allahın insanı yaratma sebebi bilinmek istemesidir. allaha iman etmekte yaratılışın gayesine uygun bir karşılıktır. allaha iman, allahı biliyorum demektir.
tasavvuf düşüncesine göre allah, kendi güzelliğini görmek için kainati ve insanı yaratmıştır. kainat allah ın yansımasıdır. her insanda ve her şeyde allah ın güzelliğinden bir parça vardır.
küçük bir bebeğe tecavüz edebilen bir insanda nasıl bir güzellik vardır bilinmez ama allah ın hikmetlerinden de sual olunmaz.
sınırlı akılla anlamlandırılamayacak kadar derin anlamları olan sebebler silsilesidir.
maddesel akılla zaman ve mekan hapishanesinin kapılarını aralamadan niyet de, gaye de anlaşılamaz.
ezel ve ebed kavramlarının anlamlarını bilen insan, başı ve sonu olmayan bir ve tek mutlak varlığın, varetme gayesini de ne başta ne de sonda aramaması gerektiğini idrak eder.
idrak edilmesi gereken tek ve sonsuz olan mutlaklığıyla varlığından sonsuz ve sınırsız bir varlık zerresini insana hediye ettiğidir.
varolmanın dayanılmaz hafifliğine, sadece varolmanın kısır döngüsünde iman eden insan, yaratılmışların en nankörü olmaya aday olur.
yokolmamak için yokeden tarafınızla mı yaratıcınızın hediyesi olan varlığınıza isyan edersiniz?
varolmaktan bu kadar haz alan ama varedicisinden de bu kadar bihaber olan başka bir varlık var mıdır?
bu kadar tutarsızken, kendi sorularına ve cevaplarına bir anlam veremezken, yaradanı sorgulamak neden?
kendini keşfedememiş bir varlığın yaratıcısını keşfetmesi, ona minnet duyması, onunla hasbıhal etmesi zaten beklenemez.
kendinize haksızlık etmekten vazgeçin ve yaradanı sorgulamaktan vazgeçip, önce onun varlığının en küçük zerresi olan varlığınıza bir anlam, bir cevap, bir samimiyet kazandırın.
gerçekten varlığının hakkını vermeye başlamış insan zaten sorularına kolayca cevaplar bulabildiğini görecektir.
kendi kafasına göre bize sormadan yaratmıştır niyeyse bu başlığa yazanlarda hep ezbere konuşur basmakalıp sözlerle yok şöyle yok böyle kendi bildiklerinden değil kulaktan dolma bilgilerle!!! sorarım size sizin tuzunuz kuru ama ya afrikada doğan bir zencinin günahı ne eli ayağı sakat olan bir insanın suçu ne ?? neymiş efendim onlara bakıp halimize şükredecekmişsiz püüfff yahu dünyadaki sağlamlar beni görüp şükrecekler diye ben niye elim ayağım sakat yaşayım banane ya! örnekler çoğaltılabilir tabiki ama bana göre ters geliyor bu yaratılış olayı kendi kafana göre dünyayı yarat kendi kafana göre insanları cehenneme doldur ateist değilim ama ateistlerede hak vermiyor değilim sadece özenti ateistlere sinir oluyorum işkembei kübradan sallayan müslümanlarada ifrit oluyorum
genel itibariyle anlaşılabilir bir şeydir. ancak bazı insanları yaratmış olmasını anlamak zordur. madem beyin vermedin, ne diye yarattın? diye merak edilmektedir. bununla ilgili çeşitli teoriler vardır. mesela akıllı insanlar kendilerine ne kadar büyük nimet verildiğini anlasınlar diye bir teori vardır...
bu konu ne bir sözlük muhabbettine ne de kahve muhabbetine sığdığından bu kadarla yetiniyor ve selam ediyorum.
o değil de
Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım. (51/Zâriyât, 56)
denmiş kuranda.
o kadar kutsal bir güç,yaratıcı,ilah anca kendisine tapınmamız için mi yaratmış bizi.bu kadar kutsal olduğunu sürekli belli eden(kuranda) varlığın bizim tapınmamıza mı ihitiyacı var şimdi?
(bkz: allah yok,din yalan)
Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım. (51/Zâriyât, 56)
bu ayet, ben insanı ve cinleri bunun için yarattım anlamına gelmeyebilir. aslında ibadet etmek onların öncelikli işidir demektir. bu arada ibadet öyle namaz, oruç vs.den ibaret değildir. ibadet bir yaşam şeklidir. ayrıca ibadet etsinler diye insanı yaratmış olması tanrı'nın o ibadete ihtiyacı olduğunu da göstermez. insanın ihtiyacı vardır aslında...
öte yandan, tanrı ancak yarattığı zaman tanrılık ve yaratıcılık sıfatına sahip olabildiğinden, yaratmak onun özünden kaynaklanan bir gerekliliktir diyenler de vardır.
tanrının kendi kitaplarında yine kendi aktarımına göre insanı yaratmak için birden fazla yol denediği ifadesi gözümüze çarpar.
yani deyim yerindeyse 3-5 farklı metot denemiştir insan yapabilmek için.
bu kadar uğraştığına göre ortada bir iddia olabilir ki bu, tanrı tek değildir manasına da gelir, ya da acaba böyle bir şey yapabilir miyim düşüncesi de olabilir.
hepimiz adem gibi cennette huzurlu huzurlu yaşıyorduk. Sonra orada işlediğimiz suçlardan dolayı dünyaya yollandik. Burasi bizim hapishanemizden daha çok kendimizi affettirmemiz için verilen fırsat. Öldüğümüzde iyi bir geçmişimiz olursa cennete geri döneceğiz.
(bkz: inanmadan yaşayamazsınız)