamberlik! Halbuki Peygamber, rehber ve kusursuz bir önderdir. Çünkü herkes onun vaziyetine bakıp durumunu ayarlayacaktır. Herkes kadınlığa ait keyfiyetleri de, Peygamberin saadet hanesindeki kadınlardan öğrenecektir.
--spoiler--